Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Soma’dan Bartın’a gereği düşünüldü: “Kader”

Takvimler 2014 yılını gösterdiğinde Manisa’nın Soma ilçesinde “cumhuriyet tarihinin en büyük madencilik faciası” meydana geldi. Soma katliamında 301 işçi hayatını kaybetti. Takvimler 2022 yılını gösterdiğinde ise Bartın’da grizu patlaması meydana geldi ve 41 maden işçisi yaşamını yitirdi. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bartın için de Soma katliamının ardından yaptığı “fıtrat” açıklamalarının benzerini dile getirdi ve “kader” dedi. Peki Soma’dan Bartın’a dek neler yaşandı? Medyascope’tan Buket Topaktaş derledi.

Yıl 1965, yer Zonguldak, maden işçileri direnişte. Kendilerinin olanı yani haklarını istiyorlar. Çıkan çatışmada maden işçileri Satılmış Tepe ve Mehmet Çavdar hayatını kaybediyor. Türkiye’yi sarsan bu direnişin ardından Fazıl Hüsnü Dağlarca “Zonguldak Ağıdı”nı kaleme alıyor:

“Bir kömür, bir uzak, bir kara, bir derin,
Ellerin, yer altında yitmiş kocaman ellerin.
Yıllarca çalışırsın, gündeliğin on lira”

Yıl 1992, yer yine Zonguldak. Kozlu’daki taşkömürü maden ocağında saat 19.45–20.00 arasında meydana gelen zincirleme grizu patlamalarında 263 maden işçisi hayatını kaybediyor.

1965’ten bu yana maden ocaklarında çalışan sayısız işçi, ihmaller sonucu öldü. Maden ocaklarında önlem alınmıyor, alınan önlemler yeterli değil.

2014 yılında ise “cumhuriyet tarihinin en büyük madencilik faciası” meydana geliyor; “Soma katliamı.”

Soma’da ne oldu?

Manisa’nın Soma ilçesinde Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. tarafından işletilen maden ocağında 301 işçi hayatını kaybetti. Üç günlük milli yas ilan edildi.

İlçe hastanelerindeki morglar yetersiz kalınca, çevre ilçelerdeki soğuk hava depoları ve mezbahalar da morga dönüştürüldü.

Madenciye “tekme”ye ödül gibi atama

Faciadan sadece bir gün sonra bir fotoğraf karesi düştü gazetelere. Bir madencinin yakını yerde yatıyor, takım elbiseli genç bir erkek tarafından tekmeleniyordu.

O erkek, dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın özel kalem müdür yardımcısı Yusuf Yerkel’di. Yerkel, madenci Erdal Kocabıyık’ı tekmeledikten sonra “Ayağım incindi” diyerek rapor aldı.

Yerkel, 2022’de Frankfurt Başkonsolosluğu’na ticari ataşe olarak atandı.

Erdal Kocabıyık ise başbakanlık koruma aracına hasar verdiği gerekçesiyle faiziyle birlikte 631 lira para cezası ödedi.

Bakanlık: “Mevzuata aykırı bir durum yok”

Facianın ardından Çalışma Bakanlığı söz konusu madenin 2012 ve 2013’te ikişer kez, Mart 2014’te ise bir kez denetlendiğini belirttiği bir açıklama paylaştı.

Bakanlığın açıklamasında, “Yapılan denetimler sonucunda mevzuata aykırı bir duruma rastlanmamıştır” denildi.

Erdoğan: “Fıtrat”

Facia sonrası bölgeyi ziyaret eden dönemin başbakanı Erdoğan, vatandaşlarca protesto edildi. Erdoğan burada yaptığı açıklamada maden faciası için “Fıtrat” dedi:

”Arkadaşlar yani biz bir defa bu tür ocaklarında, kömür ocaklarında bu olanları, lütfen buralarda bu olaylar hiç olmaz diye yorumlamayalım. Bunlar olağan şeylerdir. Literatürde iş kazası denilen bir olay vardır. Bunun yapısında fıtratında bunlar var. Hiç kaza olmayacak diye bir şey yok. Tabi işin boyutunun bu kadar fazla olması bizi derinden yaralamıştır. Bizi derinden üzmüştür. Kontrollerle de burası gerçekten gerek işçi sağlığı gerek işçi güvenliği açısından da iyi noktada kömür ocaklarından birisi olarak değerlendirmesi yapılmış ve nisan mayısta da çalışmalarına devam etmiştir.”

Erdoğan’ın açıklamasına kamuoyunda tepki yağdı.

Soma önergesine AKP’den “hayır” oyu

Soma’daki maden faciasından 20 gün önce dönemin CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, Soma’daki madenlerde meydana gelen ölümlerin sorumluları ile nedenlerinin araştırılması amacıyla araştırma önergesi vermişti. Ancak Özel’in önergesi AKP’nin “hayır” oylarıyla reddedilmişti.

Kürsüde elinde baretle milletvekillerine seslenen Özel, “Biz milletvekili olarak madenci cenazesine gitmekten bıktık” demişti.

Soma katliamı davası

Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde “olası kastla insan öldürme”, “neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama”, “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma”, “taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma” suçlamalarıyla açılan dava 2015’te görülmeye başladı.

51 kişinin yargılandığı davada 37 kişi beraat etti, 14 sanık “taksirle ölüme ve yaralamaya sebebiyet vermekten” ceza aldı.

Sanıklardan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan 15 yıl, Genel Müdür Ramazan Doğru 22 yıl 6 ay, İşletme Müdürü Akın Çelik 18 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum edildi. Can Gürkan, 18 Nisan 2019’da yurtdışına çıkış yasağıyla tahliye edildi.

Tutuklu sanık kalmadı

Ramazan Doğru, Akın Çelik, İsmail Adalı 2021 Şubat’ta serbest bırakıldı. Soma davasında cezaevinde tutuklu sanık kalmadı.

Davanın dördüncü duruşması Haziran 2021’de yapıldı. Mahkeme, tutuksuz yargılanan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan’a “bilinçli taksirle öldürme ve yaralamaya neden olma” suçundan 20 yıl, maden mühendisleri Efkan Kurt ile Adem Osmanoğlu’na 12’şer yıl 6’şar ay hapis cezası verdi. Sanıklar tutuklanmadı.

Avukatlar tutuklandı

Soma ailelerinin, gönüllü olarak avukatlığını yapan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı ise “terör örgütü kurma ve yönetme” ve “terör örgütü üyeliği” suçlamalarıyla açılan davada, 2017’den bu yana tutuklu olarak yargılanıyor.

Sosyal Haklar Derneği Üyesi Avukat Can Atalay da Gezi davasının nisan ayında görülen karar duruşmasında “cebir ve şiddet kullanarak hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etme” suçundan tutuklandı.

Soma’nın ardından madenci ölümleri

Madenci ölümleri 2014 yılında hiç ara vermeden devam etti. Dev Maden-Sen, Soma katliamının ardından haziran ayında 10 maden işçisinin hayatını kaybettiğini açıkladı.

Dev Maden-Sen’in aktardığı madenci ölümleri şöyle:

  • 1 Haziran 2014’te Maraş-Elbistan’da Afşin Elbistan Linyit İşletmelerine bağlı linyit stok sahasında meydana gelen teknik arızayı gidermeye çalışan Ali Çankay, bant yolunda kömürü parçalamakta kullanılan tamburun başına çarpması sonucu yaşamını yitirdi.
  • 1 Haziran 2014’te Şırnak merkeze bağlı Toptepe Köyü’nde Acar Madencilik tarafından işletilen linyit ocağında meydana gelen göçükte İbrahim Sağnak (30) yaşamını yitirdi, yedi işçi de göçük altından yaralı olarak kurtarıldı.
  • 10 Haziran 2014’te Ankara’nın Kazan İmrendi Mahallesi’nde özel sektöre ait kum ocağında kamyon şoförü olarak çalışan Hüseyin Şen, kullandığı kamyonla birlikte daha önce kum çıkarıldıktan sonra kapatılmayan büyük bir çukura batarak yaşamını yitirdi.    
  • 11 Haziran 2014’te Şırnak’ta Kemerli Köyü yakınlarında bulunan özel sektöre ait linyit ocağında gaz sıkışmasından kaynaklı göçük sonucu Ahmet Baysal, Emin Baysal ve Selahattin Uçar adlı işçiler yaşamlarını yitirdi.
  • 18 Haziran 2014’te Şırnak’a 20 kilometre uzakta bulunan Cudi Dağı eteklerinde faaliyet yürüten özel sektöre ait linyit ocağında meydana gelen göçükte Musa Seven hayatını kaybetti
  • 18 Haziran 2014’te Karaman’ın Ermenek İlçesi Yerbağ Köyü sınırları dahilinde özel sektöre ait linyit ocağında meydana gelen göçük sonucu Mustafa Yirik hayatını kaybetti.
  • 29 Haziran 2014’te İstanbu-Sultangazi Cebeci Mahallesi’ndeki Has Beton firmasına ait taş ocağında meydana gelen göçük ve toprak kayması sonucu Erdem Çelikmen ve Süleyman Akay yaşamını yitirdi.

“Reis-i cumhurumuzun söylediği gibi…”

Erdoğan’ın Soma katliamın ardından yaptığı “fıtrat” açıklamasına kamuoyunda tepkiler sürerken, 1 Kasım 2014’te Bartın’ın Amasra ilçesinde Hattat Holding’e bağlı HEMA maden ocağında meydana gelen göçükte mahsur kalan iki Çinli işçi hayatını kaybetti, bir Çinli işçi de yaralandı.

Hattat Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Hattat, Erdoğan’ın sözlerinden aldığı güçle iki işçinin hayatını kaybetmesini normalleştirmeye çalıştığı bir açıklamada bulundu.

Mehmet Hattat, “Biz madenimizde 220 Çinli işçi çalıştırıyoruz. Çinliler bu işten anlıyor. Maalesef böyle bir kaza yaşandı. Mercedes araba kullansanız da kaza oluyor Fiat araba kullansanız da. Maalesef reis-i cumhurumuzun söylediği gibi bu işin fıtratında kaza var. Trafik kazaları da fazla oluyor” diye konuştu.

Erdoğan, Hattat’tan “uçak” istedi

2012’de Hattat Holding bünyesindeki Hema Metal Döküm Fabrikası’nın açılışına canlı bağlantı ile katılan dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Mehmet Hattat’ın milli tank projesi sistemlerine talip olduğunu söylediği anda, “Tank değil Sayın Hattat, uçak üretimi istiyorum” diye seslenmişti.

Hattat ise “Başbakan önümüze böyle bir hedef koydu. Bize de bunu gerçekleştirmek düşer” demişti.

Ermenek katliamı

Takvimler 28 Ekim 2014’ü gösterdiğinde Türkiye bir kez daha iş cinayeti ile sarsıldı. 28 Ekim 2014’te Karaman’ın Ermenek ilçesindeki Pamuklu Köyü yakınlarındaki kömür ocağını su bastı, 18 işçi mahsur kaldı.

10 gün süren çalışmaların ardından 18 işçiden sadece ikisinin cansız bedenine ulaşıldı. Çalışmalar 37 gün sürdü, maden işçisi Tezcan Gökçe’nin annesi Ayşe Gökçe’nin “Oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı? Geceleri uyuyamıyorum” sözleri yıllarca akıllardan çıkmadı.

37 gün aradan sonra 18 işçinin de cansız bedeni çıkarılmış oldu.

Şirkete para cezası

18 işçinin mahsur kaldığı Has Şekerler Madencilik Şirketi’ne ait linyit kömürü ocağına, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından 19- 20 Haziran 2014 tarihlerinde yapılan denetimde, “madenin kapatılmasını gerektirmeyen eksikliklerden” dolayı 9 bin lira idari para cezası uygulandığı ortaya çıktı.

“Borç” açıklaması

Dönemin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan’ın “borç” açıklaması kamuoyunda büyük tepki çekti.

Elvan, Ermenek’te çalışan maden işçilerinin kredi borçlarının üç ay ertelendiğini duyurdu:

“Ermenek kömür havzasında aşağı yukarı bin 500 madenci işçi çalışıyor. Bu işçilerimizin kredi borçlarını üç ay süreyle bankalarımız erteliyorlar. Erteleme esnasında faiz işletilmeyecek. İkinci husus ise yer altında kalan bazı maden işçilerimizin de özellikle Halk Bankası’ndan kredi aldığı tespit edildi, bu borçları da Halk Bankası Genel Müdürlüğü siliyor.”

Şirket sahibi, AKP’den belediye başkanı adayı

Has Şekerler Madencilik Şirketi’nin tek pay sahibi Saffet Uyar, 2009’da Karaman’a bağlı Güneyyurt için AKP’den belediye başkanlığına aday olduğu ancak seçimi kaybettiği ortaya çıktı.

Maden ocağı yetkilisi: “Kaçanın anası ağlamaz”

Maden ocağı yetkilisi Şahin Uyar, katıldığı bir televizyon programında tepki çeken açıklamalarda bulundu. Uyar açıklamasında “kaçmadıkları” gerekçesiyle işçileri suçladı:

“Kurtulan arkadaşımızdan birisi benim akrabam. Nereye kaçtılar, can havliyle ne yaptılar bilinmiyor. Diğer işçilerin kaçmadığını anlattı bana. Öbür arkadaşları ‘Bu kadar sudan korkulur mu dediler’ dedi, ‘Ben kaçtım’ dedi. Bazı insanların canı tatlı olur ya, hemen kaçarlar korkarlar. Diğer arkadaşlar herhalde aldırış etmemişler. Hani bir laf var ya ‘Kaçanın anası ağlamaz’ diye bazı arkadaşlarımız kaçar, bazıları da ‘Ne olacak’ der. Vahim bir olay olmuş keşke olmasaydı.”

Ermenek davası

Mahkeme, 20 Temmuz 2016’da yapılan duruşmada, tutuklu sanıklar maden ocağının sahibi Saffet Uyar ve teknik nezaretçi Ali Kurt’un da aralarında olduğu yedi sanığa, üç yıl bir ay ile 18 yıl dokuz ay arasında ceza verdi. Diğer sanıklar ise beraat etti.

Mahkemenin verdiği cezalara yapılan itirazlar üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesi’nde 13 Eylül 2017’de görülen karar duruşmasında sanıkların cezaları artırıldı.

Mahkeme, Saffet Uyar ve Ali Kurt’un cezalarını 19 yıl üçer aya, maden sahasının ruhsat sahibi Abdullah Özbey’in 11 yıl üç ay olan cezasını 19 yıl üç aya çıkarttı. Üç yıl bir ay ceza alan Naci Özsoy’un cezası değişmedi, beş yıl altı ay hapis cezası alan iş güvenliği uzmanı tutuksuz Engin Yetim de beraat etti.

İş cinayetleri 2015’te de sürdü

2014’te meydana gelen faciaların ardından madencilikte çalışma süresi altı saate indirildi ve madencilerin ücretlerinin en az iki asgari ücretin altında olamayacağı yasa ile güvence altına alındı. Fakat işçiler için değişen bir şey olmadı.

İş cinayetleri 2015’te de sürdü. Dev Maden-Sen, 2015 yılında en az 73 işçinin hayatını kaybettiğini açıkladı.

Dev Maden-Sen açıklamasında gerçek sayının 73’ten çok daha fazla olabileceğini aktardı:

“Kısıtlı olanak ve sınırlı ölçüdeki muhabir ağımızla paylaştığımız bu rakamların en az sayıda ve gerçek rakamlar olduğu bilinmelidir. Pek çok yerde bize ulaşmayan, ilan kaybetme kaygısıyla yerel basın tarafından görmezden gelinen ve sayfalarına yansıtılmayan, devlet hastanelerine götürülmeden işyeri hekimleri ya da özel hastanelerde kayıtdışı tedavi uygulandığı için resmi kayıtlardan uzak tutulanların sayısını tahmin etmekte zorlandığımızı da belirtmiş olalım.”

Akdağ: “İhmal yok”

Dev Maden-Sen, 2016 yılı içerisinde madenlerde en az 66 işçinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Hayatını kaybeden işçilerin 16’sı mesai arkadaşıydı.

Siirt’in Şirvan ilçesinde Ciner Grubu’na bağlı Park Elektrik’in taşeron şirketi Antlar İnşaat’ta şev kayması sonrası gerçekleşen iş cinayetinde 16 işçi hayatını kaybetti.

İşçilerin olaydan bir hafta önce maden sahasındaki basamaklarda gözle görülen çatlakların açılması üzerine, Açık Alan İşletme Müdürü’nü uyardıkları ancak müdürün, “Bir şey olmaz. Çalışmaya devam edin” dediği öğrenildi.

Maden sahasını ziyaret eden eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın bir ihmal olmadığı yönündeki değerlendirmeleri tepki çekti.

Sanıklara dava “taksir”den açıldı

16 işçiyle ilgili iddianamede sanıklara “taksir”den dava açıldı. Başlatılan soruşturma kapsamında üç mühendis ile ekip şeflerinin de aralarında bulunduğu 11 kişi tutuklandı. Şüphelilerden dördü, avukatlarının yaptığı itiraz üzerine tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianame Siirt 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. İddianamede aşırı yağış alan maden bölgesinde çalışmaların durdurulması ve güvenlik önlemi alınması gerekirken, bu tedbirlerin alınmadığı ifade edildi.

Park Elektrik Üretim Madencilik San. ve Tic. A.Ş. firmasının İşletme Müdürü Mehmet Oğuz, Açık Ocak İşletmesi Başmühendisi Selman Kazak, Park Elektrik Maden İşletmesi İş Güvenliği Uzmanı Servet Keklik, Şirvan Park Elektrik Maden İşletmesi daimi nezaretçileri Mehmet Kezer, Serkan Gürühan, Bayram Kayar, Antlar Yapı Madencilik Sanayi Tic. Ltd. Şirketi Şantiye Şefi Kadir Yıldırım, Antlar Yapı Madencilik Sanayi Tic. Ltd. Şirketi İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Gülistan Gök, Antlar Yapı Madencilik Sanayi Tic. Ltd. Şirketi’nin resmi sahibi şüpheli Vedat Ant, Antlar Yapı Madencilik Sanayi Tic. Ltd. Şirketi’nin fiili sahibi ve fiili sorumlusu Nureddin Ant ile Adnan Ant hakkında “taksirle birden çok kişinin ölümüne neden olma” suçundan ikişer yıldan 15’er yıla kadar hapis cezası istendi.

Kaçak kömür ocağında yedi ölü

17 Ekim 2017’de Şırnak-Cizre’deki kömür ocakları bölgesinde bulunan ocakta meydana gelen iş cinayetinde yedi maden işçisi hayatını kaybetti, iki işçi de yaralandı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı kömür ocağının ruhsatsız olduğunu açıkladı:

“Şırnak’ta meydana gelen kazanın olduğu maden sahası, işletme ve iş güvenliği riski barındırdığı için MİGEM tarafından 2013 yılında faaliyete durdurulmuş bir sahadır. Kazanın meydana geldiği saha için MİGEM tarafından verilmiş çalışma ruhsatı söz konusu değildir. Yapılan işlem kaçak işlemdir.”

Dev Maden-Sen’in 2020-2021 raporları

Dev Maden-Sen’in raporuna göre Eylül 2020’de beş maden işçisi, Ekim 2020’de ise en az altı maden işçisi hayatını kaybetti.

2021 yılının temmuz ayında en az altı maden işçisi, ağustosta en az dört maden işçisi, ekimde ise en az beş maden işçisi yaşamını yitirdi.

Bartın’da 41 ölü

Tarih 14 Ekim 2022’yi gösterdiğinde bu kez facia haberi Bartın’dan geldi. Bartın’ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) maden ocağındaki grizu patlamasında 41 maden işçisi hayatını kaybetti, 11 işçi yaralandı. Yaralı işçilerin tedavileri sürüyor.

Sayıştay raporu iddiası

Patlamanın ardından Sayıştay’ın “TTK 2019 Yılı Denetim Raporu” gündeme geldi. CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, Twitter hesabından Sayıştay’ın raporunu paylaşarak kurumun grizu patlamasına karşı uyardığını yazdı.

Raporda, “2019 yılında müessesenin dengelenmiş üretim derinliği -300 metre olmuştur. Bu derinleşme, ani gaz degajı ve grizu patlaması gibi ciddi kaza risklerinin artmasına neden olmaktadır. Çalışılan damarların tamamında gaz içeriklerinin yüksek olduğu, dolayısıyla degaj kapasitelerinin de yüksek olduğu, arıza zonlarında riskin daha da arttığı bilinmektedir. Bu neden müessese ocaklarında ilgili mevzuat hükümlerinin yanı sıra ‘Kurum Degaj Yönergesi’ hükümlerinin titizlikle uygulanması gerekmektedir” deniliyordu.

TTK’dan yalanlama

TTK, maden ocağı patlamasına ilişkin “Sayıştay raporu” iddiasıyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. TTK iddiaları yalanlayarak haberlerde “dezenformasyon” yapıldığını öne sürdü.

Açıklama şöyle:

“2019 yılında yayımlanan Sayıştay raporuna atıfta bulunularak yapılan haberlerde, çalışan damarların tamamında gaz içeriğinin yüksek olduğu ifade edilmektedir. Söz konusu haberlerde kömürün içerisinde yer alan metan gazı ‘Çalışılan ortamdaki havada yüksek metan gazı tespit edildi’ şeklinde lanse edilmektedir. Söz konusu bu ifade tamamen yanlıştır. Ocak içerisindeki havalandırma ile kömürün bünyesindeki metan gazı birbirinden farklı konulardır. Dolayısıyla bu durum iş sağlığını ve güvenliğini etkileyen bir durum değildi. Öte yandan Kurumumuzdaki tüm müesseselerimizde maden iş sağlığı ve güvenliği kurallarına sıkı sıkıya riayet edilerek üretim yapılmaktadır.

Sayıştay Başkanlığı Enerji Grup Başkanlığına atanan sayın İbrahim Özkarcı atanmasını müteakip kurumumuzu ziyaret etmiştir. Ziyaret esnasında Özkarcı, yeraltı ocağımızı da ziyaret etmiştir. Söz konusu ziyaret denetim amaçlı olmayıp, sadece kurumumuza yapılan bir nezaket ziyaretidir. Söz konusu haberler gerçeği yansıtmadığı gibi dezenformasyon içermektedir. TTK Amasra Müessesesinde üretim esnasında Kurum Degaj Yönergesi hükümleri titizlikle uygulanmaktadır.”

TTK Genel Müdürü maden kazası davasında ceza almıştı

TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu, 7 Ocak 2013’te Zonguldak-Kozlu’da sekiz işçinin öldüğü maden ocağı patlamasında davanın baş sorumlusu olarak yargılandı.

2019 yılında karara bağlanan davada Kazım Eroğlu ile yardımcısı Nurettin Yılmaz tali kusurlu sayıldı ve dörder yıl hapis cezası verildi. Hapis cezası ise para cezasına çevrildi.

Madenci yakınından Erdoğan’a tepki

Amasra TTK işletmesindeki patlamayla ilgili ihmal iddiaları sürerken bir tepki de madenci yakınından geldi.

Hayatını kaybeden bir madencinin yakını, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın taziye ziyareti sırasında, “Kardeşim 10-15 gün önce ‘Burada gaz kaçağı var, burayı patlatacaklar’ demiş. Nasıl ihmal edildi? ‘Patlatacaklar bizi burada’ demiş” diyerek tepki gösterdi.

12 kişiye sosyal medya soruşturması

Emniyet Genel Müdürlüğü, Bartın’da meydana gelen maden faciası hakkında “provokatif içerikli” paylaşım yaptığı iddia edilen 12 hesap hakkında soruşturma başlatıldığını açıkladı.

Açıklamada şöyle denildi:

14.10.2022 tarihinde Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müessese Müdürlüğü’ne bağlı bir maden ocağında meydana gelen patlamaya ilişkin sosyal medya platformlarında vatandaşlarımızı kin, nefret ve düşmanlığa alenen tahrik eden ve provokatif içerikli paylaşımlarda bulunduğu değerlendirilen 12 hesap yöneticisinin tespiti yapılmış, adli işlemlere başlanmıştır.”

Erdoğan’dan “kader” açıklaması

Maden faciasının yaşandığı bölgeye giden AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Soma katliamının ardından sarf ettiği “fıtrat” sözlerine benzer bir açıklamada bulundu. Erdoğan, “Biz kader planına inanmış insanlarız” dedi.

“Bunlar her zaman olacaktır” diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

“Amasra Kömür İşletmeleri bizim şu anda en ileri imkanlara sahip olan ocak olmasına rağmen, birileri bununla dalgasını geçebilir ama önemli değil, biz kader planına inanmış insanlarız. Kader planına da inandığımız için bunun ne dünü, ne bugünü, ne yarını hiçbir zaman ne yapmayacaktır, olmayacaktır. Bunlar her zaman olacaktır, bunu da bilmemiz lazım.”

Erdoğan’ın “kader” açıklaması ilk değil

Ne Soma ne de Bartın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kadere bağladığı ilk facia değil.

Erdoğan, 2010’da Zonguldak’taki Karadon Taşkömürü İşletme Müessesesi’nin işlettiği kömür madeninde medyana gelen grizu patlamasında 30 kişi yaşamını yitirdikten sonra da “kader” açıklamasında bulunmuştu.

Erdoğan, “Bu mesleğin, kaderinde maalesef var. Bu mesleğe giren kardeşlerim de, bu mesleğe girerken içerisinde bu tür şeylerin olacağını bilerek giriyorlar” demişti.

Üretime ara verildi

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, yeraltında yangının devam ettiğini, bu nedenle alanı kapatma kararı aldıklarını, üretime ara verileceğini duyurdu.

Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı’nın patlamayla ilgili başlattığı soruşturma ise sürüyor.

İzleyin | Bağımsız Maden İş Sendikası Genel Başkanı Gökay Çakır’dan Erdoğan’a tepki

Son fotoğraf

Bartın’da hayatını kaybeden 41 madenciden 28’inin son fotoğrafı ortaya çıktı.

Sendika toplantısına katılan 28 işçinin bir aradaki son fotoğrafında, “Emrah Kaya, Suat Demirkıran, Murat Ergin, Yasin Çelik, Rasim Bulut, Aziz Köse, Orhan Altun, Ali Doğru, Selçuk Ayvaz, Mehmet Kara, Şuayip Okul, Ercan Akdeniz, Enes Aydın, Remzi Özçelik, Rıdvan Acet, Fikret Kansız, Sabri Akdere, Mustafa Çelik, Ramazan Özer, Yener Saygın, Gökhan Mercan, Emrah Kaval, Serkan Nakaş, Murat Öztan, Deniz Baykal, Serhat Kahraman, Güldal Serenli ve Berkay Pınarcıoğlu” yer alıyor.

İzleyin | Bartın’da maden patlamasında yaşamını yitirenler için cenaze töreni 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.