Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Dinçer Demirkent: “10 Ekim Ankara Garı katliamı anmaları altı yıldır terörize ediliyor”

Ankara Garı’nda 10 Ekim 2015 tarihinde düzenlenen canlı bomba saldırısı sonucu 103 kişi hayatını kaybetmiş, 500’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliamda yaşamını yitirenler saldırının altıncı yıldönümünde Ankara’da anıldı. 10 Ekim Pazar günü düzenlenen anma törenine polis müdahale etti çok sayıda kişi gözaltına alınırken aileler ve basın mensupları Ankara Garı’na alınmadı. Anma töreninde yaşananları, polisin müdahalesini, gözaltıları, anma günü kendisi de gözaltına alınan eski Mülkiyeliler Birliği Genel Başkanı Dr. Dinçer Demirkent ile konuştuk.  

Ankara Valiliği, Ankara Garı önünde düzenlenmek istenen anma törenine izin vermemiş ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin (ABB) gara gönderdiği mabet ağaçlarını 9 Ekim Cumartesi günü kaldırmıştı. Dinçer Demirkent, anma törenine izin verilmemesine ilişkin şunları söyledi:

“Polis sanki sizi gözaltına değil de esir alıyor” 

“Ankara Garı katliamı, Türkiye’nin yaşadığı en büyük travmalardan biri. Barış mitingi söz konusuydu. 7 Haziran 2015 seçimlerinin ardından başlayan 1 Kasım seçimlerine kadar süren bir tür şiddet sarmalından bahsediyoruz. Binlerce insan barış için bir araya gelmişlerdi. IŞİD militanı olduğu bilinen kişilerce 103 insan katledildi. 10 Ekim gar katliamı yapıldıktan hemen sonra Ahmet Davutoğlu’nun söylediği sözlerini, ‘Oylarımız artıyor’ açıklamalarını, ‘Kendilerini öldürdüler’ dediklerini biliyoruz. Dolayısıyla bu bir tür kırılma noktasına dönüştürülüyor. Yargı bir türlü işlemiyor, ihmali bulunan kamu görevlileri asla yargılanmıyor. Bu nedenle bir yandan üzeri örtülmek isteyen büyük bir terör eylemi var. Bir yandan bu travmanın sürdürülmesine yönelik çabaların olduğunu görüyoruz. Altı yıldır yapılan bütün 10 Ekim katliamı anma töreni terörize edildi. Aslında pazar günü yaşanan, bu travmanın süreklileştirmesini gösteren ve hatta bir tür düşman hukuku söz konusu. Sanki toplantı ve gösteri hakkını kullanan yurttaşlar değil de bir yabancı devlet ordusuyla savaşan başka bir ordu var. Sanki sizi gözaltına değil de esir alıyorlar.”  

“Polis şiddetine maruz kalmadan bir toplantı veya gösteri yürüyüşü yapamıyorsunuz” 

İstanbul ve İzmir’deki anma törenlerine izin verildiğini ve polis müdahalesinin yaşanmadığını hatırlatan Demirkent, şöyle devam etti: “Ankara Valiliği temel hak ve özgürlüklerimizi engelliyor. Ölçüsüz bir şiddetin uygulandığını görüyoruz. Anıt ağaçlarına, heykel dikilmesine izin verilmiyor. Devlet güçleri bu acının dinmesini istemiyor. Bu, bir tür kırılma noktası olarak tutulmak isteniyor. Oradaki polisin görevi mitinge giden kişiyi korumaktı. Bir suç işlemedikten sonra polis mitinge katılan kişiye dokunamaz. Toplanma hakkını kullanan yurttaşları korumakla görevlidir. 10 Ekim 2015’te olduğu gibi polis yurttaşları korumayarak, o tarihte biber gazı kullanarak belki ölümlerin artmasına sebep olan kolluk güçleri altı yıldır aynı şeyi yapmaya devam ediyor.”

“Devlet güçleri, toplumsal talepleri bastırmak için zor gücüne dayanmak durumunda”

Kendisi ve diğer 21 kişinin polise mukavemet, polisi kasten yaralama, devleti aşağılama suçuyla gözaltına alındıklarını belirten Demirkent, “Bizi gözaltı aracına bindirdiler. Dört kişilik araca beş kişi bindirdiler ve maskelerimizde biber gazı vardı. Küçücük bir kapalı alanda saatlerce bekletildik. Koronavirüs önlemleri nedeniyle anma törenine izin vermemişlerdi, yaşam hakkı ihlalinde bulundular. Gözaltı aracında bizimle birlikte bulunan Fatma Kılıçarslan arkadaşımız baygınlık geçirdi. Fatma boynuna darbe almıştı ve kapalı alanda çok fazla kalmıştık. Hastaneye gittiğimizde kapıları yarım saat boyunca açmadılar ve içeride bir kişi gazdan ve boynuna aldığı darbeden dolayı baygınlık geçiriyordu. Bu çok açık bir yaşam hakkı ihlalidir. Devlet güçleri toplumsal talepleri bastırmak için zor gücüne dayanmak durumunda ve bu güce dayanırken düşman hukuku uyguluyor” dedi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.