Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Vakıf üniversitelerinde “eşit işe eşit ücret” arayışı sürüyor – “Akademisyenlere yapılan baskı resmi yazıyla kağıda döküldü”

Vakıf üniversitelerindeki çalışma koşulları tartışılmaya, öğretim üyeleri de haklarını aramaya devam ediyor. Geçen aylarda Nişantaşı Üniversitesi’nde “eşit işe eşit ücret” talep eden ve çalışma koşullarının iyileştirilmesini isteyen akademisyenlerin işlerine son verilmesinden sonra Altınbaş Üniversitesi’ndeki öğretim elemanları da ücret ve çalışma koşullarında iyileştirme istiyor. Medyascope olarak, Altınbaş Üniversitesi’ndeki öğretim elemanları konuştuk.

İsimlerinin gizli kalmasını isteyen öğretim elemanları, Altınbaş Üniversitesi’nde yaşadıklarını ve çalışma koşullarını anlatarak, Nisan 2020’de çıkan kanuna rağmen maaşlarında bir eşitlenme yapılmadığını ve kötü koşullarda çalışmaya devam ettiklerini söyledi.

Devletteki emsallerine göre 2 bin lira eksik maaş veriliyor

Maaşların eşitlenmemesinin en büyük sorun olduğunu belirten öğretim elemanları, yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Devletteki emsallerimize göre, yaklaşık 2 bin lira eksik maaş alıyoruz. Bu temel bir sorun. Biz bu sorunu toplantılarda rektöre veya dekanlara aktardığımız zaman da genelde okulun Yükseköğretim Kurulu (YÖK) talimatına göre ödeme yaptığını, YÖK’ün işveren maliyeti üzerinden eşitlenmesi gerektiğini okullara bildirdiğini, dolayısıyla SGK primleri veya işsizlik sigortası primleri ödemelerinin farklı olması yüzünden bizim eksik aldığımızı söylüyorlar. Bir nevi suçu kendi üstlerinden atıp Maliye’yle iletişime geçmemizi söylüyorlar.” 

Konuyla ilgili rektörlükten herhangi bir dönüş alamadıklarını da söyleyen bir akademisyen, aynı zamanda mesai baskısının da olduğunu iddia etti. Bütün okula bir senato kararının gönderildiğini belirten akademisyen sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu kararla araştırma görevlilerinin doktora yaptıkları, yüksek lisans yaptıkları okulların enstitülerinden onaylı ders programı ve dönem sonunda da derse devam çizelgesi getirmeleri isteniyor. Ders programı üzerinden bizim hangi saatlerde üniversite dışında olabileceğimizi belirten kararlar çıkarıldı. Dönem sonu çizelgesi meselesi de tamamen bizim derse gidip gitmediğimizi kontrol etmek için, bu yönden bize bir baskı oluşturmak için çıkarıldı.”

“Baskı resmi bir şekilde yapılıyor”

Üniversitenin “Araştırma Görevlileri Usul ve Esasları” diye bir belge çıkardığını ve baskıyı resmi bir şekilde yaptığını söyleyen öğretim elemanı “Baskıyı bir yönergeyle yapıyorlar, okul kuralı gibi ve bu yönergedeki ikinci mesele araştırma görevlilerinin iş tanımının çok belirsiz tutulması. Mesela şöyle bir madde var: ‘Yöneticisinin verdiği diğer işleri yapar’. Ucu çok açık. Bu madde üzerinden herhangi bir görevi yerine getirmediğimiz zaman Altınbaş Üniversitesi lehine bir sözleşme feshi hakkı doğacakmış gibi bir ton var” dedi.

Akademisyenlerin izinlerini kullanmasına yönelik bir baskıya da maruz kaldığını iddia eden akademisyen “Akademik personel yönergesine göre izinlerimizi iki yıl içinde kullanmamız gerekiyor. Bu ikinci yılın sonunda izinler siliniyor. Aslında bunu silmeye henüz yeltenemediler ama sürekli bize dekanlıklar aracılığıyla, rektörlük aracılığıyla ‘Şu tarihe kadar yaz izinlerinizi planlayın yoksa silinecek’ diyorlar” diye konuştu.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.