Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

İstanbul’daki kentsel dönüşüm muharebeleri

İstanbul’da kentsel dönüşüm sorunları gündemde yer tutmaya devam ediyor. Çok sayıda mahallede vatandaşlar, evlerinin yıkılmasını engellemeye çalışsa da rızaya dayalı bir anlaşma yapılmamasına rağmen polis desteğiyle evleri yıkılıyor.

Kentsel dönüşüm İstanbul’daki pek çok mahalleyi değiştiriyor. Okmeydanı-Fetihtepe, Beykoz-Tokatköy, Güngören-Tozkoparan gibi bölgelerde kentsel dönüşüm çalışmaları polis eşliğinde mahalleye giren yıkım ekipleriyle ilerliyor. Her bölgenin kendi içinde farklılıkları olsa da, hepsinin ortak yönü rızaya dayalı bir anlaşma yapmamalarına rağmen polis desteğiyle evlerin yıkılması. Vatandaşlar bu bölgelerde yaptıkları eylemlerle evlerinin yıkımlarını engellemeye çalışıyor. 

Gecekondulaşma tarihi

Türkiye’de 1950’de kent nüfusu beş milyon iken 1960’a gelindiğinde iki kat artarak 10 milyona çıktı. Kırdan kente plansız göç hareketleri, şehirlerde önemli bir soruna dönüşmeye başladı. Türkiye, dünyanın diğer endüstri kentlerinden yaklaşık 150 yıl sonra şehirleşme sorunuyla karşı karşıya kaldı. Bu dönemde gecekondulaşma yaygınlaştı. 

1966 yılında İstanbul’da 660 bin kişi gecekondularda yaşıyordu

Artan gecekondu sorununu çözmek amacıyla 1966’da 775 sayılı Gecekondu Kanunu yürürlüğe sokuldu. Bu kanun yürürlüğe girdiğinde İstanbul’da 660 bin kişi gecekondularda yaşıyordu. Kentteki gecekonduların 85 bininde elektrik, 95 bininde su, 130 bininde yol bulunmuyordu. Kanalizasyon hiçbirinde yoktu. Çıkarılan bu kanun gecekondulaşmayı engelleyemedi. 1970’li yılların başında İstanbul’da bir milyona yakın nüfus gecekondularda oturmaktaydı. 

Gecekonduların katları yükseldi

2000’li yıllara doğru İstanbul’da gecekondu alanları ile kent merkezlerinin iç içe geçtiği bir dönem oldu. Gecekondu alanları kentin dış çeperinde değil, kentin merkezinde bulunan alanlar haline geldi ve katları yükseldi. Belediyelerin bu alana 3194 Sayılı İmar Kanunu ile çalışmalar yapmasının önü açıldı. İlgili kanunda yapılan düzenleme ile gecekondu alanlarına yönelik imar yapma ve kaynak yaratma yetkisine kavuşan belediyeler, çalışmalar hazırlamaya başladı. 

1999 depremleri sonrası yaşanan süreç, önemli düzenlemeleri de beraberinde getirdi. Bu kapsamda 2004 yılında Toplu Konut İdaresi (TOKİ) gecekondu alanlarının ıslah edilmesi ve dönüştürülmesi için geniş yetkilere sahip oldu. TOKİ’nin dönüştürmek istediği alanla ilgili hazırladığı planların, çalışma yapılan yerin konumuna göre belediye meclisinde veya valilik tarafından aynen veya değiştirilerek onaylanması gerekiyor. Onaylanmazsa, bu planların resen uygulamaya konulması mümkün.

2018’de yapılan son düzenlemeyle birlikte 6306 Sayılı Kanunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yerine getirilen riskli alan belirleme süreci Cumhurbaşkanlığı’na devredildi.

Kentsel dönüşümde belediyelerin rolü 

Belediyeler, Türkiye’de kentsel dönüşümün uygulanmasında ilk sırada yetkili kamu idaresi durumunda. Kentlerin her noktasında ve diledikleri ölçekte dönüşüm yapma imkânına sahip olan belediyeler, bu yetkilerini 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 73. maddesinden alıyor. İlgili maddede geçen ifadeler şöyle: “Belediye, belediye meclisi kararıyla; konut alanları, sanayi alanları, ticaret alanları, teknoloji parkları, kamu hizmeti alanları, rekreasyon alanları ve her türlü sosyal donatı alanları oluşturmak, eskiyen kent kısımlarını yeniden inşa ve restore etmek, kentin tarihi ve kültürel dokusunu korumak veya deprem riskine karşı tedbirler almak amacıyla kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri uygulayabilir.” 

Belediyelerin, vatandaşlarla anlaşarak kentsel dönüşümü geniş ölçeklerde hayata geçirebilmeleri mümkün hale geldi. Belediyelerin vatandaşlarla bir anlaşmaya gitme zorunlulukları da bulunmuyor. Belediyelerin TOKİ’den gelen planları üç ay içerisinde aynen veya değiştirerek onaylaması gerekiyor. Belediyeler tarafından üç ay içerisinde onaylanmayan planlar TOKİ tarafından resen onaylanıyor.

6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun gereğince Cumhurbaşkanlığının kendi inisiyatifinde riskli alan ilan edebilme hakkı bulunuyor. Riskli alan ilan edilen yerde kentsel dönüşüm başlatılıyor.

İstanbul’da kentsel dönüşüm muhabereleri

Bu bağlamda özellikle son yıllarda İstanbul’da pek çok mahallede kentsel dönüşüm uygulandı. Pek çok yerde vatandaşların engelleme çalışmalarına rağmen yıkım işlemleri polis eşliğinde yapıldı.

Tozkoparan: 

Tozkoparan mahallesinin oluşması 1960’lı yıllara dayanıyor. Mahalleye önce Sovyet mimarisinden esinlenen sosyal konutlar yapıldı. Daha sonra 1980’li yıllarda mahalleye kooperatif ve belediye konutları da inşa edildi. Tozkoparan ve Mehmet Nesih Özmen Mahalleleri 2006’da kentsel dönüşüm alanı ilan edildi. 

İzleyin | Riskli alan ilan edilen İstanbul-Tozkoparan’da belirsizlik sürüyor: “Sonuna kadar mücadele edeceğiz”

2006’da dönemin AKP’li Belediye Başkanı Yahya Baş tarafından onaylanan proje, mahallelinin sözleşmeyi reddetmesi sonrası, 2010 yılında Danıştay tarafından durduruldu. 

21 Nisan 2020’de Resmî Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’yle afet bölgesi ilan edildi. Yıkım çalışmalarına başlanacağı gerekçesiyle mahalleliye “evlerinizi terk edin” tebligatı geldi. Konu yargıya taşındı, İstanbul 10’uncu İdare Mahkemesi tahliye ve yıkım işlemlerine yönelik yürütmeyi durdurma kararı verdi. Yürütmeyi durdurma kararı Haziran 2020’de kaldırıldı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı ve Güngören Belediyesi ise 23 Haziran 2021’de Tozkoparan Mahallesi’nde elektrik, su ve doğalgazı kesti. Mahalle sakinleri, 18 gün boyunca eylem yaparak mücadele etti. 9 Temmuz 2021’de ise bölgenin “riskli alan” ilan edilmesine dair Danıştay “yürütmeyi durdurma” kararı verdi.

İzleyin | Tozkoparan’da polis, sabaha karşı mahalleye girdi: “Bizi borçlandırıyorlar, neyle ödeyeceğiz?

Belediyenin yaptığı itirazlar sonucunda Danıştay’ın “yürütmeyi durdurma” kararı iptal edildi. Mahalleli ise  temyiz başvurusunda bulundu. Başvurularına henüz bir yanıt verilmezken, 29 Ağustos’ta sabahın erken saatlerinde binlerce polis eşliğine mahallede yıkım başlatıldı.

Tozkoparan mahallesinde yaşayan vatandaşlar, kentsel dönüşüme karşı çıkmıyor. Vatandaşlar öncelikle evleri yapılana kadar verilecek kira yardımının bin 500 TL olmasına ve evler bitince 180-220 bin TL arasında borçlandırılmalarına (yıllık artış olacak) karşı çıkıyor. 

Fetihtepe

İstanbul’un Beyoğlu ilçesine bağlı Okmeydanı’ndaki Fetihtepe Mahallesi’ni de kapsayan bölge 2016 yılında “riskli alan” ilan edildi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 2017 yılında plan yapma ve uygulama yetkisini Beyoğlu Belediyesi’ne devretti. Fetihtepe Mahallesi’nde yer alan ve tepkilere neden olan 3550 ada 1 parselin bulunduğu alan, birinci etap uygulama alanı olarak belirlendi ve tahliyesi için Beyoğlu Belediyesi tarafından tebligatlar yazıldı. Yasal süreçle beraber söz konusu adada 6306 sayılı kanun kapsamında süreç başladı.

İzleyin | Okmeydanı Fetihtepe’de kentsel dönüşüm – Vatandaşların çadır kurmasına polis izin vermedi

Fetihtepe Mahallesi’ndeki kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında yıkımı planlanan binaların elektrik, su ve doğalgazları 7 Haziran’da kesildi. Fetihtepe’deki evlerin çoğu yıkıldı.  Yüksek kiralar nedeniyle ev bulamayan bazı mahalleliler hanelerde oturmaya devam ediyor. 15 Eylül’e kadar ev bulamayan vatandaşlara süre verildi. Vatandaşlar O tarihe kadar evlerinden çıkmazlarsa eşyaları yediemin deposuna kaldırılarak evleri yıkılacak. Vatandaşlara bin 300 ile bin 950 lira arasında kira desteği yapılıyor. 

Tokatköy

Tokatköy, 2017’de kentsel dönüşüm alanı ilan edildi. Dönemin Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, mahallede 660 daire olduğunu ama emlak beyanlarında 442 adet daire gözüktüğü için 442 daire verileceğini söyledi. Vatandaşlar ise bunu kabul etmedi. Mahallede kentsel dönüşüm için gerekli üçte iki çoğunluk sağlanamadı.  

İzleyin | Tokatköy’de vatandaşların evden çıkarılma anı

Daha sonra dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Mevlüt Uysal, Mart 2019 seçimleri sonrasında mahalle sakinlerine yüzde 20 kayıpla yeni daire vereceklerini ve arsaları için de yüzde 40 ila 50 arası kesintiyle ödeme yapılacağını söyledi. Beykoz Belediyesi’ni Murat Aydın’la yeniden AKP’nin kazanmasının ardından vatandaşlar, söz verildiği gibi tapularının dağıtılmasını beklemeye başladı. Ancak İBB’nin CHP’ye geçmesi üzerine Tokatköy’deki ada parsel yetkisi İBB’den alınarak TOKİ’ye devredildi. 

İzleyin | Tokatköy’de 120 yıllık hikâye: “İşgalci değil yerliyim

TOKİ, mevcut evlerin metrekaresini ölçerek moloz bedeli çıkardı. Bu bedel üzerinden de kendi yapacağı evin bedelini çıkartarak fiyatlandırma yaptı. Bu fiyatlandırmaya göre en ucuz ev 280 bin liraya denk gelirken vatandaşlara enflasyon oranında artış yapılacağı söylendi.  

Tokatköy’de Beykoz Belediyesi ve Emlak Konut ortaklığıyla 9,1 hektarlık alanda dönüşüm planlanıyor. Yıkılacak 238 binanın yerine 776 konut, 47 işyeri inşa edileceği belirtilirken, minimum bin 250 konut yapılabilecek inşaat izni alındı.

Tokatköylüler bu proje ile, kendi oturacakları evde kiracı durumuna düşeceklerini belirtiyor. Evlerin geri ödemesi her yıl artacak ve 10 belki de 20 yıl boyunca geri ödeme yapacaklar. Arsa payları dönüşüm ile yok sayılacak. Vatandaşlar evlerin yapımı süresince verilecek bin 900 TL kira yardımının ise yetersiz olduğundan şikâyet ediyor. 

Hacıhüsrev: 

İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde bulunan Hacıhüsrev (İstiklâl) Mahallesi’nde yaklaşık 10 yıldır kentsel dönüşüm çalışmaları devam ediyor. 

Beyoğlu’nda Polat Holding’in yürüttüğü “Piyalepaşa projesi”  için evler yıkılıyor. Hacıhüsrev Mahallesi sakinlerine yıllar önce evlerine tapu verileceği sözleri verildi. Fakat 10 yıl önce Polat holding bölgede “Piyale Paşa” projesini başlattı. 

Piyalepaşa’da, bazı evler satın alınarak yerine rezidans yapılmıştı. Yine benzer bir proje kapsamında mahallenin üst kısmında oturan yurttaşların bir bölümü evlerini şirkete verdi. 

Polat Holding tarafından kendilerine teklif edilen parayla bir ev alamayacaklarını söyleyen vatandaşlar ise evlerini terk etmedi. 23 Ağustos’ta polis eşliğinde mahalleye giren ekipler yıkımlara başladı.

Polat Holding’den açıklama

Polat Holding tarafından yapılan açıklamada, holdingin boşaltılan arazileri 2013 yılında kamu yararına terk ettiği ve söz konusu arazinin şirketlerle hiçbir ilişiği bulunmadığı belirtildi.

Açıklama şöyle:

“Söz konusu haberlerde bahsi geçen ve tahliyelere konu olan, mülkiyeti Hazine adına kayıtlı olup Milli Eğitim Bakanlığı’na tahsis edilmiş olan Beyoğlu İlçesi, İstiklal Mahallesi’nde kain, tapuda 2765 Ada, 2 parselde kayıtlı okul arazisi, imar planı çerçevesinde 2013 yılında şirketimiz tarafından kamu yararına terk edilmiş olup söz konusu arazinin şirketimiz ile hiçbir ilişiği bulunmamaktadır. Haberlerde yer alan tahliye işlemleri ilgili kamu idaresi ve otoritesinin tasarrufuyla gerçekleşmekte olup şirketimiz ile hiçbir ilişiği bulunmayan söz konusu arazide gerçekleştirilen tahliye işlemlerinin ne şirketimizle ne de Piyalepaşa İstanbul Projesiyle bir ilgisi bulunmamaktadır. “

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.