Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Savaşın tanığı Medyascope’a anlattı

Ukrayna’nın liman kenti Mariupol günlerdir bombardıman altında. Uzun yıllardır Ukrayna’da yaşayan Devrim Çiner, Rus ordusunun saldırılarından etkilenen Türk vatandaşlarından biri. Ailesiyle birlikte 22 Mart’ta Mariupol’den Rusya’nın güney kenti Rostov’a kaçan Çiner, yaşadıklarını Medyascope’a anlattı.

Kurgu: Özgün Özgül

Devrim Çiner, iki buçuk senedir Mariupol’de yaşıyor. Yaklaşık bir buçuk sene önce Svetlana ile evlenen Çiner, savaştan önce eşiyle birlikte bir teknoloji mağazası işletiyordu. Rus birliklerinin Mariupol’ü kuşatmasının ardından şehirde 25 gün boyunca mahsur kalan çift, 22 Mart’ta Rusya’nın güney kenti Rostov’a geçti.

Çiner yaşadıklarını şöyle anlattı:

“İki-üç gün önce, Mariupol’deki evimizden, daha doğrusu annemin evinden, Ruslar’ın kontrolündeki bölgeye yürüdük. Ertesi gün de Ruslar’ın kaldırdığı otobüsle sınırdan Rusya’ya geçtik ve Rostov tarafına geldik.”

“Ciddi bir insani kriz yaşanıyor”

Mariupol’de çok büyük bir insani kriz yaşandığını, bölgedeki vatandaşların yiyecek bulmakta zorlandığını, marketlerin kapandığını ve cebinde parası olan kişilerin bile yiyecek alamadığını belirten Çiner, marketlerin yağmalandığını ve kendisinin de yağmalanan marketlerdeki yiyecekleri almak zorunda kaldığını söyledi:

“Hayatta kalmak ve ailemi korumak için ben de markette kalan yerdeki yedi-sekiz ekmeği aldım. Sanırım bir-iki tane donmuş balık da vardı, bir şeyler daha aldım. Normalde hayatta yapmayacağım bir şeydir. Herhalde 200-250 liralık bir şey almışımdır.

“Evimize beş roket isabet etti”

Çiner, Mariupol’ün günden güne yerle bir olduğunu ve Rus güçlerinin her geçen gün şehre daha da yaklaştığını belirtti. Rus güçleri tarafından atılan beş roketin yaşadıkları binaya isabet ettiğini belirten Çiner, o anları şöyle anlattı: 

“Şehre doğru ilerlerdiler. Şehir zaten sürekli bombalanıyor. Her gün daha da yaklaştılar. Sonra şehrin çevresini kuşattılar. Şehirde bombalanmadık yer kalmadı: Evler, arabalar, binalar, okullar, her şey… Şehir neredeyse yok oldu. Mariupol herhalde dört-beş sene kendine gelemez, yeniden inşa edilirse edilir.”

Şehirden kaçış

Tahliye için bekleyen Türk vatandaşlarının arasına katılmayan ve kendi imkanlarıyla Rusya’ya geçen Çiner, “Camiyi yaptıran İsmail Hacıoğlu, bana ‘Camiye git’ dedi. Fakat bulunduğumuz noktadan hem camiye gitmek hem de Ruslar’ın kontrolü altındaki bölgelere geçmek çok tehlikeliydi. Ben risk aldım, cami yerine Ruslar’ın kontrolündeki bölgeye doğru bir 10 kilometre yürüdüm. Burada Ruslar’ın kaldırdığı bir otobüse bindik. Ondan sonrası bizim için cennet gibiydi” diye konuştu.

Çiner, savaştan kaçan Ukraynalılar’ın sığındığı bir spor kompleksinde.

Şimdi ne olacak?

Henüz resmi makamlar tarafından Rusya’dan Türkiye’ye bir tahliye planlanmadığını belirten Çiner, Türkiye’ye uçak biletlerinin çok pahalı olduğunu söyledi. Kendilerini bundan sonra bekleyen süreci ise şu sözlerle anlattı:

“Moskova Büyükelçiliği’nden birkaç kişiyle görüştüm. Yetkililer galiba Rostov’a bir ekip de göndermişler. Bilet fiyatları çok fazla, bu yüzden kara yoluyla gelmeye çalışacağız. Türkiye Devleti şu an bölgeden bir uçak kaldırmayı düşünmediği için ancak kendimiz para ödeyerek buradan çıkabiliriz.”

Tahliye bekleyen Türk vatandaşları

Dışişleri Bakanlığı, şu ana kadar Mariupol’deki 65 Türk vatandaşının tahliye edildiğini açıkladı. Bölgede kalan bazı Türkler kendi imkanlarıyla Ukrayna’dan kaçarken, bazıları ise halen tahliye edilmeyi bekliyor.

Pek çok Türk vatandaşı da ailelerinden haber alamadıklarını belirterek resmi makamlardan yardım talep ediyor. İşte o taleplerden bazıları: 

Bölgedeki vatandaşların tahliyesiyle ilgili son açıklama Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’dan geldi. Akar, 22 Mart’taki açıklamasında “Özellikle Mariupol’deki durumu yakından takip ediyoruz. Hem Rusya hem Ukrayna tarafları ile bakanlık düzeyinde temaslarımızı sürdürüyoruz. Bir an önce oradaki masum insanların bölgeden tahliye edilebilmeleri için gayret gösteriyoruz” dedi.  

 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.