Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Marmara Depremi’nin 22. yılında Türkiye depreme ne kadar hazır? – İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Taner Yüzgeç: “Toplanan deprem vergileri, deprem harcamaları için kullanılmıyor”

1999 Marmara Depremi’nin üzerinden tam 21 yıl geçti. Türkiye’de bu süreçte depreme karşı hangi önlemler alındı? Türkiye olası depremlere karşı ne kadar hazır? TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı Taner Yüzgeç, Medyascope’tan Emine Bıçakcı’nın sorularını yanıtladı. Yüzgeç depremlerle mücadelede planlanan noktadan çok geride olduğumuzu vurgulayarak, “Meclis araştırma raporunda 2011’de başlanıp 2017’de bitirilmesi gereken bir işin 2022 yılında yapılması gerektiği vurgulanıyor. Yani boşa geçen on yıl” dedi.

“Kentsel dönüşümle deprem öncelikli bölgeler yerine rant getirisi olan bölgeler dönüşüme uğradı”

İMO Başkanı Taner Yüzgeç, Türkiye’nin kentsel dönüşümde önemli eksiklikleri olduğunu belirterek kentsel dönüşümün deprem öncelikli bölgelerde değil, rant getirisi olan bölgelerde yapıldığını vurguladı: “Kentlerde artık kullanılabilecek arsanın olmayışı kentsel dönüşümde kent bölgelerinin dönüştürülmesine vesile oldu. Yani kent içinde deprem öncelikli bölgelerin tespiti ve dönüştürülmesinden ziyade kent merkezlerinde kalmış bölgelerin, daha çok rant getirisi olan bölgelerin dönüştürülmesine neden oldu. Dolayısıyla kentsel dönüşüm uygulamaları Türkiye’de büyük oranda rant bölgeleri yaratmak ve mevcut bölgelerin rant bölgesine dönüştürülmesini sağlamak ve bu vesileyle de kâr elde etmek amacıyla yapılıyor. Bu kâr da özel sektörde belli kesimlerde kalıyor.”

“İmar affı bir cinayettir” 

İmar affının insan hayatını tehdit ettiği uyarısında bulunan yapan Yüzgeç, “İmar affı bir cinayettir. Başka bir anlamı yoktur. Kaçak yapılmış yapıların, eklentilerin yasalaştırılmasını sağlıyorsunuz ve bunu beyan ile yapmaktasınız. Bu güvenli ve sağlıklı bir yapı olup olmadığı konusunda herhangi bir bilginiz yok” diye konuştu.  

“2011’de başlanıp 2017’de bitirilmesi gereken bir işin 2022 yılında yapılması gerektiği vurgulanıyor. Yani boşa geçen on yıl”

Yüzgeç, depremle ilgili hazırlanan raporların da uygulamaya konulmadığını belirtti. Depremden sonra hazırlanan plandan on sene geride olduğumuzu vurgulayan Yüzgeç şunları söyledi: 

“Depremden sonraki ilk dönemlerde kamu kurumları, üniversiteler, meslek kuruluşları, uluslararası kuruluşlar onlarca rapor hazırladı. Bunların nihai hale getirildiği esas metin de 2011-2012’den itibaren geçerli olmak üzere ‘Ulusal Deprem Stratejisi Eylem Planı’ adı altında Bakanlar Kurulu kararıyla yayımlandı. Bu eylem planında nelerin, nasıl ve hangi takvimde yapılacağı belirlendi. Stratejide eylem planı açıklanıyor: ‘Başta okul ve hastaneler olmak üzere mevcut binaların hasar görebilirlikleri, bunlarla ilgili metodolojiler belirlenecek, başta da okul ve hastaneler olmak üzere mevcut binaların deprem risk gruplaması tamamlanacaktır’ diyor. 2012-2017 yılları arasında bunun gerçekleştirileceğini söylüyor belge. Peki bugün gelinen nokta nedir? Geçen ay yayımlanan deprem araştırma raporunda ifade ediliyor ki ‘Türkiye’de yaklaşık 28,6 milyon konut bulunmakta olup bunların yaklaşık 6,7 milyonunun depreme karşı dayanıksız olduğu tahmin edilmektedir. Bu kapsamda ülkemizin mevcut yapı stoku envanterinin detaylı bir şekilde ortaya konması risk potansiyellerinin belirlenmesi açısından kritik öneme sahiptir.’ Yani Meclis araştırma raporunda hâlâ 2011’de planlanıp 2017’de bitirilmesi gereken bir işin 2022 yılında yapılması gerektiği vurgulanıyor. Yani boşa geçen on yıl.”

“Sadece hazırlanmış olan raporlar hayata geçirilsin yeter”

Yüzgeç, depreme karşı alınması gereken önlemlerle ilgili ne yapılması gerektiğinin belli olduğunu fakat planların uygulamaya konulmadığını belirterek, “Bu bir niyet meselesi, niyetimizi değiştirmemiz lazım. Artık toplantıydı, rapor hazırlamaydı, istişareydi, görüştü, şuydu, buydu, ‘Hazırlanıyoruz, çalışıyoruz, çalışacağız’ denmemeli.  Artık gelecek zaman ekiyle kurulan cümlelerden uzaklaşılması lazım. Yapılacak her şey belli. Ne teknik açıdan söylenecek söz kaldı ne de yöntemsel açıdan. Sadece hazırlanmış olan raporlar hayata geçirilsin yeter. Kaynak ayırmak ve ilginizi buna vermek zorundasınız” dedi.

“Toplanan deprem vergileri, deprem harcamaları için kullanılmıyor”

Türkiye’de senelerdir deprem vergisi toplandığını hatırlatan Yüzgeç, toplanan vergilerin depreme karşı önlem almak yerine farklı alanlarda kullanıldığına dikkat çekti: “Bu ülkede kaynak mevcuttur. Hatırlarsanız özel iletişim vergisi adı altında telefonlardan vergi alınmış, önce deprem vergisi adı altında ifade edilmiş, tek seferlik alınacaktı sonra sürekli hale getirildi. Bu konuda çeşitli sorular soruldu. 2011 yılında mesela dönemin Maliye Bakanı Mehmet Şimşek şöyle dedi: ‘74 milyonun ihtiyacını karşılamak için kullanıldı. Sağlık, eğitim ve duble yollara harcandı.’ Hayır, bunları duble yollara kullanamazsınız. Planlanmış deprem harcamalarında kullanmak zorundasınız.”  

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.