Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Kobani davasının dokuzuncu duruşması bugün yapıldı – Mithat Sancar: “HDP’ye karşı bir siyasi tasfiye ve intikam davası”

Eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da aralarında bulunduğu 28’i tutuklu 108 kişinin yargılandığı Kobani davasının dokuzuncu duruşması bugün (31 Ocak) Ankara Sincan Adliyesi 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Duruşma yarın (1 Şubat) önceki dönem HDP MYK üyesi Bülent Parmaksız’ın savunmasıyla devam edecek. Duruşma öncesi açıklamalarda bulunan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Kobani davası için “Türkiye tarihine hukuksuzluk ve adaletsizlik örneği olarak geçmiştir” dedi. 

“HDP’ye karşı bir siyasi tasfiye ve intikam davasıdır”

Eski HDP eş genel başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş ile Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin yargılandığı Kobani davasının dokuzuncu duruşması bugün yapıldı. Duruşma öncesi açıklamalarda bulunan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, davanın dünya tarihine “adaletsizlik örneği” olarak geçtiğini belirtti ve şunları söyledi:  

“Nisan ayından beri devam eden duruşmalar, dünya ve Türkiye tarihine hukuksuzluk ve adaletsizlik örneği olarak geçmiştir. Evrensel normlara uygun bir yargılama yapılmadığı ortadadır. Türkiye’de asgari hukuk kurallarına uygunluk bile söz konusu değildir. HDP’ye karşı bir siyasi tasfiye ve intikam davasıdır. Kobani davasında hedef sadece HDP değildir. Hedef adalet arayışı, demokrasi mücadelesi ve barış özlemidir. Adaletsizliklerin burayla sınırlı kalmayacağını bizler söylüyoruz, dünya tarihi söylüyor.”  

HDP, duruşmaya geniş bir heyet ile katıldı

Duruşmaya HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, eş genel başkan yardımcıları Tuncer Bakırhan ve Ümit Dede, kısa süre önce tahliye edilen eski Hakkâri Milletvekili Abdullah Zeydan, Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, milletvekilleri Fatma Kurtulan, Gülistan Kılıç, Mahmut Toğrul, Kemal Bülbül, Oya Ersoy, Hüseyin Kaçmaz, Dersim Dağ, Celadet Gaydalı ve Filiz Kerestecioğlu katıldı. Sincan Cezaevi’nde tutulan siyasetçiler duruşma salonuna getirilirken, farklı cezaevlerinde tutulan siyasetçiler ise Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi ile (SEGBİS) duruşmaya katıldı.

Eski HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın yanı sıra, eski Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, eski Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak, eski milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder, Ayla Akat Ata, Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi’nden emekli Prof. Dr. Beyza Üstün, KCK yöneticileri Murat Karayılan ve Cemil Bayık ile eski PYD Eş Başkanı Salih Müslim de davanın sanıkları arasında yer alıyor.

Aysel Tuğluk adli tıp kurumuna sevk edilecek

Kocaeli’deki Kandıra F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan ve demans teşhisi konulan eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk’un duruşmadan vareste (affedilme) tutulmasına yönelik talebi reddedildi. Vareste talebinin reddedilmesi üzerine Tuğluk’un avukatı Ali Bozan, kararın hukuki olmadığını belirterek, “İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) verdiği bir karar var. Müvekkilimiz İstanbul ATK’ye sevk edilecek bu hafta. Bunlar göz önünde bulundurularak vareste tutulmasını talep ediyoruz” dedi. Mahkeme başkanı, Tuğluk’un savunmasının alınmaması nedeniyle vareste tutulması talebinin reddine ancak sağlık durumuna ilişkin ATK’den randevu alınması ve gözlem altında bulunması nedeniyle bu duruşma periyodunda mazeretli sayılmasına karar verdi.

“Dilekçeler işleme alınmadı, suçun şahsiliği ilkesi çiğneniyor”

Eski Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü’nün avukatı Mehmet Oruç, daha önce verdiği dilekçelerin işleme koyulmadığını aktararak, “11 Ocak’ta dilekçe verdim. Bu dilekçe 10 Aralık’ta verdiğim dilekçenin dosyaya alınmamasına ilişkindi. Mahkemenizle başlatılan işlemlere ilişkin itirazlar vardı ama yer verilmedi. UYAP’taki yazışmalardan ya da onlarca insanın kendisine ait olmayan evlerine mahkeme tarafından müzekkereler asıldı. Benim müvekkilim ile ilgili Türkiye’nin onlarca şehrinde asılmış müzekkereler var. Üstelik yargılananların tamamının isimleri liste halinde yazılarak suçun şahsiliği ilkesi çiğneniyor. Ben şimdi bunun nasıl bir hukuksuzluğa yol açtığına ilişkin bir kez daha sözlü itirazımı dile getiriyorum” diye konuştu.

“Kürtler’in ve Türkler’in hakkını savunuyoruz, bizi yargılayamazsınız”

Bugünkü duruşmanın ikinci oturumu, önceki dönem HDP MYK üyesi Bülent Parmaksız’ın esasa ilişkin savunması ile devam etti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararlarının uygulanmadığını ve duruşmanın “bir an önce bitirilmek istendiğini” söyleyen Parmaksız, savunmasında şu ifadelere yer verdi: 

“Kürtler’in direnişine verdiğimiz destek için yargılanıyoruz. IŞİD vahşice bir saldırının ardından ortaya çıktı. Kimse bundan dolayı yargılanmadı. İnsanlar bunu birer onur belgesi olarak taşıyor. Kürtler IŞİD’e karşı direndi ve biz (HDP) üç tane tweet attık. Kürtler direndi ve IŞİD yenildi. Tarih yazılırken attığımız üç tweet dipnot olmayacak kadar önemsizdi. Ama sağ olun bizim payımızı büyüttünüz. Biz devede kulak, denizde damlaydık ama bizi büyüttünüz. Tarih bizim rolümüzü yazmayacaktı ama şimdi yazacak, siz büyüttünüz bizi. Çünkü bizi hapiste tutuyorsunuz. Bunun ne hukukta ne de vicdanda yeri var.”


Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.