Kamera & kurgu: Furkan Erdem
Yerli ve yabancı turistlerin büyük ilgi gösterdiği Turistik Doğu Ekspresi’nin seferleri yaklaşık 21 ay sonra yeniden başladı. Koronavirüs salgını nedeniyle ekspresin seferlerine 28 Mart 2020 tarihinde ara verilmişti. Aranın ardından ilk tren 15 Aralık 2021 tarihinde Ankara’dan Kars’a hareket etti. Biz de 17 Aralık 2021 akşamı Kars’tan Ankara’ya hareket eden trene bindik.
Seyahat acentelerine öncelik verildi, bireysel seyahatlere 40 bilet ayrıldı
Turist kafilelerinin gezilerini düzenlemek üzere seyahat acentelerinin vagon talepleri 17 Kasım – 23 Kasım 2021 tarihleri arasında değerlendirildi. Bireysel seyahati tercih eden yolcular için ise biletler 8 Aralık 2021 tarihinde satışa çıktı. Bireysel seyahatlere yalnızca 40 kişilik kontenjan ayrıldı. Tek kişilik, tek yön biletinin fiyatı ise 650 TL olarak belirlendi.
Alkollü içki satışı yok
Trendeki her vagonda 10 kompartıman bulunuyor. Her kompartımanda ise ranzalı iki yatak mevcut. Kompartımanlarda ayrıca lavabo, askılık, buzdolabı ve masa yer alıyor. Trende yemekli vagon da var. Ancak pek çok yolcu duraklarda yemek yemeyi tercih ettiği için, trendeki restoran rağbet görmüyor. Fiyatları ortalama üstü olan restoranın yemeklerinin lezzeti de ortalamanın altında. Trende alkollü içki satılmıyor.
İlk durak Erzincan
17 Aralık akşamı saat 22.20’de Kars Garı’ndan hareket eden trenin ilk durağı Erzincan’dı. Tren saat 07.00’de Erzincan’a varırken yolculara gezmeleri için üç saat vakit tanındı. Erzincan’da gittiğimiz ilk yer Çağlayan beldesindeki Girlevik Şelalesi’ydi. Girlevik Şelalesi, Erzincan’ın merkezine 33 kilometre uzaklıkta. Tamamen doğal bir şelale olan Girlevik Şelalesi’nin suyu Munzur Dağları’nın yamacında yer alan Kalecik Köyü’nden doğan gözelerden geliyor. Şelale, yöreye özgün taştan oluşan üç kademe halinde akıyor.
Şelalenin ardından Erzican’ın merkezinde bulunan tarihi Bakırcılar Çarşısı’nı gezdik. . Bakırcılar Çarşısı’nın önemini, burada çalışan bir esnaf, “Bakırcılık Erzincan’da yüzyıllardır süren bir sanat. Biz de bu sanatı yaşatmaya çalışıyoruz. Son yıllarda bakıra talep artıyor. İnsanlar bakırın kıymetini tekrar anladı” sözleriyle anlattı.
Divriği ve Ulu Cami
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Erzincan’da yaklaşık üç saat durduktan sonra saat 10.00’da hareket eden tren, 13.30’da Sivas’ın Divriği ilçesine ulaştı. Divriği’de gittiğimiz ilk yer ise Ulu Camii’ydi. UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Ulu Camii Mengücekoğulları’nın yönetimi altında olduğu dönemde Ahmet Şah ve eşi Turan Melek tarafından 1228-1229 yıllarında yaptırılmış. Caminin restorasyonu devam ettiği için, içeri girilemiyor.
Anadolu’daki ilk kalelerden: Mengücek Kalesi
Divriği’ndeki ikinci durağımız ise 1234-1241 yıllarında inşa edilen Mengücek Kalesi’ydi. Mengücek Meliki Ahmed Şah tarafından Ulu Camii’nin mühendis ve mimarlarına yaptırılan kale, Anadolu’ya gelen Türkler’in ilk kalelerinden biri.
Sivas’ı gezmek için yolculara sadece iki saat süre tanındı
Saat 16.00’da Divriği’den kalkan tren 173 kilometre uzaktaki Sivas şehir merkezine üç saatte ulaştı. Normalde Bostankaya’da duracağı açıklanan tren, önceki seferlerde olduğu gibi Sivas’ta durdu. Tren Sivas’a saat 19.00’da vardı. Sivas’a gelen yolcular, Sivas İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından hazırlanan çeşitli etkinliklerle karşılandı. Zamanlama konusunda yaşanan sorunlar nedeniyle Sivas’ı gezmek için yolculara yalnızca iki saat tanındı.
Sivas’ta gittiğimiz ilk yer Çifte Minareli Medrese’ydi. Medresenin, İlhanlı Veziri Sahip Şemseddin Mehmet Cüveyni tarafından 1271-1272 yılında yaptırıldığı düşünülüyor. Yapının günümüze ulaşan en özgün yanı, Anadolu’nun en yüksek taç kapısına sahip ön cephesi. Taç kapı üzerinde yükselen iki minare ise Sivas’ın sembolü olarak kabul ediliyor. Medresenin kapalı mekânı yok olurken yalnızca doğu yönündeki minarelerin bulunduğu asıl cephe yüzeyi ayakta kalmış durumda.
Sivas Atatürk Kongre Müzesi
Sivas’taki ikinci durağımız ise Sivas Atatürk Kongre Müzesi oldu. 4 Eylül 1919 tarihindeki Sivas Kongresi’ne ev sahipliği yapan bina, Milli Mücadele’nin lideri ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları tarafından Kurtuluş Savaşı’nın ilk aşamalarında yaklaşık üç buçuk ay boyunca karargâh olarak da kullanıldı.
İnşa edildiği tarihten itibaren okul binası işlevini de sürdüren yapı; idadi, sultani, Sivas Lisesi, Kongre Lisesi adları ile anıldı. 1930 yılındaki bir tadilatta doğu cephesindeki esas giriş batı cephesine alınırken çatısı ise sacla kaplandı.
1981 yılına kadar lise olarak hizmet veren binanın müze haline getirilmesi planlandı. 1984 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilen Kongre binası, Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nce aynı yıl başlatılan müze amaçlı restorasyon çalışmaları sonucunda yeniden düzenlendi. Buna göre zemin kat Etnografya Müzesi, üst kat ise Atatürk ve Kongre Müzesi olarak kullanılıyor.
Planlanan saatten bir buçuk saat sonra Ankara’ya varıldı
Sivas’ta geçen yaklaşık iki saatin sonunda Turistik Doğu Ekspresi treni yeniden yola çıktı. Son durağın ardından yoluna devam eden tren, yaklaşık 34 saatlik yolculuğun ardından 19 Aralık Pazar günü sabah saat 08.30’da Ankara’ya ulaştı. Saat 7’de Ankara’ya varması planlanan tren bir buçuk saat gecikme ile Ankara’ya geldi.
Yolcular seyahatten memnun
Seyahat sırasında konuştuğumuz yolcular, trenden memnun olduklarını ve rahat bir yolculuk geçirdiklerini belirtti. Medyascope’a konuşan tur rehberi Ahmet Zeki Apalı ise güzergâhın ve durakların doğru seçildiğini ancak uzun zaman aradan sonra ilk sefer olması nedeniyle zamanlama konusunda sıkıntılar yaşandığını söyledi. Apalı, tren yolculuğu sayesinde insanların normalde gitmekte zorlanacakları yerleri ziyaret edebildiğini ve bunun da kültürel etkileşim yarattığını belirtti.
Bireysel seyahat edecek yolcular gidecekleri yerleri ve ulaşım şekillerini önceden planlamalı
Turist grubu ve seyahat acentesi vasıtasıyla gelmeyi tercih etmeyen yolcuların trenin vardığı duraklarda kendi planlamalarını yapmaları gerekiyor. Gezilen bazı yerlere ilişkin yeterli bilgi edinmekte zorlanan bireysel yolcular, ulaşım vasıtalarını da kendileri ayarlamak durumunda. Tren yolculuğu ise konforlu. Yatakların rahat olması insanların rahatça uyuyabilmesini sağlıyor. Tuvaletlerin ise daha hijyenik olması gerekiyor.