McLaren ve Williams’ın Melbourne performansları

Formula 1’de ilk üç yarışı geride bıraktık. Bu sezona yukarıları hedefleyerek başlayan McLaren’in ve orta sıralar için mücadele etmek isteyen Williams’ın Avustralya GP’sindeki performanslarını Medyascope Spor Servisi‘nden Muhammed Kaya yazdı.

McLaren, ilk iki yarıştaki felaket performansının ardından Melbourne’de her iki pilotu ile puan almayı başardı. 18 puan alarak takımlar şampiyonasında dördüncü sıraya yükselen İngiliz ekibi aslında bu sonucun gerçek olmadığının farkında. Williams için de Avustralya aslında bir lastik testiydi.

McLaren Durumunun Farkında

McLaren Avustralya’ya gelirken pek de umutlu değildi. Avustralyalı taraftarlar da yerel kahramanları olan Daniel Ricciardo’nun “berbat” sonucuna hazırdı. Daniel Ricciardo ve McLaren için işler yolunda gitti ve yerel kahraman yarışı altıncı sırada tamamladı. Taraftarlar Daniel Ricciardo’yu podyuma çıkmış gibi ilan ettiler. Peki, bu durum normal miydi? McLaren’in bu sonucu gerçekten bu sezon “podyuma çıkmış gibi” mi?

Takımın diğer pilotu Lando Norris, Daniel Ricciardo’nun hemen önünde damalı bayrağı beşinci sırada gördü. Her iki pilotun toplam performansı bu sezon McLaren’in yaşadığı en yüksek başarıydı. 18 puan alarak dördüncü sıraya yerleşen McLaren; Ferrari, Mercedes ve Red Bull’un arkasında. Performans olarak bu üçlüye pek de yaklaşacak gibi durmayan İngiliz ekibi Alpine, HAAS ve Alfa Romeo ile mücadele edecek.

Bir dizi minik güncelleme ile Avustralya’ya giden McLaren için en önemli artı araç içi sıvı akışının doğru kodlanmasıydı. Albert Park’ın pek de yavaş virajlara sahip olmaması da McLaren için önemliydi. Bunların yanında yarış dışı kalanların McLaren’in önünde olan takımlarda olması da oldukça büyük bir şanstı. Carlos Sainz ve Fernando Alonso ikilisinin performansları McLaren’den açık ara iyiydi ancak çeşitli nedenlerle puan alamadılar.

McLaren’in ön sıralara doğru tırmanması için küçük güncellemeler değil de büyük paket teknoloji güncellemeleri gerekiyor. Takım patronu Andreas Seidl da bu konuda net bir çalışmanın olduğunu belirtiyor. Imola’ya pek çok küçük güncellemenin geleceği kesin ancak büyük güncellemeler Barselona’da bizi karşılayacak. McLaren’in şu anda podyum görmesi (performans olarak) çok zor görünüyor.

Williams için Lastik Testi

Williams performans olarak fena bir çizgide gitmiyor ancak ilk iki yarışta puan alamadı. Gelişime açık olarak görünen Williams için Avustralya yarışı aslında bir lastik testi yarışıymış. Açıklamayı bu şekilde yapan takım patronu Jost Kapito, Alex Albon’un performansından da lastik verimliliğinden de oldukça memnun.

Yeni araçlar, yeni parçalar ve bir miktar kaos… Formula 1’de yeni sezon ile gelen bir dizi düzenlemenin sonuçları, izlenebilirlik açısından oldukça yüksek seviyeden alınıyor. Duvara toslayanlar, seansa çıkamayanlar, yolda kalanlar… Melbourne’ün üç gününe baktığımızda da sürekli olarak bir dizi olay gelişti. Belki de bu durum aslında en can alıcı yer ancak küçük bütçeli takımlar için dayanıklılık sorununu çözmeye çalışırken kaza yapmak oldukça masraflı oluyor. Yakın zamanda bağımsız takımların bütçe sorunundan dolayı kaza yapan aracı yarışa çıkarmama hamlesini görür müyüz, gerçekten merak ediyorum. Williams bu takımların başında geliyor.

Alex Albon, yakıtının yetersiz çıkmasından dolayı gridin sonunda başladığı yarışı puan alarak tamamladı hem de neredeyse pit yapmadan. Bildiğiniz gibi herhangi bir yarışta en az bir pit-stop yapma zorunluluğu var. Bu zorunluluğu da Alex Albon son turda, puanı garantileyince gerçekleştirdi. “Mümkün olduğunca uzun süre sür ve lastiklerin ne olacağına bakalım” mottosu ile süren Alex Albon’un ve Williams’ın aslında puan hedefi yoktu. Yarış temposu da fena olmayan Alex Albon neredeyse gridin tempo olarak beşinci veya altıncı aracı idi. Bazı hız ölçüm noktalarında da “saf hız” olarak üst sıralarda göründü.

Geçen sezon Williams ilk puanlar için sezonun 11. yarışı olan Budapeşte’yi beklemek zorunda kalmıştı ancak bu sezon üçüncü yarışta bunu başardılar. Bahreyn ve Suudi Arabistan’daki birkaç kaza ve aksilikten sonra, başarı en temelde motivasyon için önemliydi. Ancak bu durum tabi ki Williams’ın tüm sorunlarını bir çırpıda ortadan kaldırmıyor.

Cidde’de iki Nicholas Latifi kazası ve Melbourne’de bir kazanın ardından yedek parça durumu zaten sıkışık olan Williams için durumlar iyice zorlaşmıştı. Neyse ki mühendisler ve planlamacılar, geçen sonbahardaki üretim planlaması sırasında, ilk denizaşırı yarışlar için özellikle sokak yarışlarındaki duvar durumlardan dolayı yedek parça tedarikinin zor olacağını zaten hesaba katmışlardı. Williams bu kez paçayı pahalı da olsa kurtardı ancak diğer yarışların garantisi yok.

Barcelona ve Monako gibi yüksek yere basma gücüne sahip pistlerde Williams’ın şimdiden daha büyük bir kanadı var çünkü Avustralya’da bu kanat pek de tutmadı. DRS için olan mekanizmanın büyük ve küçük kanattaki açılış-kapanış zaman deltaları dahi performansta oldukça etkili. Williams’ın görünen ana sorunları ise denge, yere basma ve ağırlık.

Bunca bütçe sınırına rağmen mücadeleye devam eden Williams için yolun sonunda bir aydınlık mı var? Hep birlikte göreceğiz ancak HAAS ve Williams gibi bağımsız takımların bu sporun “amatör” tarafı için önemli olduğu su götürmez bir gerçek.

Yazan: Muhammed Kaya

Editör: Doğa Üründül

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.