Şehir Hepimizin’de bu hafta konuğumuz Antonio Cosentino ile 1996’da İstanbul’da oluşturulan Hafriyat Grubu adlı çağdaş plastik sanatlar grubunu, İstanbul’un kendisi ve sanat pratikleri için anlamını, şehir olgusu, şehrin farklı kimlik ve yüzlerinin onun için ne anlamlara geldiği üzerine konuştuk.
1994’te Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden mezun olan Antonio Cosentino, kişisel hafızasının derinliklerinden ya da yaşadığı şehrin görsel kültüründen sızarak gelen sayısız imgeyi eserlerine taşıyan bir sanatçı olarak dikkat çekiyor. 90′lı yılların çağdaş sanat ortamında alt ve üst sanatın yer değiştirici özelliğinin tartışıldığı sıralarda, Cosentino ve sanatçı arkadaşları, alt kültür unsurlarının sorgulandığı bir bakışın arkeolojisini yapmaya girişmiş, bunu da uzun süre devam ettirmişti. Eserlerinde şehrin kimliği ile onun zaman içerisinde nasıl dönüştüğünü, şehrin katman ve tarihinin izlerinin nasıl hırpalandığını araştıran sanatçı, bunu bir üretim pratiği olarak bugün de devam ettiriyor.