Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Rapor: “Ev içi şiddete maruz bırakılan her 10 kişiden 9’u kadın”

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF), şubat ayında Ev İçi Şiddet Acil Yardım Hattı’na 383 çağrı geldiğini açıkladı. Vakalardan 67’si ev içi şiddet, 52 vaka ise eş şiddeti ihbarı oldu. İhbarlara ilişkin rapora göre ev içi şiddete maruz bırakılan her 10 kişiden dokuzu kadın. TKDF Başkanı Canan Güllü, gelen çağrılara ilişkin süreci nasıl yürüttüklerini Medyascope’a anlattı.

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) tarafından yönetilen Ev İçi Şiddet Acil Yardım Hattı’na şubat ayında gelen 383 çağrı sonucu 135 vaka dosyası açıldı. Vakalardan 67’si ev içi şiddet, 52 vaka ise eş şiddeti ihbarı oldu. Şubat ayı verilerine göre, eşler yüzde 59,8 oranıyla ev içi şiddette ihbar edilen en geniş saldırgan grubunu oluşturdu. Eşleri, yüzde 18,2 oranıyla diğer aile üyeleri takip etti. İhbarlarda aile içerisinde genel olarak baba, ağabey, oğlan çocuk ve kardeşler şiddet uygulayan kişiler olarak belirtildi. İhbarlara göre ev içi şiddete maruz bırakılan her 10 kişiden dokuzu kadın (yüzde 91,3). Geri kalan kısımda ise, evdeki çocuklar yüzde 5,8 ile şiddet görenlerin çoğunluğunu oluşturdu. Gelen ihbarlar arasında ev içi şiddete maruz kalan erkeklerin oranı ise yüzde 2,9 oldu.

Hattın ucunda psikolog var

Başvuruların, şiddete maruz bırakılanlar ya da yakınları tarafından geldiği bilgisini veren TKDF Başkanı Canan Güllü, başvurulara ilişkin süreci nasıl yönettiklerini anlattı:

“Şu an şiddete uğruyorum diye gelen telefonlardan şiddet o an gerçekleşiyorsa evlerine kolluk güçlerini gönderiyoruz. Şiddet sona erdiyse kolluk güçlerine başvurması için yönlendiriyoruz. Aynı zamanda şiddet önleme izleme merkezine, sığınağa gidebileceğini 6284’ün ona ne sağlayabileceği hakkında bilgi veriyoruz. Hattın ucunda bir psikolog oluyor ve değerlendirmeyi o psikolog yapıyor. Kişinin duygu durumu allak bullak ise onun duygu durumunu rehabilite ediyor. Hayati tehlike varsa yönlendirdiğimiz kolluk güçleri eve giderek kadını kurtarıyor.”

TKDF Başkanı Canan Güllü

“Kişinin talebinin dışına çıkmıyoruz”

“Hayati tehlike yok, kadın şiddeti yaşamış ve bitmiş, etkisi üzerine konuşuyorsa onu sakinleştirdikten sonra ‘İsterseniz kolluk yanınıza gelsin, isterseniz siz kolluğun yanına gidin. Hangisini tercih edersiniz’ diye soruyoruz. Çünkü bazen, ‘mahalleye polis gelmesin, insanlar benim maruz bırakıldığım şiddeti görmesin’ istiyorlar. Şiddeti kendi yarattığı bir ayıp olarak değerlendirebiliyor şiddet mağdurları. Kişinin talebinin dışına çıkmıyoruz. Kişi kolluk kuvvetleri ile bir problem yaşıyorsa bizi çaldırmasını istiyoruz çünkü kontörü olmayabilir ve kolluk ona ‘Kocandır döver ya da boşverin sığınağa giderseniz beş bin lira ceza verirsiniz’ gibi yalanlar uydurabiliyor. Son dönemlerde böyle durumlarla karşılaşıyoruz. Kişi sığınağa gidecekse de gidene kadar iletişimi sürdürüyoruz.”

“Acil yardım hatlarımızda avukat arkadaşlarımız var”

“‘Ben sığınağa gitmek istemiyorum, bu işi yargı yoluyla halletmek istiyorum’ diyen şiddet mağdurlarını ise atması gereken adımlar konusunda bilgilendiriyoruz. Yargıya gittiğinde de baroların kadın hakları birimlerinin yetkililerini arıyoruz. Eğer yetkiliye gitmek istemezse de bizim acil yardım hatlarımızda avukat arkadaşlarımız var, onlara yönlendiriyoruz ve bu durumda karşı tarafın ceza alabilmesi için ne yapılması gerektiğini anlatıyoruz.”

Fiziksel şiddet dışındaki şiddet türleri bilinemeyebiliyor

Rapora göre ihbar edilen şiddet vakalarının yüzde 47,7’sini psikolojik, yüzde 34,3’ünü fiziksel şiddet vakaları oluşturdu. Bu şiddet türlerinin dışında, ihbar edilen şiddetin yüzde 9,7’si sosyal şiddet, yüzde 4,5’i ekonomik şiddet ve yüzde 3,7’si cinsel şiddet olarak kayıtlara geçti. Raporda, analiz yaparken şiddet türlerini birbirlerinden kavramsal olarak ayırmanın mümkün olduğu fakat gerçek hayatta bu durumun pek kolay olmadığı da vurgulanarak yönteme ilişkin şu bilgi verildi:

“Çoğu vakada birçok şiddet türü birlikte yer alabilmektedir fakat bir ya da iki tanesi şiddet gören üzerindeki derin etkileri nedeni ile diğerinden öne çıkmakta ve söz konusu kişi tarafından dile getirilmektedir. Aynı zamanda fiziksel şiddet dışındaki şiddet türleri bilinmiyor olabilmektedir. Farklı şiddet türleri biliniyor olsa dahi her durum ihbarda bulunmak, o konuda yardım talep etmek için yeterince acil ve ciddi bir durum olarak değerlendirilmiyor da olabilmektedir.”

Şubat ayında en çok çağrı İstanbul Sancaktepe’den geldi

Raporda, acil yardım hattına gelen çağrıların şehir ve ilçeler arasındaki dağılımı, yaşanan şiddet olaylarının gelişmişlik seviyesi ve sosyoekonomik durumdan bağımsız olduğu değerlendirmesiyle verildi. Rapora göre Ev İçi Şiddet Acil Yardım Hattı’na şubat ayı içinde İstanbul’dan 51, Ankara’dan 14, İzmir’den 11, Aydın’dan dokuz çağrı geldi. Bu iller dışında hatta gelen çağrı sayılarına göre illerin sıralaması şöyle: Bursa, Niğde, Şanlıurfa, Kocaeli, Denizli, Balıkesir, Kayseri, Konya, Manisa, Mardin, Samsun, Siirt, Adana, Afyonkarahisar, Antalya, Batman, Bitlis, Çankırı, Diyarbakır, Elazığ, Eskişehir, Giresun, Hatay, Mersin, Kırklareli, Kütahya, Malatya, Mersin, Muğla, Nevşehir, Ordu, Sakarya, Trabzon, Uşak ve Van

En çok çağrının geldiği İstanbul ilinde çağrıların geldiği ilçeler ise şöyle sıralandı:

Sancaktepe, Kartal, Pendik, Beşiktaş, Küçükçekmece, Şişli, Maltepe, Üsküdar, Bakırköy, Esenyurt, Güngören, Kağıthane, Ataşehir, Çekmeköy, Kadıköy, Sultanbeyli, Ümraniye, Tuzla, Arnavutköy, Avcılar, Bağcılar, Beylikdüzü, Beyoğlu, Fatih, Sultangazi ve Zeytinburnu.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.