Formula 1’de çözüm halen DRS mi?

Formula 1’de rekabeti ve geçişi kolaylaştırmak için 2011 yılından itibaren “DRS” (Drag Reduction System) kullanımına başlandı. Medyascope Spor Servisi’nden Muhammed Kaya, bu uygulamanın geleceğini kaleme aldı.

Çözüm halen DRS mi?

Bu sezonun başında yapılan tüm yeniliklerin temelinde geçiş sayılarını artırmak yatıyordu. Araçların birbirine yaklaşması, birbirini daha rahat takip etmesi ve bundan dolayı geçişlerin daha fazla olması bekleniyordu. Testler ile ilk iki yarışta araçlar, yunuslama ve dayanıklılık problemiyle uğraşırken bize geçişler ile alakalı küçük de olsa yorum yapacak olaylar yaşattı. Yakın takip ve geçişler az da olsa artmış gibi gözüküyor ancak hâlâ DRS desteği gerekiyor, neredeyse tüm geçişlerde bunu rahatlıkla gördük.

DRS’siz dönemlere özlem

DRS (Drag Reduction System-Sürüklenmeyi Azaltma Sistemi) aerodinamik parçalar ile kullanılan bir hızlanma tekniğidir. DRS, pilot tarafından kumanda edilir ve aktivasyon tuşu direksiyon simidinde bulunur. Aktif edildiğinde aracın arka kanadındaki hareketli parça açılır, kanadın açılmasıyla rüzgârın araç üzerindeki baskısı azalır ve hızlanma başlar.

Formula 1’in eski takipçileri DRS olmadan yapılan geçişleri senelerce izledi. Araçlar geliştikçe arkasındaki araca bıraktığı kirli hava arttı ve geçişler zorlaştı. Formula 1 anketlerinde “Sizce ne olmamalı?” sorularının muhatabı her zaman üst sıralardan listeye giren DRS oluyor. Çoğu taraftar bu geçişlerin aslında inorganik olduğunu düşünüyor. 

DRS, on yılı aşkın bir süredir hayatımızda. Şiddetle karşı çıkanların aksine geçiş keyfini arttırdı çünkü Formula 1 araçları artık birbirini takip edemeyecek kadar kirli hava üretiyordu. Geçişlerin bir yetenek işi olduğunu ve DRS ile bunun otomatik bir sisteme bağlandığını düşünenler de az değil. Kısmen evet, kısmen hayır diyorum bu yoruma.

Geçişler her yarış serisinde bir problem aslında. IndyCar, Formula E ve diğerlerinde. Formula E geçiş için “FanBoost” ve “Atak Modu Alanı” denen iki sistemi kullanıyor. FanBoost, taraftarların favori sürücülerinin kısa bir süreliğine fazladan güç kullanmalarını sağlamak için her yarışta çeşitli sosyal medya platformlarından oy verebildiği bir sistem. Yarıştan 15 dakika önce başlıyor ve yarışın ilk 15 dakikasının sonunda sona eriyor. Atak Modu da daha önce belirlenmiş olan ve yarış çizgisinin dışında yer alan bir bölgeden geçen pilotların fazladan 25 kW güç elde etmesini sağlayan bir yapı.

Pilotların bu modu yarış boyunca kaç kere kullanabilecekleri ve bunun kaç saniye süreceği, yarıştan kısa bir süre önce FIA tarafından belirleniyor. Araca bir eklenti koymadan yapılan bu sistem elektriksel güç ile ilgili olduğundan Formula 1’de direkt olarak uygulanması mümkün değil ancak benzeri bir kurgu tasarlanabilir.

Uzun vadede kaldırılacak

Yazının başında da belirttiğim gibi tüm bu regülasyonlar geçişlerin artırılmasıyla seyir zevkinin yükselmesine yönelik, tabii bunun ticari boyutu da var. Pazarlama açısından baktığımızda, sürekli olarak birbirini geçmeden pistte dönen araçların pazarlaması da oldukça zor. Özellikle bu noktada geldiği günden bu yana Liberty Medya (Formula 1’in haklarının sahibi olan Amerikan şirketi) çalışmaları ve geliştirmeleri bunun üzerine yaptı. 

2022 geliştirmeleri aslında uzun zamandır planlanıyordu. 2021 yılında getirilecek olan bu yeni konsept pandemi nedeniyle bir yıl ertelenmişti. Aslında bazı yeniliklerin oturması için de bu durum fena olmadı çünkü takımlar ve FIA, bunun üzerinde çalışacak çokça zaman buldu.

Michael Schumacher ve Mika Hakkinen

Yeni araçların ilk göze çarpan özelliği yakın takip yapabilmesi. Daha önce arkadan gelen araçlar çok fazla yere basma kuvveti kaybettiğinden ön kısımdan çokça yol tutuş kaybederek özellikle virajlarda lastiklerinde sorunlar yaşadı. Daha az kirli hava takibi de kolaylaştırıyor. Bu bağlamda Formula 1 Sportif Direktörü Ross Brawn da DRS’in kaldırılmasının uzun vadeli ilk hedef olduğunu da belirtti. Konuşulan yıl ise 2025 veya 2026.

Yeni araçlar daha dengeli

Başlıkta yazılan aslında araçların genel durumu için değil. Takip açısından daha dengeli göründüğünü belirtmek için kullanıldı. Yoksa en büyük problem şu anda “yunuslama” ve henüz bazı takımlar bunu çözemedi. 

Bahreyn ve Suudi Arabistan yarışlarından sonra konuşan pilotların çoğunun ortak görüşü takip mesafesinde araçların daha dengeli olduğu ve daha yakın gitme şansının yükseldiği yönündeydi. Bu görüşleri matematiksel veriler de destekliyor çünkü her iki yarışta da bir önceki yıldan daha fazla geçiş oldu.

Max Verstappen ve Charles Leclerc

Suudi Arabistan’da Charles Leclerc ve Max Verstappen ikilisinin mücadelesi oldukça çetin ve izlenesiydi. Her iki pilot birbirini sürekli olarak yakından takip etti ancak geçişlerdeki DRS desteği de gözlerden kaçmadı. DRS olmadan bu manevraların, geçişlerin nasıl yapılacağını her izleyici gibi ben de görmek isterdim ancak bu mücadelelerden de anladık ki DRS bir süre daha bizimle kalacak gibi duruyor. DRS eğer bu sezon kalkmış olsaydı belki de hem Bahreyn hem de Cidde yarışlarında izlediğimiz geçişleri göremeyecektik. En azından çoğunu…

Daha az DRS noktası

Bahreyn ve Cidde esasında zaten geçişlerin görüldüğü uzun düzlüklü pistler, önümüzde Avustralya yarışı var. Melbourne, Bahreyn ve Cidde kadar geçiş şansının olmadığı bir pist ve aslında bu araçların ilk ciddi sınavı da burada olacak gibi duruyor. Avustralya’da çokça geçiş izlersek eğer, regülasyonların doğru çalıştığını göreceğiz.

DRS, şu anda yakın takibi daha iyi şekilde yapan pilota bir atak şansı veriyor. Stratejik olarak kullanılsa bile şu an DRS oldukça işlev görüyor ve belki de seyir zevkini iki yarışta da oldukça yükseltti. 

DRS açık – DRS kapalı

Formula 1 yönetimi ve Liberty Medya, DRS olmadan şu an Formula 1’i pazarlayamaz ancak DRS’in de hem yarışlara etkisi hem de işlevi kademeli olarak düşürülmeli, düşürülecek. DRS noktalarının azaltılması ve DRS açmak için gerekli olan mesafenin (1 sn) düşürülmesi belki de bize kısmen de olsa daha organik geçişler izlemeyi sağlayacaktır.

Bu yazdıklarım bugün için pek de mümkün değil ancak 2025-2026 yılları için planlanan “DRS olmadan geçiş” hedefi için bunlar gerekiyor. Bakalım önümüzdeki yarışlar ve yıllar bize ne gösterecek.

Yazan: Muhammed Kaya

Editör: Doğa Üründül

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.