Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Uzmanlar Medyascope’a yorumladı: Selahattin Demirtaş cezaevinden nasıl bir siyasal iletişim stratejisi izliyor?

Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 30 Mayıs’ta +GERÇEK için “Ben çok utanıyorum ya siz?” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Demirtaş’ın muhalefet partilerine çeşitli eleştiriler yönelttiği bu yazı gündeme damga vurdu. Demirtaş’ın gündemi belirleyen tek çıkışı bu değil. Çeşitli platformlarda yayımlanan yazılarıyla, attığı tweetlerle, gönderdiği mektuplarla, yazdığı kitaplarla sık sık gündem oluyor. Peki, Demirtaş tutuklu bulunduğu Edirne Cezaevi’nden nasıl bir siyasal iletişim stratejisi izliyor? Siyasal iletişim uzmanları Medyascope’a değerlendirdi. 

Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş en son +GERÇEK için kaleme aldığı “Ben çok utanıyorum ya siz?” başlıklı yazısında muhalefet partilerine çeşitli eleştiriler yöneltti. “Siz kararsız seçmenden daha kararsızmışsınız. Lütfen kendinize gelin. Sorumluluk da vebal de hepinizde” diyerek muhalefet partilerine seslenen Demirtaş, muhalefet partileri için “O kadar çok ve gereksiz şeyi tam bir kakafoni şeklinde söylüyorlar ki sonuçta hiçbir şey söyleyememiş oluyorlar” dedi.

Selahattin Demirtaş’ın gündemde önemli derecede yer tutan tek çıkışı bu değil. Eski HDP Genel Başkanı, sık sık çeşitli platformlar için yazılar yazıyor, röportajlar veriyor, tweet atıyor, kitap yayımlıyor. İşte, Demirtaş’ın gündemde yer tutan çıkışlarından bazıları:

“Aydınlar Heyeti” ve “Demokrasi Sözleşmesi” çağrısı

Demirtaş, 12 Mayıs’ta tutuklu bulunduğu Edirne Cezaevi’nden gazetecilere, sanatçılara, aydınlara ve akademisyenlere eşi Başak Demirtaş aracılığıyla yolladığı mektupla, demokrasi için bir araya gelme çağrısında bulunmuştu. Sivil toplum örgütlerinin ve siyasi parti genel başkanlarının imzasına açılacak bir “Demokrasi Sözleşmesi”nin yazılabileceğini söyleyen Demirtaş, “Aydınlar Heyeti” kurulmasını ve “Bir Hayalimiz Var” adıyla bir konferans düzenlenmesini önermişti. 

“Siyasetçiler bağımsız yargıya hesap verir”

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın grup toplantısında, Selahattin Demirtaş için “Edirne’deki, en büyük hesabı İmralı’dakine verecek” ifadelerini kullanması üzerine Demirtaş, Twitter hesabından Erdoğan’a “Siyasetçiler halka, partisine, parlamentoya, bağımsız yargıya hesap verir. Sen benim için ‘kaygılanmayı’ bırak da kendi vereceğin hesabı düşün” diye yanıt vermişti.

Muhalefete ortak miting çağrısı

Selahattin Demirtaş, Twitter hesabından yaptığı bir açıklamayla muhalefete seslenerek muhalefeti yedi bölgede, yedi ortak miting yapmaya çağırmıştı. Demirtaş, partilerin genel başkanlarına “Önünde bir engel mi var?” diye sormuştu: 

Erdoğan’a düello teklifi

Demirtaş’ın bu sözlerine cevap olarak Erdoğan’ın, “Senin tabanının miting yapacak mecali kaldı mı?” demesi üzerine ise Demirtaş, Twitter hesabından şu açıklamayı paylaşmıştı: 

Kahvaltı açıklaması

Selahattin Demirtaş, 2020 yılında Ruşen Çakır’ın kendisine ilettiği soruları cevaplamış, Demirtaş’ın “Ben dışarıda olsaydım bir sabah Başak ile birlikte Meral Hanım’ın kapısını çalar ve ‘Kahvaltıya geldik’ derdim” sözlerine Akşener’in “Güneydoğu’da şöyle bir gelenek var, kan davalınız bile olsa kapınızı çaldığı zaman içeri alırsınız” diyerek cevap vermesi gündemde uzun süre yer tutmuştu.

“Demirtaş’ın ana hedefi rehine siyasetini etkisiz kılmak”

Demirtaş’ın siyasal iletişim stratejisi üzerine Medyascope’a değerlendirmelerde bulunan Sevilay Çelenk, Demirtaş’ın AKP’nin “rehine siyaseti”ni etkisiz kılmak üzerine bir strateji inşa ettiğini belirterek şöyle konuştu:

“Demirtaş, kendisinin ve HDP’li diğer vekillerin, belediye başkanlarının ya da Osman Kavala ve onunla aynı kaderi paylaşan muhalif isimlerin cezaevinde olmalarını ‘siyasi rehine’ olmakla açıklıyor. AKP-MHP iktidarı ya da rejim tarafından rehin alınmış olduklarını söylüyor. Demirtaş’ın ülke gündemine açıklamalarla, mektuplarla, tweetlerle olduğu kadar yazdığı öykü ve romanlarla da yaptığı en belirgin müdahale, bu ‘rehine siyasetini’ açığa düşürmek, işlemeyeceğini ve direnişin teslim alınamayacağını göstermek biçiminde oldu. Demirtaş, iletişim stratejisini de bunun üzerine inşa ediyor ve aslında Kürt siyasetinin ve genel olarak toplumsal muhalefetin korku ve baskı iklimi yaratarak sindirilemeyeceğini söylüyor.”

“Demirtaş, bugün hapiste olabilir ama bu siyasi hayatın içinde olmasını engellemiyor”

Çelenk, Demirtaş’ın cezaevinde olmasının onun siyasi hayatın içerisinde olmasına bir engel teşkil etmediğini söyleyerek, cezaevinden çıkması halinde aktif bir şekilde siyasi hayata devam etme imkanını canlı tuttuğunu belirtiyor:

“Yapılan yakın tarihli anketler önümüzdeki seçimlerde cumhurbaşkanlığına aday olması halinde yüzde 15 kadar bir oy alabileceğini gösteriyor. Ülkenin medyasından ekonomisine sınırsız imkanını tek adam olarak yöneten Erdoğan’ın maksimum yüzde 40’ına karşılık plastik bir masa ve sandalyeden yurttaşa, siyasal muhalefete, ‘Aydınlar Heyetine’ sözünü ulaştırmaya çalışan Demirtaş’ın potansiyel oyu da bize bunu söylüyor.”

“Demirtaş, muhalefete bir hedef koyuyor, birtakım standartlar belirliyor”

Siyasetbilimci Prof. Dr. Tanju Tosun, Demirtaş’ın siyasi çıkışlarının muhalefet partileri üzerindeki etkisine değinerek, farklı toplum kesimleriyle diyalog arayışında olduğunu anlattı: 

“Muhalefete yönelik eleştirileri aslında doğrudan doğruya bir yol gösterme. Muhalefete bir hedef koyuyor, birtakım standartlar belirliyor, onun üzerinden pozitif bir siyasal dille bir anlamda idealize ediyor. Türkiye’de bulunduğu noktadan özellikle bir arada yaşama konusunda nasıl bir çözüm olması gerektiğine ilişkin pozitif bir dille sesleniyor. Hedef kitle olarak bakıldığında Demirtaş’ın söyleminde hiçbir zaman sadece kendisinin göstermiş olduğu sosyolojiden değil, aynı zamanda muhalefetin tüm kesimleriyle siyasal dil üzerinden diyalog arayışında. Zaten kendisinin farklı toplum kesimlerindeki meşruiyeti de bu kapsayıcılıktan kaynaklanıyor.” 

“Onun için hapishane kısıtlayıcı bir faktör değil”

Demirtaş’ın siyasal iletişim stratejisini değerlendiren MetroPOLL Araştırma Şirketi’nin kurucusu Özer Sencar da Demirtaş’ın Türkiye’deki siyasi hayatı aktif bir şekilde takip ettiğini belirterek şu değerlendirmelerde bulundu: 

“Hapishanede olmasına rağmen Türkiye siyasetini çok yakından takip ediyor. Yazdığı şeylerin, söylediği şeylerin siyaset sahnesinde etkili olduğunu, önemsendiğini, vatandaşların da ilgi gösterdiğini görüyorum. Onun için hapishane kısıtlayıcı bir faktör değil. Kendini kısıtlamıyor. Eğer dışarıya çıkarsa -ki ben öyle bir ihtimal olduğunu düşünmüyorum- başarılı bir siyasi lider olarak sahnede yerini alır.”

“Demirtaş, HDP’yi ve HDP tabanını aşan bir rol üstleniyor”

Siyasetbilimci Dinçer Demirkent ise Demirtaş’ın güçlenen bir siyasetçi olarak Türkiye siyasetinde varlığını sürdürdüğünü belirterek siyasal iletişim stratejisini şöyle yorumluyor:

“Türkiye’nin çok büyük bir kesimi Demirtaş’ın haksız olarak içeride tutulduğuna inanıyor. Bunun da Demirtaş’ın stratejisinde bir etkisi olduğunu düşünüyorum. Parti içerisinde bunun neye tekabül ettiğiyle ilgili bir şey söylemem mümkün değil ama dışarıdan görünen, Demirtaş’ın HDP’yi ve HDP tabanını da aşan bir rolü üzerine aldığı. Altılı masaya seslenişini de belki böyle yorumlamak lazım. Bir HDP lideri ya da eski lideri olmaktan ziyade HDP’nin ‘Türkiyelileşme stratejisi’ olarak sunulan meselenin Demirtaş figürü etrafında tekrar örüldüğünü söyleyebiliriz.” 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.