Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Trans erkek Birtan Yaruk uyum sürecini tamamlayabilmek için dayanışma bekliyor: “Trans bir erkeğim, kendimi başkaları için değiştiremem”

Birtan Yaruk, 29 yaşında, uyum sürecindeki bir trans erkek. Motokurye olarak çalışan Birtan, meme aldırma (mastektomi) ve rahim aldırma (histerektomi) ameliyatlarını oldu. 2016’dan beri uyum süreci devam eden Birtan’la Sedat Elbasan ile birlikte buluştuk. Birtan, uyum sürecini, yaşadıklarını, dayanışma kampanyasını ve Türkiye’de trans bir erkek olmayı Medyascope’a anlattı.

Haber: Edanur Tanış

Kamera-kurgu: Sedat Elbasan

Diyarbakırlı olan Birtan Yaruk, Adana’da doğdu, babasının siyasi tutuklu olması nedeniyle 1996 yılında annesi ve üç kardeşiyle birlikte İstanbul’a göç etti. Birtan, ilkokuldayken kadınlara karşı hisleri olduğunun farkına varmış ancak bunun ne olduğunu anlayıp isimlendirememiş. 2000’lerin başında internetle henüz tanışmadığını anlatan Birtan, “Hep kendimi bu dünyada tek zannediyordum. ‘Ben mi garip hissediyorum?’ diyordum. Hislerim hayranlık mı diye soruyordum. Şu anda çocuklar internete erişebiliyor, araştırma yapabiliyor ama benim böyle bir imkânım da yoktu” diye konuştu.

Çocukken okul arkadaşları tarafından kimi zaman dışlandığını aktaran Birtan, “Erkek kıyafetleri giyemiyordum, ailem izin vermiyordu. Onların gözünde kız çocuğuydum. Ben de bol eşofmanlarla bedenimi saklayacak kıyafetler giyiyordum. Bu çok sorun olmuyordu zaten eril bir toplumda yaşadığımız için, bir genç kızın bol kıyafetler giymesi hoş bile karşılanıyordu. Bu nedenle ‘düzgün insan’ olarak görüyorlardı” diye ekledi.

“Ergenliğe girince asıl işkence başladı”

Çok uzun bir süre “trans”ın ne demek olduğunu bile bilmediğini söyleyen Birtan, “İlk, lise zamanlarımda bunu fark ettim, ergenliğe girerken. Vücut değişiyor, olgunlaşmaya başlıyorsunuz, asıl o zaman işkence başlıyor. Kabul etmediğiniz bir bedenin parçası olduğunuzu anlıyorsunuz. Lisede internet kafelere gidip araştırma yapmaya başladım ama daha henüz isminin translık olduğunu bilmiyordum ama ben de bir farklılık olduğunun hep farkındaydım” dedi.

Hislerinin ve yöneliminin farkında olduğunu dile getiren Birtan, annesinin kendisini kız arkadaşıyla konuşurken yakaladığı zamanı buruk bir gülümsemeyle anlattı:

Bir gün annem evden çıktı sandım. Kız arkadaşımla konuştum ben de telefonda ve annem duyabileceği her şeyi duydu. O gün bayağı dayak yedim, annem, ‘Sen böyle misin?’ deyince inkâr ettim, ‘Bir daha olmayacak’ dedim. Annem telefonumu elimden aldı. Bir hafta sonra annemi ikna edip telefonumu geri aldım ve kız arkadaşımla konuşmaya devam ettim. Çünkü ben buyum.”

“Saçlarım kısa diye sözlü tacize uğruyordum”

Lise bittikten sonra saçlarını kesmek istediğini ancak annesinin buna izin vermediğini belirten Birtan, “Ben de çok sinirlendim. Annemin kumaş kesmek için kullandığı makasını aldım. Banyoda ağlayarak saçımı kestim. Kendim kestiğim için çirkin olmuştu ama çok mutlu olmuştum” dedi. O gün korkudan kafasına havlu sararak odadan çıktığını ve tekrar odaya döndüğümde annesine yakalandığını anlatan Birtan, o gün de şiddete maruz bırakıldığını söyledi.

Saçlarını kestikten sonra ailesi açısından her şeyin değiştiğini, sorunların başladığını dile getiren Birtan, “Saçım uzun ve bol kıyafet giyiyorken kimse için sorun yoktu. Saçımı kesince ailem sürekli, ‘Tipine bak, oğlan çocuğu gibisin diyordu’. O yaz markette çalışırken sürekli saçlarım kısa diye sözlü tacize uğruyordum. Artık evden çıkmak istemiyordum, kapıdan dışarı adım attığım anda gözler üzerime dikiliyordu” diye konuştu.

“Ben bir bireyim ve buyum, kendimi başkaları için değiştiremem”

Kendini değiştirmeyi çok kere denediğini anlatan Birtan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ailemi üzmeyeyim, topluma ayak uydurayım diye çok düşündüm ama gerçekte öyle olmuyor. Ben bir bireyim ve buyum, kendimi başkaları için değiştiremem. Neden toplumu mutlu etmek için kendimi bambaşka bir insan yapıp mutsuz olayım ki? Cis* heteroseksüel erkekler ve kadınlar bu haberi okurken şunu düşünsünler: Mesela kadınsınız, heterosunuz ve bir erkekten hoşlanıyorsunuz, bir gün erkek bedeninde uyandığınızı düşünün. Ve aileniz erkek arkadaşınızla konuşmanızı istemiyor, ne yapardınız, ne düşünürdünüz o bedenden kurtulmak istemez miydiniz?”

Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde okuyan Birtan, Kredi Yurtlar Kurumu’nun kadın öğrenci yurdunda kalmış. Saçları kısa olduğu için yurttaki insanlar Birtan’ı sözlü olarak taciz etmiş ve üç-dört kadın, “Sen böyle misin, lezbiyen misin?” diye sormuş. Birtan, “Yurttan atılmaktan çok korkuyordum, cevap veremiyordum hiç. Bir gün, ‘Ne olacaksa olsun’ deyip her şeyi anlattım. Beni sıkıştırıp, taciz eden insanlar beni kabul etti” dedi.

Birtan, trans kavramını ilk kez üniversiteden bir arkadaşıyla Ankara’ya gittiğinde duymuş: “Bir trans dayanışma derneğine gittik, orada biriyle tanıştım. Tabii ameliyat, hormon, uyum bunların hiçbirini bilmiyordum. Bu kişi transmış bilmiyordum ve çok şaşırdım. İlk defa bir transla tanıştım. Kendisi bana rol model oldu. Ben trans mıyım diye araştırmalara başladım.”

“Korkup sindikçe kendime kötülük ediyordum”

Uyum sürecine başladığı 2016 yılında ailesi tarafından fiziksel şiddet görmeye başladığını ama bir yandan da ailesinden korkmamaya başladığını anlatan Birtan, “Eskiden çok korkuyordum ve özgüvensizim. Sonra şunu anladım: İnsanlar, siz korktukça üzerinize geliyor. Korkup sindikçe kendime kötülük ediyordum. Mücadele etmedikçe, kavga etmedikçe haklarınızı alamazsınız, kimse size onları vermez, siz alırsınız” dedi. Uyum sürecine başlama kararı aldığında çevresindeki insanların kendisine, “Amedlisin, doğulusun ailen seni öldürür” dediğini dile getiren Birtan, “Şunu söylemek istiyorum: Ben öleceksem de bu bedende, erkek bedenimde öleyim” diye konuştu.

“En büyük destekçim babam”

Hayattaki en büyük destekçisinin 1996’dan beri tutuklu bulunan babası olduğunu anlatan Birtan, “Fiziksel ve psikolojik şiddet görmeye başladığım ilk zamanlar babam üzülmesin diye yaşadıklarımı anlatmıyordum. Babam sonra duymuş, bir gün görüşte, ‘Bana anlatmak istediğin bir şey var mı?’ diye sordu, her şeyi anlattım. İnsanlar benden utanıyorlardı. Ailem düğünlere giderken beni götürmüyor, ‘Ne olduğun belli değil’ diyorlardı. Babam bunları duyunca aileye rest çekti, ‘Ondan utanan, benden utansın’ dedi. Onun sayesinde bugün buradayım. Eminim babam içeride olmasa her şey benim için çok daha farklı ilerleyebilirdi” dedi.

Birtan, uyum sürecine başladıktan sonra hormon ilaçları kullandı, rahim ve meme aldırma ameliyatlarını devlet hastanesinde oldu. İki kere meme ameliyatı olan Birtan’ın meme dokusu tam olarak alınamadı ve hastane Birtan’ın üçüncü kez ameliyat olmasına onay vermedi. Yeniden meme ameliyatını olabilmek ve penis ameliyatı olmak isteyen Birtan, “Hormon kullanıyorum sakallarım çıkıyor, sesim kalınlaşıyor, toplum nezdinde bir erkeğim ama penisim yok. Bu çok zor, yarım ve eksik hissediyorum. Psikolojik olarak bu süreç çok etkiliyor insanı. Erkekler tuvaletinde pisuar kullanamıyorum” diyerek uyum ameliyatlarını olmanın kendisi için neden önemli olduğunu anlattı.

“Bir işçi olarak uyum ameliyatlarını karşılayabilecek imkânım yok”

Devlet hastanesinde çok kötü bir deneyim yaşadığını söyleyen Birtan, “Çok kötü geçti. Beden olarak çok yıprandım. Artık bir kere ameliyat olup bu durumdan kurtulmak istiyorum. İyi bir doktora gitmek istiyorum. Ameliyat fiyatlarını bir işçi olarak karşılayabilecek imkânım yok. Bu nedenle bir dayanışma kampanyası başlattım. Bizler bir aileyiz ve bizim bizden başka kimsemiz yok. Zorlukları dayanışarak aşabiliriz. Bir tek toplum değil ailemiz bile bizi anlamıyorken bir tek biz birbirimizi anlayabiliriz” dedi.

“Ameliyatımı olduktan sonra ben de başka biriyle dayanışıp birilerinin yüreğine dokunmak istiyorum”

Dayanışmanın sadece kendisiyle sınırlı kalmasını istemediğini anlatan Birtan, şöyle devam etti:

“Benim gibi birçok insan var. Ameliyatımı olduktan sonra ben de başka biriyle dayanışıp birilerinin yüreğine dokunmak istiyorum. Keşke imkânım olsa hem kendim hem de başkalarının ameliyatlarına yardımcı olabilseydim. Dayanışmak zorundayız çünkü dayanışmanın iyileştirici olduğunu biliyorum.”

Birtan Yaruk’un dayanışma kampanyası için tıklayınız

*Cis: Sahip olduğu cinsiyet kimliğiyle doğumda atanan cinsiyeti örtüşen kişi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.