Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

YÖK, “akademisyenlerin haklarının verilmesi” konusunda “hatırlatma” yaptı – Okan Üniversitesi’nden bir akademisyen: “Araştırma görevlileri sekreter gibi gösteriliyor”

Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK), vakıf üniversitesi akademisyenlerini işçileştiren kararların alınmasıyla tartışılan TOBB’un Yükseköğretim Meclisi Toplantısı’yla aynı gün YÖK Kanunu’na ilişkin karar aldığı resmi belgeyle doğrulandı. Belgede YÖK’ün, 9 Şubat’ta toplantı yaptığı bilgisi yer almasına rağmen, bu toplantı kararları vakıf üniversitelerine 2 Mart’ta gönderildi. YÖK, vakıf üniversitelerine gönderdiği kararda “akademisyenlerin haklarının verilmesi” konusunda ise “hatırlatma” yapmakla yetindi. Vakıf üniversiteleri tartışmasının odağında olan Okan Üniversitesi’nden bir akademisyen ise YÖK’ün üniversiteleri denetlemediğini vurgulayarak Okan Üniversitesi’nde yaşanan hukuksuzlukları Medyascope’a anlattı.

Okan Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Okan Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Bekir Okan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) bünyesindeki Türkiye Yükseköğretim Meclisi toplantısına başkanlık yapmıştı. Okan bu toplantıda, Yükseköğretim Kanunu ile yapılan değişikliklerin “vakıf üniversitelerinin rekabet gücünü zayıflattığını” belirtip, “kâr amacı güden şirket gibi üniversiteler” için yasanın yeniden düzenlenmesini istemişti. YÖK’ün aynı gün toplantı yaparak 7243 sayılı YÖK Kanunu’nun uygulanmadığına ilişkin şikayetleri “değerlendirdiği “ortaya çıktı.

YÖK’ten vakıf üniversitelerine “hatırlatma”

Yükseköğretim Yürütme Kurulu’nun 9 Şubat’ta yaptığı toplantıda, “vakıf üniversitelerinden gelen öğretim elemanlarının ücretlerine ilişkin YÖK başkanlığına ulaşan çeşitli şikayetler” değerlendirildi ve kararlar alındı. Bu kararlar ise vakıf üniversitelerine şikayetlerin ayyuka çıkmasından ve toplantının yapılmasının üzerinden üç hafta geçtikten sonra gönderildi. Bu yazıda “Söz konusu şikayetler değerlendirilmiş olup, yapılan müzakere neticesinde vakıf yükseköğretim kurumlarına, öğretim elemanlarına ücretlerinin zamanında ve mevzuata uygun olarak ödenmesi konusunda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi hususunun hatırlatılmasının uygun olduğuna karar verildi” denildi. Yazıda, herhangi bir denetim ya da yaptırım uygulanacağından ise bahsedilmedi.

Akademisyen anlatıyor

YÖK’ün 9 Şubat’ta yaptığı toplantıya ilişkin yazıyı vakıf üniversitelerine neden 2 Mart’ta gönderdiğinin araştırılması gerektiğini vurgulayan Bekir Okan’ın mütevelli heyeti başkanı olduğu Okan Üniversitesi’nden bir akademisyen, şunları anlattı:

“Bekir Okan, üniversitesinde akademisyenlerin maaşını kısa çalışma ödeneği ile ödüyor. Kısa çalışma ödeneğine uygun olmayan akademisyenleri ücretsiz izne çıkarıyor. Araştırma görevlilerinin sigortası yapılmıyor. Yaptıkları uygulamanın hukuksuz olduğunu kendileri de bildiği için 7243 sayılı kanun çıktıktan sonra araştırma görevlisi ilanı vermeyip, hocalara Twitter üzerinden duyuru yaptırdı. Akademisyen olmak için başvuran kişileri ise sekreter gibi göstererek kadroya aldı.”

“Ücretsiz izne çıkardı”

Birkaç yıl önce özellikle araştırma görevlilerinin asgari ücretin biraz üzerinde bir rakama çalıştırıldığını dile getiren akademisyen, pandemi ile birlikte akademik personelin maaşlarının kısa çalışma ödeneği ile ödendiğini, kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan, bu ödenekten yararlanmak için senesini doldurmamış ya da emekli olan akademisyenlerin ise ücretsiz izne çıkarıldığını söyledi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Kısa Çalışma Ödeneği Model Önerisi’nde yer alan bilgilere göre, kısa çalışma ödeneğinden yararlanabilmek için işyerinde çalışmanın tamamen veya kısmen durması ya da önemli ölçüde azalması gerekiyor. Fazla çalışma uygulamasının sona erdirilmesi gibi hafif önlemlerle ekonomik krizin etkisi engellenebilecekse kısa çalışma koşulları gerçekleşmiş olmuyor. Okan Üniversitesi’nde akademik personelin maaşı kısa çalışma ödeneği ile ödenirken aynı zamanda çalışma düzeninin de eskisi gibi azalmadan devam ettiği öğrenildi. Üniversite yönetimindeki hukuksuzlukları dile getiren akademisyenlerin işten atıldığını vurgulayan ve baskı sebebiyle kimliğini gizlemek zorunda bırakılan akademisyen Medyascope’a şöyle konuştu:

“Araştırma görevlileri sekreter gibi gösterildi”

“Yaptıkları uygulamanın hukuksuz olduğunu kendileri de bildiği için farklı bir uygulama ile geldiler. Normalde araştırma görevlisi alınması prosedürü Resmi Gazete’de YÖK ilanıyla yapılıyordu. ‘Biz artık araştırma görevlisi almayacağız’ dediler. Araştırma görevlisi almaları ücretsiz izin ya da maaş konusunda problem yaratıyor onlar için. İlan yayınlamadan hocalar kendi Twitter hesaplarında ‘Şu alanda yanımızda çalışacak insan arıyoruz’ diye duyurdular. Bu kişiler YÖK’ün kriterlerini yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın okula geldi. Kadroya aldılar ve sekreter gibi gösterdiler. Çünkü araştırma görevlisi olarak gösterdiklerinde YÖK’ün kanununa takılıyordu dolayısıyla onlara da asgari ücret üzerinden böyle bir uygulama başlattılar.”

“Sigortasız çalıştırıyorlar”

“Devletin asgari ücret artırımına gitmesiyle birlikte maaşlar arttı fakat buna rağmen yardımcı doçent, doçent ve profesörlerin maaşlarında bir artış olmadı. Araştırma görevlilerine verilen maaş üç bin dolayında iken kağıt üzerinde ücretsiz izin dilekçeleriyle beş bin civarında göstermişlerdi, bildiğim kadarıyla onlara da asgari ücret veriliyor, fakat ücretsiz izin dilekçelerini hukuksuz biçimde devam ettiriyorlar. Sigortaları ise yatırılmıyor.”

“Hukuksuzluğu teşhir edene mobbing”

Hukuksuz uygulamalar sebebiyle akademisyenler bir araya geldi ve imza kampanyası başlattılar. İmza kampanyası başlatılmadan önce taleplerini dile getirebilmek adına Okan Üniversitesi mütevelli heyeti Başkanı Bekir Okan ve üniversite rektörü Prof. Mustafa Koçak ile görüştüler fakat okulun maddi zararda olduğu gerekçe gösterilerek talepler dikkate alınmadı. Akademisyenlerin verdiği dilekçelere ise cevap gelmedi. TOBB’un üniversiteler kurulu toplantısı bize cevap oldu. Bekir Okan, bu hukuksuz süreci hukuk fakültesi akademisyenlerinin teşhir ettiğini düşündüğü için doktor öğretim üyeleri, doçentler ve profesörler için ‘Bu ay şu kadar devamsızlık yaptınız, buna dikkat etmeniz dikkat etmediğiniz takdirde de maaştan kesilecek’ uyarısı yaparak mobbinge maruz bıraktı.”

İşten atılan akademisyenler davayı kazandı

“Ücretsiz izne çıkarılan akademisyenler ise bin liralık ücretsiz izin ödeneği ile çalıştırılmaya devam ettiler. Devlet üniversitesinde çalışan akademisyenler ile vakıf üniversitesinde çalışan akademisyenlerin maaşının eşitlenmesi gerektiğini söyleyen 7243 sayılı kanunun çıkmasıyla birlikte Okan Üniversitesi yönetiminden şöyle bir teklif geldi: ‘Sizin maaşlarınızı sözleşme üzerinde devlet üniversitelerine eşitleyeceğiz.’ Yasa, maaşın net ücrete mi, brüt ücrete mi eşitleneceği konusunda kesin bir şey söylemediği için bu boşluktan faydalandılar. Bize brüt maaş üzerinden bir sözleşme imzalattılar. Sonrasında ‘Biz bu maaşı veremeyiz pandemi sebebiyle okul kazancını kaybetti’ gibi açıklamalar yapıp kanuna aykırı bir şekilde ‘Size her ay 15 günlük ücretsiz izin dilekçesi imzalatacağız’ dediler. Bunu imzalayan kişiler de oldu imzalamayanlar da oldu. İmzalamayan kişilerin işten atıldığını duyduk ve bu konuya ilişkin dava açan bir akademisyen davayı kazandı.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.