Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

RTÜK, SETA raporunda adı geçen üç uluslararası kuruma lisans başvurusu için 72 saat süre verdi

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) bugün, Türkiye’de, Türkçe yayın yapan Voice of America (VoA) DW Türkçe ve Euronews’e lisans başvurusu için 72 saat süre tanıdı. 2019’daki bir yönetmelikle elde ettiği hakkı ilk kez kullanan RTÜK’ün verdiği süre içinde bu üç kurum lisans için başvurmazsa, sitelere erişim engeli getirilmesine kadar gidebilecek bir süreç başlayacak. AKP’ye yakın olarak bilinen düşünce kuruluşu SETA, 2019 yılında “Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları” başlıklı bir rapor yayınlanmış ve raporda bu üç kuruluşun adı da yer almıştı. Kararın anlamını CHP kontenjanından seçilen RTÜK üyeleri İlhan Taşcı ve Okan Konuralp, Medyascope’a değerlendirdi.  

1 Ağustos 2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik ile isteğe bağlı yayın hizmetlerinin internet ortamından sunumuna, iletimine, medya hizmet sağlayıcılara yayın lisansı, platform işletmecilerine de yayın iletim yetkisi verilmesine ve söz konusu yayınların denetlenmesine ilişkin usul ve esaslar belirlenmişti. 

Yönetmeliğin beşinci maddesinin ikinci fıkrasında konuya ilişkin, “Radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetlerini sadece internet ortamından sunmak isteyen medya hizmet sağlayıcılar Üst Kuruldan internet ortamından yayın lisansı almak zorundadır” ifadelerine yer verildi.

“RTÜK artık uluslararası haber sitelerini de denetlemeye başlayacak”

RTÜK’ün bu tarihten beri hiçbir haber sitesi hakkında kullanmadığı yetkisini bugünkü kurul kararıyla kullandığını belirten İlhan Taşcı, “Ulusal medyayı denetleyen RTÜK, artık uluslararası haber sitelerini de denetlemeye başlayacak. Bu yönüyle ifade özgürlüğüyle ilgili ciddi sorunlara neden olacak nitelikte. Bu sitelerde internet yayın hizmetleri lisansı almasını gerektirecek içerikler yok. Bir videonun olması internet yayıncılığı anlamına gelmez. Buradaki nihai hedef yalnızca Saray’dan çıkan sesin duyulması” diye konuştu.

Bu yönetmelik çıktıktan sonra başvuru için duyuruların yapıldığını belirten Taşcı, lisans için kurumların kendilerinin de başvurabileceğini aktardı. 

Süreç erişim engeline kadar gidebilir

Bu kurumlar lisans başvurusu yaptıkları takdirde RTÜK’ün incelemesi sonrası lisans elde edip edemeyeceklerine karar verilecek. Başvurunun ardından RTÜK, onay verebileceği ya da lisans talebini reddebileceği gibi eksik belgeyle başvurma gerekçesiyle başvurunun yeniden yapılmasını da isteyebilir. 6112 sayılı RTÜK Kanunu’na göre RTÜK, lisans talebinde bulunmayan kurumların yayınlarına erişim engeli de getirebilir. RTÜK, önümüzdeki toplantılarında başka kurumların adlarını da geçirerek aynı talepte bulunabilir. 

“2019’daki SETA raporunun uygulanması”

Düşünce kuruluşu SETA’nın 2019 yılında yayımladığı ve pek çok basın kuruluşunu hedef gösterdiği “Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları” başlıklı rapora atıfta bulunarak bu raporun bir uygulamasının yaşandığını vurgulayan Okan Konuralp ise bugünkü kararı şöyle değerlendirdi: “RTÜK’ün bugünkü kararı, denetleyemedikleri, kontrol edemedikleri ancak gazetecilik etkisini de azaltamadıkları, cezalar veya kamu ilanlarının kesilmesi yoluyla susturmaya çalıştıkları ulusal medyanın ardından benzer vasıflara sahip uluslararası medyayı da susturma ve baskı altına alma hamlesidir. Ancak siyasi irade ne yapmak isterse istesin, evrensel ilkelere uygun ya da bu ilkelere en yakın düzeyde gazetecilik faaliyeti yürüten ulusal ve uluslararası medyayı susturmayı başaramaz. Gazeteciler mutlaka bir yolunu bulur, muahatplarıyla buluşur.”

“Yayıncı kuruluşların ülkeleri nezdinde de sıkıntı yaratabilir”

RTÜK’ün kararının Türkiye’nin dış politikasına da yansıyacağını belirten Konuralp, “RTÜK’ün bugünkü kararı aynı zamanda Türkiye’nin düzeltmeye çalıştığı dış politikası açısından, karara konu olan yayıncı kuruluşların ülkeleri nezdinde de sıkıntı yaratma potansiyeli taşımaktadır. Her önüne gelen basın kuruluşunu suçlu veya dış mihrak görme paranoyasından Türkiye bir an önce kurtarılmalıdır” dedi.

SETA Raporu

2019 yılında hazırlanan ve açıklandığı zaman Türkiye’de tartışmalara yol açan “Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları” başlıklı SETA raporunun giriş bölümünde, RTÜK’ün kararına konu olan üç kuruluşun isminin de yer aldığı şu görüşlere yer verildi:

“Türkiye global alanda artan etki alanı sayesinde uluslararası medya kuruluşlarının Türkçe yayınlarını çeşitlendirdiği bir ülke konumundadır. Dünyanın önemli basın kuruluşları, Türkiye uzantılarını yayına soktuğu gibi halihazırda yayın yapan medya organları da kapsamlarını ve yayın yaptığı platformları genişletmiştir. Son olarak İngiltere’nin önemli mecralarından Independent’ın Türkçe uzantısı olan ‘Independent Türkçe’nin kurulması ve BBC, DW, France 24 ve VOA’nın ’90+’ isimli yeni bir Youtube kanalının açılması uluslararası basının Türkiye’ye olan ilgisini ortaya koymaktadır.

Türkçe yayın yapan uluslararası medya kuruluşlarının kritik olaylar karşısındaki tavrı ve görev verdiği kişiler ayrı bir araştırma konusudur. Bu mecralar Türk medyasında mesai harcamış kişiler aracılığıyla ülkedeki faaliyetlerini yürütmektedir. Çalışan profili, kuruluşun Türkiye’deki imajını oluştururken mecranın kritik olaylarda ortaya koyduğu haber dili üzerinde de belirleyicidir. Bu haber dili uluslararası medya kuruluşlarının Türkiye uzantılarını muhalif medyanın en önemli bileşeni olarak konumlandırmaktadır.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.