“İnandırıcılık zaafı ve güvenlikçilik endişesi kıskacına düşmek ihtimali kampanyanın iki zayıf noktası:
1-Açlık grevleri ve tecrit konuları, savunma kampanyasına yönelik toplumsal desteği zaafa uğratma riski barındırıyor. Halkların Demokratik Partisi (HDP) toplumsal destek kazanmak için açlık grevlerini destekleyecek ve teşvik edecek politikalardan kaçınmalı. Çünkü toplum genelinde açlık grevleri, seçilmiş kişilerin ‘ölüme yatırılması’ olarak algılanıyor. Tecrit ise tek bir erkek için, tek kişinin cezaevi koşullarının iyileştirilmesi için tüm kitlenin haklarının feda edilmesi olarak görülüyor dışarıdan bakanlar için.
2-İçişleri ve emniyet, güvenlikçi politikaların saldırganlık dozunu yükseltebilir. Özellikle Süleyman Soylu, Peker videolarından sonra zayıflayan imajını yeniden yükseltip, kendisini parlatmak için ‘Kürtler’e saldırma’ fırsatı olarak kullanabilir. HDP’yi Savunma Kampanyası, emniyetin terörle mücadelesi havasına büründürülebilir iktidar tarafından. Buna karşı da ülkedeki demokratik muhalif kesimlerin üstüne düşen kampanyaya desteği olabildiğince yükseltmek.”
Berrin Sönmez, “Feminist Bakış”ta yorumluyor…