Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Berkin Elvan davasında gerekçeli karar açıklandı: “Tartışılması gereken Elvan’ın eyleme katılması değil polisin hangi şartlarda tüfeği kullandığıdır”

Gezi Parkı eylemleri sırasında polisin attığı gaz fişeğinin başına isabet etmesi sonucu yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın ölümüne ilişkin sanık polis Fatih Dalgalı hakkında “olası kasıtla öldürme” suçlamasıyla verilen 16 yıl sekiz ay hapis cezasının gerekçeli kararı açıklandı.

İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi gerekçeli kararında “Kendi düğününde sözde şan ve şeref için veya misafirleri ve düğün sahiplerini onore etmek için havaya ateş etmek isterken belki de kendi yakınlarından birinin ölümüne sebep olan fail her ne kadar öldürmeyi kastetmemiş olduğunu savunsa da, eylemi ve ortaya çıkan netice itibariyle, Yargıtay uygulamalarına göre de olası kast ile öldürme suçundan sorumlu olurken, dosyamız açısından da sanığın muhtemel de olsa öldürme kastı taşımadığı düşünülse bile, failin kastını olası kasıtta netice belirleyeceğinden, somut olayın detayları ve hususiyetleri itibariyle eylem olası kasıt altında öldürme olarak kabul edildiği” ifadelerine yer verdi.

“Berkin Elvan gaz kapsülü ile vuruldu, tüfeği kullanan sanıktı”

Berkin Elvan’ın öldürülmesine ilişkin İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada karar 18 Haziran’da açıklanmıştı. Mahkeme, sanık polis hakkında kasten öldürme suçundan verdiği müebbet hapis cezasını, suçun olası kasıtla işlendiği gerekçesiyle 20 yıl hapis olarak belirleyip yaptığı indirim sonucu 16 yıl 8 ay hapis cezası ve yurtdışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol uygulanmasına karar vermişti.

303 sayfalık gerekçeli kararın büyük kısmında tanık beyanları, raporlar, savcılık ve mahkemede alınan ifadelerin dökümü yer aldı.

Kararda her aşama için “tüm taleplerin titizlikle değerlendirilip toplanabilecek tüm delillerin toplandığı, bilirkişi ve adli tıp raporları aldırıldığı, pek çok kişinin tanık sıfatıyla dinlendiği” belirtildi.

Mahkeme, Berkin Elvan’ın ZET tüfeği olarak tabir edilen gaz tüfeğinden çıkan gaz fişeği kapsülünün başına isabet etmesi sonucu hayatını kaybettiğini sabit gördüğünü belirtti.

Kararda, sanık Fatih Dalgalı’nın gaz tüfeği (ZET) kullanma yetkisi olup olmadığı sorusuna karşılık verdiği “Kesinlikle evet” yanıtı yer aldı.

Mahkeme, Elvan’ı vuran gaz tüfeğini sanık polisin kullandığının konu hakkındaki raporun yanı sıra kamera kayıtları, tanık beyanları, telefon görüşme kayıtları, görevlendirme listeleri ve sanığın savunmalarından da anlaşıldığını belirtti.

“Tartışılması gereken eyleme katılması değil polisin hangi şartlarda tüfeği kullandığı”

Mahkeme, Berkin Elvan’ın eylemlere katılıp katılmadığına dair incelemesinde “Berkin Elvan’ın önce eyleme katılıp sonra ekmek alması ya da önce ekmek alıp sonra eyleme katılması konusu ya da iddiası hukuken tartışmaya değer bir husus değildir” dedi. Tartışılması gereken konunun Elvan’ın polise karşı aktif silahlı ve esaslı bir direnişinin olup olmadığı, polisin hangi şartlarda ve hangi oranda gaz tüfeği olarak adlandırılan ZET tüfeğini kullandığı olduğuna dikkat çekildi.

Kararda “Olayların yatışmasından ve göstericilerin büyük oranda dağılmasından sonra kademeli güç kullanması gereken sanığın kamera kayıtlarına, tanık beyanlarına ve bilirkişi raporlarına ve suç saatine ve yerine göre, açık bir görüşe rağmen, yakın sayılabilecek bir mesafeden birden çok kez atış yapmak suretiyle maktulün yaralanmasına ve devamında ölmesine neden olması mahkememizi, sanığın öngördüğü neticeyi kabullenerek olası kast ile öldürme suçunu işlediği sonucuna götürmüştür” denildi.

Mahkeme, kullanılan tüfeğin öldürmeye elverişli olup olmadığını da sordu. Fişeğin Elvan’ı öldürmesinin ardından bu tartışmanın anlamsız kaldığını belirterek “Gaz tüfeği bu amaçla yapılmış olmasa da yanlış, hatalı veya kasti bir kullanım sonucu öldürmeye pekala elverişli bir silah hükmündedir” dedi.

Kararın bu bölümünde sanığın kişisel kusuru olduğuna işaret edildi:

“Maktul evine yaklaşık 100 metre mesafede devam eden esaslı bir eylem veya direniş olmadığı halde sabahın erken saatlerinde sanık tarafından belki de hiç gerekmediği halde yapılan gaz tüfeği atışı neticesinde yaralanarak hayatını kaybetmiştir, yani burada maktulün dosya kapsamında bir terörist olduğu veya hakkında yakalama, tutuklama emri bulunduğu veya cezaevinden firari olduğu da ileri sürülemeyeceğine göre, bu şekilde bir müdahalenin sanığın görevi ile ilgisi olmaksızın kişisel bir kusuru olduğu sonucuna götürmektedir.”

Mahkeme ayrıca sanığın suçunun görev suçu kapsamında olduğu tespitini yaptı.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.