Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Kılıçdaroğlu’yla helalleşen dindarlar anlattı: “Mağdur olduk, mağdur ettik”

Bir grup muhafazakâr, 14 Ağustos’ta Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) lideri Kemal Kılıçdaroğlu’yla helalleşmek için CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda bir araya geldi. Buluşmaya katılan kişiler, Medyascope’a konuştu.

Geçtiğimiz pazar günü (14 Ağustos) bir grup muhafazakâr ismin Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’yla “helalleşmek” istemesi üzerine CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda bir buluşma yapıldı. Kılıçdaroğlu’yla helalleşme buluşmasına katılan isimler, Medyascope yayınına katılarak sorularımızı yanıtladı.

Fatma Yavuz, Kılıçdaroğlu’nun bir 28 Şubat mağduruyla helalleşmesini televizyonda izlerken Kılıçdaroğlu’nun toplumu barıştırma çabalarına destek vermesi gerektiğini düşündüğünü söyledi. Bu fikri çevresiyle paylaşan Yavuz’u çok sayıda kişinin desteklemesi üzerine buluşma gerçekleştirildi. Yavuz, buluşmanın kendisi için önemini şöyle anlattı:

“Bu insan böyle kapı kapı geziyor aylardır, çağrı yapıyor helalleşelim, barışalım diye. Ben de ait olduğum mahallenin ‘Hadi gel, bize helal ettir hakkını, yalvar bakalım bize, bize kendini nasıl affettireceksin?” diye üstten üstten tırnak içinde en hafif tabiriyle ayıp ettiğini düşündüm. Çünkü vicdanım bana şunu söyledi. ‘Tamam bizim hakkımıza çok girildi muhafazakârlar olarak, Türkiye’de mağdur olmayan mı var, tabii ki mağdur olduk ama en mağdur da biz değiliz, herkes mağdur oldu ve biz bir taraftan mağdur olurken bir taraftan da mağdur ettik’. Sayın Kılıçdaroğlu’nun ait olduğu toplumsal kesimde ne mağduriyetler var – ki bir kısmında bizim de vebalimiz olduğunu düşünüyorum, fail değiliz tabii ki ama birtakım bizim de beslediğimiz düşünceler bazı kesimlerin mağduriyetlerini artırdı”.

Dindar kesim cumhuriyet, demokrasi, laiklik kavramlarını yeniden keşfetti”

Helalleşme buluşmasına katılan Şeref Yılmaz da CHP ve dindar insanların ilişkisinin giderek normalleştiğine dikkat çekti. Dindar insanların cumhuriyet, demokrasi ve laiklik gibi kavramların öneminin farkına vardığını vurgulayan Yılmaz, “Bugün bu helalleşme buluşmalarının başlamasının nedeni toplumun AKP’yle çok büyük bir beklentiye girmesi dini anlamda, dünyada bir cennet hayatının yaşanacağını düşünmesi, sonradan da çok büyük bir hayal kırıklığına uğraması. Bence bütün bunların arkasından insanlar cumhuriyeti, demokrasiyi hatta muhafazakâr kesimin başta çok da algılayamadığı ya da mesafeli durduğu ‘laiklik’ kavramını yeniden keşfetmesine vesile oldu” diye konuştu.

“AK Partili olmayan muhafazakârlar AK Parti’nin en büyük düşmanı haline geldi”

Muharrem Kaşıtoğlu da 15 yıl boyunca AKP’de çeşitli kademelerde görev almış bir isim. İstanbul Şehir Üniversitesi’nin kapatılma sürecinde yaşananları örnek vererek AKP’li olmayan muhafazakârların AKP’nin düşmanı haline geldiğini belirten Kaşıtoğlu, AKP’nin muhafazakârları hayal kırıklığına uğrattığını söyledi. Kaşıtoğlu sözlerine şöyle devam etti:

“Mesele AK Partili olmayan muhafazakârlar olduğunda, AKP’nin en büyük düşmanı haline geliyorsunuz. AK Parti için tırnak içinde iyi insan, kaliteli insan olmanın hepsinin karşılığı AK Partili olmaktan geçiyor. Mesela somut bir örnek vereyim, benim eşim de dahil olmak üzere başörtüsü sıkıntısı yaşamış insanlar, bu ülkede yarın bir gün bu sıkıntılar tekrar zuhur ederse, başörtülü kadınlar rahat eğitim görsün diye Şehir Üniversitesi’ni kurdu. Şehir Üniversitesi çok iyi bir noktaya geldi, en iyi vakıf üniversitelerinden biri oldu, parmakla gösterilir hâle geldi. AK Parti sırf kendisine muhalif olduğu için Şehir Üniversitesi’ni bir gecede kapatma kararı aldı”.

Kılıçdaroğlu’yla “helalleşen” bir diğer isim de Ayşe Şafak. Buluşmaya giden Şafak, 28 Şubat’ta yaşananların geçmişte bırakılması gerektiğinin altını çizdi. Şafak, “‘28 Şubat geçti, gitti’ demeliyiz, bir daha öyle şeylerin yaşanmaması için akademik çalışmalar yapılması gerekiyor ama ‘Sen de şöyleydin’ diye birbirimize silah doğrultmamız, yumruk savurmamız çözüm olamaz. Biz binlerce yıldır bu toprakları şu ya da bu şekilde paylaştık. Geçmişte yapılan hatalardan ders çıkarmayı düşünmemiz gerekiyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı hareketi gerçekten samimi buluyorum” dedi.

“Kılıçdaroğlu’nu tebrik ediyorum”

Helalleşme buluşmasına katılan Fatma Çetinkaya, toplumun 28 Şubat’a takılı kalarak ayrıştırıldığını söyledi. Toplumdaki ayrışmanın ve kutuplaşmanın aile içine bile sıçradığını vurgulayan Çetinkaya, Kılıçdaroğlu’nun başlattığı “helalleşme” çağrısının güçlenmesi gerektiğini dile getirdi. Çetinkaya, “Biz neyi, kimi tartışıyoruz, onlar kim, biz kim? Biz aslında hepimiz insanız. Bu başörtüsü mevzularına takılmasaydık da keşke kişisel olarak kendimizi geliştirebilseydik. Sadece başörtüsüne takılmasaydık şu noktada olmayacaktık bugün. Yeter yaptıkları, anneyi babaya, babayı evlada, evlatları anne-babaya düşürdüler. Aile arasına bile fitne soktular, insanlar akrabalarıyla birbirine düşman kesildi, AKP iktidarının en büyük zulmü budur bence. Bu yüzden ben Kılıçdaroğlu’nu tebrik ediyorum. Bu çok güzel bir adımdı, inşallah devamı olur, sadece söylemde kalmaz” açıklamasında bulundu.

Kadir Bal’a buluşmada Kılıçdaroğlu’nun “helalleşme” çağrısını samimi bulup bulmadığını sorduk. Bal, Kılıçdaroğlu’nun çağrıda bulunurken neyi amaçladığının kendisi için önemli olmadığını belirtti. Hukuk tarafında adalet tesis edilemediği için insanların hatalarıyla yüzleşemediğini söyleyen Bal, helalleşmenin önemini şöyle özetledi:

“’Diyelim ki muhafazakarlardan oy toplamak için Kılıçdaroğlu bunu yapıyor olsun, ben bundan çok rahatsız değilim. Çünkü Kemal Bey siyaset yapıyor, bu ülkede siyaset yapan bir partinin lideri, ne yapacaktı yani, siyaseti bırakıp sokağa çıkıp insanlara tek tek sarılıp mı helalleşecekti. Tabii ki bu siyasetin konusu olmalı. Hukuk, ister Kemalistlerin ister yirmi yıllık AKP’nin hukuku olsun, hesaplaşma ve yüzleşme anlamında adaleti tesis etmekte yeterli değil. Zaten adalet tesis edilemediği için biz bugün helalleşmeye çalışıyoruz. Helalleşme gibi bir inceliği hukuk sağlayamaz”.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.