Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

SİHA’ların savaştaki etkisi ne? Kiev, Ankara-Moskova ilişkilerinden rahatsız mı? – Ukrayna Büyükelçisi Vasyl Bodnar Medyascope’a konuştu

Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Vasyl Bodnar, başkentteki büyükelçilik ofisinde Medyascope’un sorularını yanıtladı. Emine Bıçakcı’ya konuşan Bodnar, Rusya-Ukrayna savaşının gidişatı, Türkiye’nin Rusya ile ilişkilerinin Ukrayna ile ilişkilerine yansıması, Türkiye’nin savaştaki arabuluculuk girişimleri, Türk yapımı Bayraktar SİHA’larının savaştaki rolü, Ukrayna’nın NATO’ya üyelik ihtimaline dair önemli açıklamalarda bulundu. Bodnar, “Türkiye’ye, Rusya’ya ekonomik yaptırım uygulaması için baskı yapmıyoruz, Ukrayna ile ikili ilişkilerin avantajlarını göstermeye çalışıyoruz” dedi.

Haber&Röportaj: Emine Bıçakcı
Kamera: Furkan Erdem
Kurgu: Özgün Özgül

İşte röportajdan öne çıkanlar: 

  • Rusya-Ukrayna savaşında ikinci ayı geride bırakırken savaşın ne zaman sona ereceği hakkında bir öngörünüz var mı?

“Şu an Rusya’nın planının ne olduğunuz bilmiyoruz. Biz bu savaşı müzakere masasında bitirmek istiyoruz. İstanbul’daki görüşmelerde bu savaşı bitirecek küçük gelişmelerin var olduğunu gördük ve umutlandık. Ancak Rusya saldırılarına devam ediyor, füzeleriyle barışsever şehirlerimizi vuruyorlar. Şu ana kadar en az 219 çocuk ve binlerce Ukraynalı sivili öldürdüler. Birçok şehri yıktılar ve bu savaşa bir hedef doğrultusunda devam ediyorlar. O hedef ne? Biz anlamıyoruz çünkü ilerlemeleri de gittikçe yavaşlıyor. Kazanımları da oldukça az ve hem ekipman hem de askeri güçlerini kaybediyorlar.”

  • Sizin de belirttiğiniz gibi Rusya, Ukrayna’daki hedeflerini küçülterek, Donbas bölgesini ele geçirmeye odaklanmış durumda. Peki, sizce Rusya tekrar başarısız olmamak için neler yapabilir? Mesela, nükleer silah kullanması gibi bir ihtimal var mı?

“Biz, uluslararası hukuka, savaş hukukuna ve geleneğine uyuyoruz. Ancak Ruslar uymuyor, bu yüzden Putin’in aklında ne olduğunu hâlâ bilmiyoruz. Sadece belli durumlarda kullanabilecekleri nükleer silahları var ancak Rus doktrinine göre o silahlar Rus topraklarına veya Ruslara zarar veren bazı özel durumlarda kullanılabilir. Bu nedenle nükleer silah kullanacak kadar çılgın olacaklarına inanmıyorum çünkü aksi takdirde uluslararası toplum çok daha sert tepkiler verecektir. Çünkü nükleer silah kullanmak Üçüncü Dünya Savaşı’na giden yolu açmaktır ve bunu iyi anlamamız gerekir.” 

  • Türkiye’nin diplomatik temasları muhtemel bir Putin-Zelenskiy görüşmesi olasılığını artırdı mı?

“Bu, Putin-Zelenskiy ile ilgili değil, barışla ilgili. Türkiye, tarafların bir araya gelmesini sağlayarak belki de en büyük işi yaptı. Sayın cumhurbaşkanımız, bakanımız ve ilgili tüm yetkililer tarafından çok takdir ediliyor. Ben de bu çabaları övüyorum çünkü biliyorsunuz ki Antalya’da ilk önce Bakan Çavuşoğlu’nun da yardımıyla üç bakan arasında bir görüşme oldu, ardından Türk tarafının desteğiyle ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katılımıyla müzakere heyetleri bir araya geldi. Ancak İstanbul müzakerelerinden sonra, Rus tarafında bu müzakereleri sürdürmek ve somut sonuçlara ulaşmak konusunda bir isteksizlik olduğunu hissediyoruz.” 

  • Türkiye’nin diplomatik temaslarında tarafsız olduğunu düşünüyor musunuz?

“Tarafsız olduğunu söyleyemem çünkü savaşın ilk günlerinden itibaren Türkiye bu saldırganlığa karşı olduğunu ve Rusya’nın topraklarımızdaki bu askeri faaliyetlerini desteklemediğini, sivillerin öldürülmesine ve altyapının tahrip edilmesine karşı olduğunu açıkça ilan etti. Türk makamlarından, Türkiye Cumhurbaşkanı, Türkiye Dışişleri Bakanlığı’ndan net bir açıklama geldi. Ayrıca daha sonra medyaya da yansıyan Rusya’nın vahşetlerinin kınanması da Türkiye tarafının kimin saldırgan, kimin saldırının kurbanı olduğunu doğru anladığını gösteriyor.” 

  • Biliyorsunuz Türkiye, Rusya ile sıcak ilişkileri olan bir ülke. Bu, Ukrayna’yı rahatsız ediyor mu?

“Aslında Türkiye ile Rusya arasındaki ortak projelerden memnun değiliz ama bu iki yönü birlikte düşünmemeye çalışıyoruz. Bu yüzden ikili ilişkilerimize ve stratejik ortaklığımızda bağlarımızı güçlendirmeye, olabildiğince olumlu ve yapıcı yaklaşımlar geliştirmeye çalışıyoruz. Türkiye ile Rusya arasındaki mevcut ilişkiler, bu müzakereleri ve görüşmeleri düzenlemeye izin veriyor ve bir ölçüde arabuluculuğa yardımcı oluyor. Ancak aynı zamanda Rusya ile Türkiye arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesine de mazeret oluşturmuyor. Açıkça söylüyoruz ki, Rusya’ya ödenen her dolar, her euro savaş için kullanılıyor. Bu yüzden Türk toplumundan, Türk iş dünyasından Ruslarla işbirliklerini genişletmemelerini istiyoruz çünkü bu işbirlikleriyle savaşı destekliyorsunuz.

Asıl niyetimiz, işbirliğimizi güçlendirmek ve Rusya ile yapılan işbirliklerine kıyasla ikili ilişkilerimizin avantajlarını artırmak. Yani şirketler Rusya ile çalışıyorsa dünyadaki prestijlerini kaybedecekler. Ayrıca ikincil yaptırımlarla da karşılaşabilecekler. Ukrayna pazarında çalışma şansları olmayacak ve şimdi Ukrayna’nın yeniden inşası için büyük projeleri başlatmayı planlıyoruz ve bu projeler kapsamında, çeşitli altyapı projelerinde çalışmak isteyen her Türk firmasına yetecek kadar çok iş var. Bu yüzden teşvik ve angaje etmeye çalışıyoruz ancak baskı yapmaya, talep etmeye veya eleştiri oluşturmaya çalışmıyoruz. İşbirliğinin diğer bir tarafı da bu.”

  • Sizce, Türkiye Rusya’ya ekonomik yaptırım uygulamalı mı?

“Evet ve biz bunu işe başladığımız ilk günden itibaren söylüyoruz. Türkiye yaptırım uygularsa seviniriz ama ne yapacağı ve nasıl yapacağı yine Türk tarafının kararına kalmış çünkü Türkiye’nin kendi egemenliği var, bunlar kendi çıkarlarıyla alakalı. Türkiye’nin zaten yaptıkları, Rusya’nın daha fazla agresifleşmesini ve üzerimizde güçlü bir baskı yaratmasını önlemeye yardımcı oluyor. Örneğin Boğazların kapatılması, bazı Rus gemilerinin Karadeniz’e girerek şehirlerimize saldırmasını engelliyor. Türkiye, hava sahasını Suriye’ye giden Rus uçaklarına kapadı ve Suriye’de Ukrayna’ya karşı savaşmak isteyen Esad askerleri olduğunu da biliyoruz. Savaştan sonra ortaya çıkacak daha birçok şey var ama yine de yakın çalışıyoruz ve ikna etmeye çalışıyoruz ancak baskı yapmıyoruz.”

  • Türk yapımı Bayraktar SİHA’larının savaştaki rolü ne oldu?

“Bayraktar SİHA’larını satın aldık ve Ukrayna bunları geniş kapsamda kullandı. Topraklarımızı savunmamıza yardımcı oldu. Rakamlara bakmak gerekirse, Ukrayna’yı savunmamıza ve Rus saldırganlığına karşı durmamıza yardımcı olan başka bazı araçları da kullanıyoruz. Ancak Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin en büyük tedarikçisi hâlâ Rus kuvvetleri çünkü geride çok fazla ekipman bırakıyorlar. Geride, Ukrayna kuvvetleri tarafından onarılarak kullanılan çok fazla askeri ekipman bıraktılar. Bu oldukça güzel, Bayraktarlar’a sahip olduğumuz için oldukça mutluyuz. Ukrayna’nın Rus hedeflerini nokta atışı tespit edişinde kayda değer rol oynuyorlar. Ve Ukrayna’da bir şeylere Bayraktar ismini vermek oldukça popüler hale geldi. Herkes Bayraktar’ın ne anlama geldiğini biliyor ve hatta onun için şarkılar söylüyor. Ancak Bayraktar SİHA’larının savaştaki gerçek etkisi, şu anda gizli tuttuğumuz bilgileri kamuoyuna açıkladıktan sonra görülecek.” 

  • Ukrayna’nın tarafsız kalacağına dair bazı açıklamalar oldu ancak savaştan sonra Ukrayna’nın NATO üyeliği de bir seçenek mi?

“Evet, hâlâ Ukrayna’nın NATO’ya katılması planlarını öngören resmi prosedürlerimiz var. Bu anayasamızda yer alıyor ve bu hükmü değiştirmek için önce bir meclis oylaması ardından halkın görüşünün alınması gerekiyor. Bugünün anketlerine bakarsanız Ukraynalıların yüzde 72’si NATO üyeliğini destekliyor. Neden? Sadece güvende olmak için. Eğer NATO’ya girersek büyük ihtimalle, büyük ihtimalle diyorum, Rusya saldırılarına devam etmeyecek ve savaştan sonra bu üyelik bizim için bir kalkan olacak. En iyi yol bu. Ancak meselenin diğer yanında NATO’nun kendisi var. Tüm kayıplarımıza ve çektiğimiz çileye rağmen hâlâ NATO’da Ukrayna’nın müstakbel üyeliği için görüş birliği yok. Sorun bu, bizden kaynaklı değil NATO üyeleri arasından kaynaklı bir sorun. Ve hâlâ Ukrayna’yı kabul etme konusunda direniyorlar. Buna rağmen bugün Ukrayna NATO’yu koruyor, NATO Ukrayna’yı değil. Çünkü Ukrayna yenilirse yeni hedef NATO olacak ve ben Rusya’nın duracağına inanmıyorum.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.