Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Tarlabaşı Toplum Merkezi davasında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan müdahillik talebi

Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği’ne (Tarlabaşı Toplum Merkezi-TTM) yönelik “derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti” talepli davanın ilk duruşması bugün (14 Nisan) yapıldı.

Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği’ne yönelik İstanbul Valiliği’nin açtığı “derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti” talepli davanın ilk duruşması İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde yapıldı.

91 hak örgütünden destek açıklaması

Davadan önce Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde 91 hak örgütünün destek verdiği açıklamayı Ümit Efe okudu. Açıklamada öne çıkanlar şöyle:

Dernek, Haziran 2021’de daha iyi bir toplum için çaba gösteren birçok sivil toplum örgütü ve bu alana gönül veren kişinin endişelerinden biriyle yüzleşti. Medyadaki nefret söylemi ve hedef gösterme haberleriyle başlayan, idari ve hukuki yaptırımlarla devam eden, keyfi ve öngörülemez bir süreç deneyimliyor Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği. Bugün susturulma ve kapatılma tehdidiyle karşı karşıya.

Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği örneğinde bugün yaşananların Türkiye’de örgütlenme özgürlüğü alanında yaşanan gerilemenin doğal bir uzantısı olduğunu düşünüyoruz. Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği’nin hedef gösterilerek ve yürüttüğü faaliyetler çarpıtılarak kapatılmaya çalışılması, tüm sivil topluma yönelik bir tehdit olarak karşımızda duruyor.

Adil, insan haklarına saygılı ve kapsayıcı bir toplumun ancak güçlü bir sivil toplumla birlikte inşa edilebileceğine inanıyoruz. Bu nedenle Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği’nin yanındayız.

Sivil toplum örgütleri olarak örgütlenme özgürlüğüne yönelik saldırıların durdurulmasını ve sivil topluma yönelik baskılara son verilmesini istiyoruz. Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği’ne açılan davaların düşürülmesini ve güvenli bir şekilde çalışmalarına devam edebilmesini talep ediyoruz.”

İki dava açıldı

2007’de Beyoğlu-Tarlabaşı’nda kurulan dernek,  27 Haziran 2021’de Kaos GL Derneği’nin “LGBTİ+ Öğrencileri Aile ve Okul Kıskacına Karşı Nasıl Korumalı?” kılavuzunun konuşulacağı bir etkinlik planlamış ancak etkinliğin medyada hedef gösterilmesinin ardından çeşitli denetimlerle karşı karşıya kalmıştı.

Sürecin sonunda dernek hakkında İstanbul Valiliği’nin açtığı ve bugün ilk duruşması görülen davanın yanı sıra 18 Mayıs Çarşamba günü saat 10.45’te İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülecek bir fesih davası da açıldı.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan katılma talebi

Bugünkü duruşmada söz alan valilik avukatı Gülnur Kaya, “Derneğin kendiliğinden sona erdiği açıktır” diyerek davanın kabulünü istedi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Vekili Aylin Kurt da “gençlerin ve çocukların istismarına karşı her türlü faaliyetleri yürütmenin görevleri kapsamında olduğunu” söyleyerek dosyaya katılma talebinde bulundu. 

Dernek avukatlarından davanın reddi talebi

Dernek avukatları ise beyanlarında, bakanlığın müdahillik talebinin ve davanın reddini talep etti.

Avukat Sevgi Kalan, derneğin 2007’den beri aktif faaliyet gösterdiğini anlattı, derneğin sona erdiği argümanının gerçeği yansıtmadığını belirtti. Davanın açılmasının kendisinin örgütlenme özgürlüğüne yönelik ağır bir müdahale olduğunu söyleyen Kalan, derneğin amacının devam ettiğinin açık olduğunu belirterek davanın reddini istedi. Kalan, müdahillik talebinde öne sürülen iddiaların da dava konusuyla ilgisi olmadığını belirtti.

Avukat Buse Karataş, “Dava kurgu olsaydı türü de fantastik olurdu” dedi. Bilgi Üniversitesi’nin projesinin bitmesinden sonra derneğin amacını etkileyecek yokluk halinin oluşmadığını anlattı. 

Avukat Selmin Cansu Demir, bakanlığın çocuklar ve kadınlar için çalışan derneğin yanında olması gerektiğini belirtti. 

Dava eylülde devam edecek

Mahkeme, müdahillik talebinde bulunan bakanlık vekilinin müdahillik gerekçesini ve eklerini sunmak üzere iki hafta süre verilmesine, İstanbul İl Dernekler Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak derneğin dosyasının celbine, dernek vekillerine derneğe ait defterlerini ve yönetim kurulu karar defterlerini sunmak üzere iki hafta süre verilmesine, tarafların dilekçelerini gösterdikleri ancak dosyaya sunmadıkları delilleri dosyaya sunmak için iki hafta süre verilmesine karar verdi.

Gelecek duruşma 29 Eylül saat 11.40’ta.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.