Aile hekimleri, 30 Haziran 2021 tarihinde AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yönetmeliğe tepki gösteriyor. Aile hekimlerinin çalışma koşullarında çeşitli düzenleme ve değişiklikler içeren yönetmelikte ihtar yaptırımı, “kronik hasta izleme” gibi uygulamaların yanı sıra, izinsiz olarak basına demeç veren aile hekimlerinin sözleşmesinin uzatılmamasının da aralarında olduğu bir dizi yaptırım yer alıyor.
Aile hekimleri, yönetmeliğe itirazını sürdürmeye devam ediyor. Hekimler bugün, (16 Ağustos) İzmir’de iş bırakma eylemi düzenledi. Eylemde okunan açıklamada “30 Haziran 2021 tarihinde, sendika, dernek, federasyon ve demokratik kitle örgütlerini dikkate almadan, sağlık çalışanlarının görüş ve değerlendirmelerinden yararlanılmaksızın bir yönetmelik yayımlanmıştır. Bu yönetmelik aslında ceza yönetmeliğidir. 2021 yılında maaşları azalan veya kesintiye uğrayan tek meslek grubu aile hekimliği sisteminde çalışan hekim ve aile sağlığı çalışanlarıdır. Yönetmelikle maaşlarımızın düşürülmesinin yanı sıra özlük haklarımız ve iş güvencemiz de hakkaniyetli olmayan ceza uygulamaları ile tehdit altına alınmıştır.” denildi.
Okunan açıklamanın ardından Medyascope‘a konuşan İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Nuri Seha Yüksel, yönetmeliğin aile hekimleri için anlamını şöyle ifade etti:
“Tüm halk sosyal medyada açıklama yapabiliyor ancak bir aile hekimi veya aile sağlığı çalışanı sosyal medyada bir şey paylaştığı veya basına bir demeç verdiği zaman cezalandırılabiliyor. 200 ceza puanına ulaşıldığı zaman sözleşme feshi var. Bizim yaptığımız sağlıkla ilgili gerçekleri ortaya sunmaktır. Ayrıca bir sağlık çalışanı kendini korumaya çalışırken sarf ettiği sözlerden, takındığı tavırlardan dolayı da ceza puanı alabilecek. Hekim, saldırıya, hakarete uğrayabilir ancak sesini çıkarırsa ceza puanı alıyor. Keyfi ve uygunsuz bir isteği kabul olmayan bir vatandaş sağlık çalışanını şikayet ettiğinde çalışan sorgusuz cezalandırılacak. Bu çok ciddi bir problem.”
Yüksel ayrıca yönetmeliğin sağlık hizmetlerini olumsuz etkileyeceği görüşünde: “Bunların hepsi halkın iyi sağlık hizmeti alamamasına neden olur. Tükenmiş, kaygıyla çalışan bir sağlık çalışanı vatandaşına hizmet vermekte zorlanır“.
