12 Eylül döneminde Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi’nde işkence gören isimlerden Nuri Sınır, Kılıçdaroğlu ile görüşmesinin ayrıntılarını Medyascope’a anlattı: “Kemal Bey’den beklediğim biraz cesaret biraz da güven”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, helalleşme için gittiği Diyarbakır’da 12 Eylül 1980 askeri darbesi döneminde Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi’nde işkence gören beş kişiyle bir araya geldi. Bu isimlerden Nuri Sınır, 12 Eylül döneminde yaşadıklarını ve görüşmenin ayrıntılarını Medyascope Ankara Temsilcisi Hıdır Göktaş’a anlattı.

“Dışarısı da cezaevine dönüşmüştü”

1987’de cezaevinden çıktığını belirten Nuri Sınır, “Dışarısı da cezaevine dönüşmüştü. Bizi çok yakın tanıyan insanlar selam vermekten korktu. Bir gün caddede karşı karşıya geldiğim biri yönünü değiştirdi. Arkasından gittim, ‘Bir şey mi yaptım? Ne yaptım’ diye sordum. O da ‘Siz devletin gözünde artık mercek altındasınız’ dedi” diyerek baskıların dışarıda da devam ettiğini söyledi.

“17-18 ay cezaevinde annemle konuşamadım”

Kemal Kılıçdaroğlu’na “Siz Dersim’de dünyaya gelmek ister miydiniz? Ben Diyarbakır’da dünyaya gelmek ister miydim Kürt olarak?” diye sorduğunu aktaran Sınır, Diyarbakır Cezaevi’nde yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Ben 17-18 ay cezaevinde annemle konuşamadım. 18 ay sonra annemle konuşma kararı aldım. Koğuştaki arkadaşlarım ‘Seni öldürürler’ diyor. Sağımda bir zebani, solumda bir zebani duruyor. Ben orada anneme Kürtçe ‘Nasılsın, beni merak etme’ dedim. Annem de inanamadı. Kanatları olsa uçardı. O da bana ‘Oğlum iyiyiz, çocukları merak etme’ dedi. O iki zebani kolumdan tutup çektiler. Benim bitişik kabinimde Bismilli bir çocuk vardı, onun eşi de Türkçe bilmiyor, o da Kürtçe konuşuyor. İki üç kabin ötede de Leyla Zana ile Mehdi Zana var, onlar da Kürtçe konuşmuş. Üçümüzü de maltaya aldılar. Bir saatten fazla, cop, tekme, kamçı ile dövdüler, yerde süründüre süründüre koğuşa götürdüler. Koğuşa götürdüklerinde ben gülüyordum. Arkadaşlarıma ‘Ben annemle Kürtçe konuştum’ dedim. O kadar büyük bir mutluluk yaşadım ki. Bu ülkede çok acımasız bir şekilde bu uygulama yapıldı, halen de yapılıyor.”

“Altı benzemezi bir araya getirdiniz ama Kürtler’i dışında bıraktınız”

Yaşadıklarını Kılıçdaroğlu’na da anlattığını söyleyen Sınır, şöyle konuştu: “Kemal Bey’e ‘Güzel bir şey çalışma yaptınız altı benzemezi bir araya getirdiniz ama şunu unutmayın Kürtler’i dışında bırakırsanız sizin dışınızdaki güçler, onlar da mutlaka kendilerine göre program sahibidirler, İmralı’dan mektuptur, şudur, budur, belki ev hapsi taahhüt ederler’ dedim.”

“Bu ülkede kan dursun, acılar dursun” diyen Sınır, Kılıçdaroğlu’na “Bursa’da, İstanbul’da, Kocaeli’nde insanlar ‘Kürdüm’ diyemiyor. Siyaset ve siyaset kurumları toplumu öyle bir noktaya getirdiler. Bu halkın arasında böyle çelişkiler yoktu” dediğini sözlerine ekledi.

“Kemal Bey’den beklediğim biraz cesaret biraz da güven”

“Kemal Bey’den de benim şahsen beklentim, ona da dile getirdim; biraz cesaret biraz da güven” diyen Sınır, şöyle devam etti: “Biraz Ecevit’i hatırlayın. İnönü gibi bir parti başkanının karşısına çıktı cesaretini ortaya koydu, topluma güven verdi. Cesaretli hareket edin, güven verin. Bizim üzerimize düşen neyse biz de hazırız, biz de size yardımcı oluruz. Kemal Bey’e de dedim, çağdaş ve medeni dünyanın gerekleri neyse Türkiye’yi yönetenler ona uymalı, ona göre toplumlarını yönlendirmeli.”

Nuri Sınır, 12 Eylül’de yaşadığı işkenceleri anlattığı kitabını CHP lideri Kılıçdaroğlu’na hediye etti

Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi’nde yaşadıklarını “İşkence Karanlığına Doğru” başlıklı kitapta anlatan ve “Avusturya Weltmenschverein Dünya İnsanı Ödülü” verilen Sınır, “Bu kitaba edebi yanı için ödül verilmedi, zaten edebi bir kitap da değil. Ödül, burada anlatılan yaşanmışlıklara, bunların anlatılmasına verildi. Kemal Bey’e de bu yaşadıklarımızı anlattık. Yıllardır bölgeye gelmeyen CHP’nin genel başkanının gelmesi önemli, sorunları çözebilmek önemli” dedi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.