Türkiye’de önlisans ve açıköğretim mezunları sınıf öğretmenliği, sosyal bilgiler, matematik, din kültürü ve diğer branşlarda eğitim verebiliyor. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası’nın (Eğitim Sen) araştırmasında 2020-2021 döneminde Türkiye genelinde 69 bin 326 ücretli öğretmen olduğu ve bunlardan yalnızca 28 bin 154’ünün eğitim fakültesi mezunu olduğu ortaya konuldu.
Eğitim Sen, pedagojik formasyona sahip olmayan, öğretmenlik bilgi ve becerisinden uzak önlisans mezunu ücretli öğretmenlerin sayısını 7 bin 777, eğitim fakültesi hariç lisans mezunu ücretli öğretmenlerin sayısını ise 33 bin 395 olarak açıkladı. Diğer yandan Türkiye’de atanmayı bekleyen binlerce öğretmen var. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) 3 Eylül tarihinde 2021-2022 eğitim öğretim yılı için 20 bin öğretmen atadı. Daha sonra AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ek 15 bin öğretmen ataması daha yapılacağını duyurdu. Ancak ek 15 bin atamanın 2020-2021 yılı Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) sonuçlarına göre yapılacağı açıklandı.
Türkiye’deki ücretli öğretmenlik yapan kişilerin öğretmenlik için yetersiz olduğunu ve yapılan ek atamanın 2020-2021 KPSS sonuçlarına göre yapılmasının adaletsizlik olduğunu belirten din kültürü öğretmeni Ayşe (*), “Çok düşük puanlarla, öğretmenlikle uzaktan yakından ilgisi olmayan bireyler ücretli öğretmenlik yapabiliyor. Hakkımız olan atama için mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi. Medyascope’a konuşan bir başka öğretmen Mehmet (*) ise birçok öğretmenin kendi branşı dışında derslere girdiğini ve önlisans mezunlarının sınıf öğretmenliği yaptığını söyledi. Eğitim Sen Genel Başkanı Prof. Dr. Nejla Kurul, konuyu Medyascope’a “Öğretmen açığının ücretli öğretmenlerle karşılanmaya çalışılması hem eğitim hakkı hem de çalışma hakkı açısından yanlış bir uygulamadır” diyerek değerlendirdi.
Türkiye’de önlisans, açıköğretim mezunlarının okullarda eğitim verdiğini ve bu kişilerin bir kısmının kümes hayvancılığı, kanatlı hayvan yetiştiriciliği, at bakımı gibi bölümlerden mezun olduğunu belirten öğretmenler, Türkiye’de öğretmene ve eğitime değer verilmediğini söyledi. Medyascope’a konuşan Ayşe (*) ve Mahmut (*), ücretli öğretmenlik sistemiyle birçok öğretmenin mağdur edildiğini vurguladı. Medyascope’a konuşan Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul ise “Sayıştay’ın 2020 yılında yayınladığı denetim raporuna göre salgın yokken bile 138 bin öğretmene gereksinim olduğu belirtilmiştir. Salgın ile birlikte kalabalık sınıflar sorununun öğrenciler arasına iki metre mesafe konulduğunda çok daha arttığı ortadadır. Bu nedenle 15 bin ek öğretmen ataması yeterli değildir” dedi.
“Öğretmen açığının ücretli öğretmenlerle karşılanmaya çalışılması hem eğitim hakkı hem de çalışma hakkı açısından yanlış bir uygulamadır”
Öğretmenlerin kendi branşları dışında derslere girmesinin eğitim ve öğretim niteliğini düşürdüğünü belirten Kurul, şöyle devam etti: “Öğretmen açığının ücretli öğretmenlerle karşılanmaya çalışılması hem eğitim hakkı hem de çalışma hakkı, ekonomik, demokratik ve özlük hakları açısından yanlış bir uygulamadır. Öğretmenlikte kadrolu ve güvenceli istihdam esas alınmalıdır. MEB’in öğretmen açığını KPSS sınavında gerekli puanı almamış, kimi zaman öğretmenlik formasyona sahip olmayan, eğitim fakültesi mezunu olmayan öğretmenlerle çözmeye çalışması bir yandan kendi yasa, yönetmelik ve kurallarıyla çelişme yaratırken bir yandan da emekçilerin eşit ekonomik ve sosyal koşullarda çalışma haklarının ihlalidir.”
“Öğretmenlikle uzaktan yakından ilgisi olmayanlar ücretli öğretmenlik yapıyor”
Medyascope’a konuşan ve daha önce dört dönem ücretli öğretmenlik yapan din kültürü öğretmeni Ayşe, eğitim fakültesi dışında lisans-önlisans mezunlarının okullarda öğretmenlik yaptığını belirterek şunları söyledi:
“Lisans-önlisans mezunları sınıf öğretmeni olarak görev yapıyor. Aslında gerçekte olan ne idüğü belirsiz insanların sadece lisans ve önlisans mezunu oldukları için sınıf öğretmeni olarak görev yapabiliyor olması. Kümes hayvancılığı, kanatlı hayvan yetiştiriciliği, at bakımı gibi önlisans mezunları ücretli öğretmen olarak görev yapabiliyor. Bu bilgiler devletin resmi belgelerinde de var. Çok düşük puanlarla, öğretmenlikle uzaktan yakından ilgisi olmayan bireyler ücretli öğretmenlik yapabiliyor.”
“Öğretmenler ucuz işçi olarak çalıştırılıyor”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Ücretli öğretmenlik sistemiyle eğitim fakültesinden mezun öğretmenlerin çok ciddi mağduriyet yaşadığını ve eğitim vermeye yetkinliği olmayan kişilerin okullarda çocuklara eğitim verdiğini söyleyen Ayşe öğretmen, “Nesilleri harcamaya devam ediyoruz. Örneğin, din kültürü öğretmeni bir tanıdığım sınıf öğretmeni olarak derslere giriyor. O kadar ciddiye alınmıyor ki bu konu, tek bir kelime İngilizce bilmeyen ve eğitim fakültesinden mezun olmayan kişiler İngilizce öğretmenliği yapıyor. Ne yazık ki MEB bu konudan haberdar, ucuz işçiliğe göz yumuyor. Nesiller bu şekilde yok olup gidiyor. Veliler de okullarda beyaz önlük giyen herkesin eğitimci sanıyor” dedi.
“Rezillik diz boyu, bakan değişti ancak sistemde hiçbir değişiklik yok”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı ek atamayla atanmayı beklediğini söyleyen Ayşe öğretmen, ek atamaya 2021 yılında KPSS’ye giren kişilerin de dahil edildiğini belirterek, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ile konuşmak için bugün (10 Eylül) bakanlığa gittiklerini ancak 15 polisin kendilerini ablukaya aldığını söyledi. Ayşe öğretmen “Biz Türkiye’nin değişik vilayetlerinden öğretmen arkadaşlarımızla hakkımız olan atamayı almak için bugün bakanlığın önüne geldik. Üç öğretmenin başında 15 polis bekliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ek 15 bin atamayı açıkladıktan bir gün sonra bu atamanın 2020-2021 KPSS sonuçlarına göre yapılacağı açıklandı. 2021 KPSS sonucu henüz açıklanmadı. 2020 yılında yapılan KPSS ile 2021 yılında yapılan KPSS sınavının soruları aynı değil, nasıl adaletli bir şekilde atamayı yapacaklar bilmiyoruz. Gerçekten rezillik diz boyu, bakan değişti, ne değişti, hiçbir şey. 13 aydır mücadele veren 2020 KPSS’sine girenler için atama yapılmasını talep ediyoruz” diye konuştu.
“Sigortanın yarım yattığı, özlük haklarına sahip çıkmayan bir sistem var”
Dört yıldır ücretli öğretmenlik yapan ve ek atama ile atanmayı bekleyen sosyal bilgiler öğretmeni Mahmut, ücretli öğretmenlik ile kişilerin özlük haklarının yok sayıldığını belirtti. Branşı dışında ve iki yıllık önlisans mezunlarının öğretmenlik yaptığını vurgulayan Mahmut öğretmen şunları söyledi:
“Ücretli öğretmen dört hafta tam çalışsa ve 120 derse girse yaklaşık 2 bin 300 lira civarı bir ücret alıyor. Matematik, tarih, sosyal Bilgiler öğretmenleri başka branşlarda derslere girebiliyor. Diğer yandan sigorta yarım yatıyor yani özlük haklarına sahip çıkmayan bir sistem. Alanla ilgili bir öğretmen başvurmamış ise başka branşlardan öğretmenlerle iletişime geçiliyor ve farklı alanlardan alım yapılıyor. Ben kendi alanımda KPSS’de derece yaptım ve Türkiye 240. oldum ancak sosyal bilimler bölümü alanında kontenjanı yüzde 60 oranında düşürdüler. Şimdi bir de ek 15 bin atamayı 2021-2020 yılı için atama yapacaklarını söylediler. Şu an ne olacağını biz de tam olarak bilmiyoruz. Karmakarışık bir sistem yaptılar.”
(*) Röportaj yaptığımız kişilerin ismi değiştirilmiştir.