Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Erkek şiddetine uğrayan kadınlar anlatıyor (25): “Ayrılmak istediğim zaman ‘Senin ölümün haberlerde çıkacak, seni ya ben öldüreceğim ya da baban öldürecek’ diyordu”

Gülin’in* (27), iki sene önce sosyal medya üzerinden tanıştığı erkek yüzünden tüm hayatı değişti. Oğuz* (30) ile üç ay birlikte olan kadın, bu süre zarfında psikolojik baskının yanı sıra zaman zaman fiziksel şiddet de gördü. Yaşadığı evdeki eril baskı nedeniyle gördüğü şiddeti anlatamayan kadın, bu sürecin sonunda işini, hatta yaşadığı şehri değiştirmek zorunda kaldı. Çünkü ayrıldığı erkek, ayrılmayı kabullenemedi ve kadını taciz etmeye devam etti. “Erkek şiddetine uğrayan kadınlar anlatıyor” serimizin bu bölümünde Gülin’in üç aylık birlikteliğini, büyüdüğü evi ve beş ay süren ayrılma sürecini konuştuk.

“Birlikte olduğum erkekte gördüğüm baskı, yaşadığım evden tanıdıktı”

Gülin, kendisine şiddet uygulayan erkek ile tanıştığında psikoloji bölümünden yeni mezun olduğunu söylüyor. Sosyal medya platformu olan Instagram üzerinden tanışan ikili, görüştükten yaklaşık bir ay sonra sevgili oluyor. “Onda gördüğüm baskı, yaşadığım evden tanıdıktı” diyen kadının ilk başta yaşadığı eve gidiyor ve Gülin’e nasıl bir evde büyüdüğü soruyorum. Kadın, babasının baskısından dolayı kendini anlatamadığını ve yaşadıklarına bu yüzden maruz kaldığını düşünüyor:

“Evin tek çocuğu idim. Babam eril biriydi, büyüdüğüm ev de tam bir klasik aile eviydi ya da ben aile olmayı bu sanıyordum. Saat 19.00’dan sonra eve geldiğim zaman babam sinirlenir beni odaya kapatırdı, bana sinirlendiği zaman da annemi döverdi… Psikolojiyi kazandığım zaman bile okuldan eve geç dönerim diye beni okula yollamak istemedi. Böyle bir evde 25 yaşına kadar yaşadım. Bu baskıyı o kadar normalleştirmiştim ki onun için az önce de ‘klasik aile’ dedim. İlişki kurmayı bu sanıyordum. Üniversiteden yeni mezun olduğum zaman Oğuz ile tanıştık. Oğuz ile yaşadıklarımı babama anlatabilseydim ya da yaşadığım bu olayı yargıya taşıyabilseydim belki şu anda yaşadığım hayatı yaşamıyor olurdum. Oğuz’dan çok babama kızgınım.”

“Boğazımızı sıktı ve yastıkla beni boğmaya çalıştı, ölüyordum”

Gülin, ilişkisini “evden kaçış noktası” olarak görüyor ve her olumsuz bir durum yaşadığında Oğuz’a sığınıyor. Oğuz’un kendisine hem kültürel hem de sosyal olarak denk olmadığını söyleyen kadın, psikolojik şiddetin hep var olduğunu ancak bunu ilişkiyi bitirdikten sonra anladığını, fiziksel şiddetin ise ayrılma kararını söylediğinde başladığını anlatıyor:

“Oğuz lise mezunuydu. Okul çok önemli değil belki ama kendini geliştirmiş biri değildi. Çalışmıyordu, sorumluluklarını yerine getirmiyordu. Ben evdeki baskıdan kaçmaya çalışırken başka bir erkek tarafından yine baskılandığımı ancak ilişkiyi bitirdikten sonra anladım. Kıyafetlerime karışıyor, bana çirkin olduğumu söylüyordu ve fiziksel özelliklerimle dalga geçiyordu. Yanılmıyorsam, ilişkinin ikinci ayında bir gün onlara gittim. Ayrılmak istediğimi söyledim. Çünkü sevmiyordum, sırf onu kaçış olarak kullanmak istemem ona haksızlık gibi geldi. Ayrılmak istediğimi söylediğim zaman üstüme yürüdü, ‘Ben istemeden bu ilişki bitemez, seni burada öldürsem kimsenin haberi olmaz’ dedi. Tartıştık ve beni yatağa ittirip üstüme çıktı boğazımı sıkmaya başladı daha sonra yastıkla boğmaya çalıştı. ‘Ölüyorum’ diye düşündüm. Can havliyle tekme attım ve öyle kalktım o yataktan. Koşarak o evden çıktım. Onun üzerine ayrılmak istediğimi ve bir daha görüşmeyeceğimizi mesajla bildirdim ancak babama bir ilişkimiz olduğunu söylemekle tehdit etti.”

“Ya ben öldüreceğim ya da baban seni öldürecek”

Gülin, babasının ilişkiyi öğrenmesi durumunda kendisine şiddet uygulayacağını bildiği için Oğuz’dan ayrılamıyor. Her iki şekilde de şiddete maruz kalan kadın, “Ölmek istemiyorum” diyor ve bir ay boyunda Oğuz’dan ayrılmanın yollarını arıyor. Kadına şiddet gösteren erkek ise şiddetin yanında şantaja da başlıyor:

“Ayrılmak istediğimi söylediğim zaman birlikte çekindiğimiz fotoğrafları babama yollamak ile tehdit etti. Bir ay boyunca hem şiddet göstermesin diye hem de ayrılmanın yolunu bulmak için huyuna gittim. Ama bir kere ‘ayrılma’ konusu açtım ya, ondan dolayı yine şiddet gördüm. Staja gidiyordum. Beni her gün stajdan alıp eve bırakıyordu, gözümün açılmasından korkuyordu. Arabaya bindiğim zaman, ‘Kesin stajda sana sarkıntılık eden biri vardır’ dedi ve saçımdan çekip tokat attı. Bana sürekli, ‘Seni ya ben öldüreceğim ya da baban öldürecek’ diyordu. Üç ayın sonunda canıma tak etti ve ‘ne olursa olsun’ dedim ve ayrıldım. İlişkimiz üç ay, tamamen kurtulmam ise beş ay sürdü.”

“Senin ölün haberlerde çıkacak”

Kendisine şiddet gösteren erkek ile ayrıldıktan sonra sürekli tehdit mesajları alan Gülin, en sonunda çareyi annesine durumu anlatmakta buluyor. Annesi yanında olmadan dışarı çıkamayan kadın, beş ayın sonunda yaşadığı şehri de değiştiriyor. “Tüm hayatım onun yüzünden değişti” diyen Gülin, dışarıya çıkmaya korkar hale geliyor ve işini bırakıyor. Annesinin de başına bir şey gelmesinden korkan kadın, en sonunda teyzesinin yanına gidiyor:

“Ayrıldıktan sonra ‘Bir süre peşimden koşar sonra bırakır’ diye düşündüm. Ancak mesajları devam etti. Anneme anlattım, ne yapacağımı bilmiyordum, işe giderken korkuyordum. Bir süre annem götürdü işe ama ona da şiddet gösterebilirdi. Ona bir şey olmasın diye ilk başta işi bıraktım, evden çıkmadım, annem de beni hiç yalnız bırakmadı. Her yerden engellememe rağmen sürekli farklı hesaplar açıp bana mesaj atmaya devam etti. En son mesajı ‘Senin ölün haberlere çıkacak’ oldu. Annem de artık korkmaya başladı ve babamı bir şekilde ikna edip, beni teyzemin yanına yolladı. Onun yüzünden işimden, büyüdüğüm şehirden oldum.”

“Onu da babamı da asla affetmeyeceğim”

Hayatından dokuz ayın çalındığını düşünen kadın, teyzesinin yanına gittikten dört ay sonra işe giriyor. Şehir değiştirdiğini öğrenen erkek, bir süre daha sosyal medya üzerinden rahatsız ediyor. Bunun üzerine bütün sosyal medya hesaplarını kapatan Gülin, iki erkek yüzünden hayatının değiştiğini düşünüyor ve ekliyor:  

“Şehir değiştirdikten sonra babama bir şekilde açıklayıp numaramı da değiştirdim, sosyal medya hesaplarımı kapattım. Biliyor musunuz hâlâ bir sosyal medya hesabım yok. Benim dokuz ayım gitti. Hayatım tamamen değişti. Şimdi çok küçük bir yerde yaşıyorum. Belki o erkekle tanışmasaydım, stajımı tamamlasaydım daha iyi yerlerde çalışıyor olabilirdim. Babamdan bile tamamen kurtulurdum. Üzerinden üç sene geçti ama ben hâlâ teyzemin yanında yaşıyorum. O artık bana zarar veremez. Birkaç ay önce evlendiğini duydum, o kadın için çok üzgünüm. Babam böyle biri olmasaydı ben bunları yaşamazdım. Korkmadan, babamın arkamda olduğunu bilerek, ‘Ben bunu yaşadım baba, yardım et!’ derdim. Onu da babamı da asla affetmeyeceğim.”

Şu anda 27 yaşında olan Gülin, mesleğini yapıyor ve travmalar üzerine çalışıyor. Hâlâ ailesinin oturduğu yere gidemiyor, babasının baskısını bile uzaktan hissediyor. Yaşadığı olayın izlerini hâlâ yaşayan Gülin, sokakta yürürken korkuyor. Gülin ile söyleşimizi Türkiyeli kadınların yürüttüğü hak mücadelesi ile bitiriyoruz. Şiddet gördükten sonra bu olaya daha hassas yaklaştığını söyleyen Gülin, Türkiye’de şiddetin artmasına isyan ediyor ve “Yarın öldürülen kadın biz de olabiliriz, İstanbul Sözleşmesi’nin öneminin farkında değil misiniz? Bizi, kadınları neden korumuyorsunuz?” diyor. 

*Kadının güvenliği nedeniyle isimler değiştirilmiştir.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.