Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Amasra’daki maden faciası için Meclis Araştırma Komisyonu kuruldu: “41 arkadaşımızın kemiklerini sızlatmamak için üzerimize düşeni yapacağız”

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda, Amasra’daki maden faciasının incelenmesi amacıyla araştırma komisyonu kurulması teklifi kabul edildi. Tüm partilerin ortak önergesiyle kurulan komisyon üç ay boyunca görev yapacak. Araştırma komisyonunda yer alan CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz ve CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, Medyascope’a açıklamalarda bulundu.

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesi’nde 14 Ekim’deki patlamada 41 işçi hayatını kaybetti. Patlamadan sonra, Sayıştay’ın 2019’daki denetim raporunda madenle ilgili uyarıda bulunduğu ortaya çıktı.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda, Bartın’ın Amasra ilçesinde meydana gelen maden faciasının araştırılması ve benzer durumların önlenmesi için Meclis Araştırma Komisyonu kuruldu. Komisyon Başkanlığına AKP Kayseri Milletvekili Taner Yıldız, Başkanvekilliğine AKP Trabzon Milletvekili Muhammet Balta, Komisyon Sözcülüğüne AKP Zonguldak Milletvekili Polat Türkmen, kâtip olarak da MHP Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı seçildi. Meclis Araştırması Komisyonu’na seçilen 21 üyenin isimleri de Resmi Gazete’de yayımlandı.

Komisyonun 21 üyesinin isimleri şöyle:

AKP: Ali Özkaya, Kemal Çelik, Selim Yağcı, Fehmi Küpçü, Taner Yıldız, İlyas Şeker, Mehmet Ali Özkan, Şenel Yediyıldız, Muhammet Balta, Polat Türkmen, Hamdi Uçar

CHP: Aydın Özer, Aysu Bankoğlu, Kani Beko, Deniz Yavuzyılmaz, Ünal Demirtaş

HDP: Ali Kenanoğlu, Serpil Kemalbay Pekgözegü

MHP: Lütfi Kaşıkçı, Cemal Çetin 

İYİ Parti: Fahrettin Yokuş

“Araştırma Komisyonu’nun amacına ulaşmasını sağlayacağız”

Araştırma komisyonunda yer alan CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, komisyonun ülke için görev yapacağını belirterek Amasra’daki facianın tekrarlanmaması için çalışacaklarını söyledi:

“Kazanın oluş biçimi, facianın gerçekleşmesinin kök nedenleri, buradaki siyasi iradenin bu olayla ilgili sorumluluğu ve bu gibi faciaların tekrar yaşanmaması için alınması gereken tedbirlerle ilgili olarak bir araştırma komisyonu oluşturuldu.”

“İstifa ve görevden almaların bir an önce yapılması gerek”

Yavuzyılmaz, facianın ardından herhangi bir istifa gelmemesine değinerek sorumluluğu bulunanları istifaya çağırdı:

“Bugüne kadar Amasra faciasıyla ilgili herhangi bir istifa veya görevden alma gerçekleşmedi. Cumhurbaşkanlığı makamından, maden ocağında kömür üretim sürecinde yetkili olan tüm kişilerin istifa ve görevden alınmalarını bekliyoruz. Soruşturmanın selameti için istifa ve görevden almaların bir an önce yapılması gerekiyor. Hatta geç bile kalındı. Delillerin karartılma şüphesi ortaya çıktı. Zaten grizu patlamasıyla birlikte açığa çıkan binlerce derecelik bir ısı var. Bu ısı nedeniyle delillerin bir kısmı doğal olarak kendiliğinden ortadan kalkmışken kurumun tuttuğu raporlar, raporlama ve teknik cihazların kayıt bilgileri noktasında da şüphe oluşmuş durumda.”

Deniz Yavuzyılmaz

“Sorun AK Parti hükümeti tarafından bilerek çözülmüyor”

“Yaşanan patlama doğal afet, deprem, sel değil. Tedbirsizliğin bir sonucudur” diyen Yavuzyılmaz, bu sonucu AKP’nin Türkiye Taşkömürü Kurumu’nu küçültme politikasının ortaya çıkardığını söyledi:

“Uzun yıllardır tüm yaptığımız tüm uyarılara rağmen eksik işçi sayısıyla maden ocaklarında çalışmalar yapıldı. İdeal işçi sayısının yarısı ile çalışılıyor. İşçiler uzmanlık alanları olan işleri yapmadıklarından dolayı başka işler yapıyorlar. Dolayısıyla ortada çok ciddi bir sorun var. Ve bu sorun yıllardan beri AK Parti hükümetleri tarafından bilerek çözülmüyor. Maden işçileri hem iş sağlığı bakımından hem de iş güvenliği bakımından büyük bir tehlike altında çalıştırılıyor. Patlamanın yaşandığı Amasra müessesesinin olması gereken işçi sayısı bin 145, çalışan işçi sayısı ise 590. Durum böyle olunca da kazanın yaşanması kaçınılmaz hale geliyor. 39 barutçunun çalışması gereken maden ocağında sadece bir barutçunun çalıştığı belirtiliyor. Barut en riskli ve dikkatli olunması gereken işlerden biridir. O barutçu da 14 Ekim tarihinde yaşanan patlamada hayatın hayatını kaybetti.”

“Onlar engellemeye çalışsalar da biz gerçeğin peşindeyiz”

Faciaya dair komisyonda çok fazla sorulması gereken soru olduğunun altını çizen Yavuzyılmaz, bütün engellemelere rağmen mücadeleye devam edeceklerini belirterek şöyle konuştu:

“Patlama gerçekleştiğinde mühendis nezaretçi ve barutçu neredeydi? Maden ocağının havalandırma sistemi boyunca bu hava kontrolünün kaç işçiyle kaçar metre arayla hangi kodlarda yapıldığının bilgisini yine araştırılması gerekiyor. AK Parti’nin bugüne kadar araştırma komisyonlarında şeffaf bir çalışma yapılmasına imkân sağladığını görmedim. Ancak onlar bunu ne kadar engellemeye çalışsalar da onların engellemeye çalıştığı kadar da biz aydınlatmak için mücadele vereceğiz. Bizim enerjimiz onlardan daha yüksek bir enerji. Çünkü biz gerçeğin peşindeyiz. O nedenle ne tür ne türlü engellemeler yaparlarsa yapsınlar yılmayacağız. O engellerin hepsinin üstesinden geleceğiz ve araştırma komisyonunun amacına ulaşmasını sağlayacağız.”

“Tedbirler alındığı takdirde metan gazı canavar değil”

Teknoloji çağında bu felaketlerin yaşanmaması gerektiğine dikkat çeken Yavuzyılmaz, başka ülkedeki maden işçilerinin metan gazından korkmadığını belirtti:

“Avrupa’da Avrupalı madenciler ve madencilik sektörü metan gazından korkmazken Türkiye’de metan gazı adeta bir canavar durumuna geldi. Sanki tedbirler alınmadığı, ihmaller olduğu, bu yolun taşları AK Parti hükümeti tarafından döşenmediği için değil de metan gazı diye bir canavar var. Kendi kendine patlama yaparak insanların canına kastediyor. Maalesef bilimsel gerçeklik böyle olmadığını bize gösteriyor. Aksi takdirde buna benzer maden faaliyetlerinin de birçok endüstriyel ülkede de yaşandığını duymamız gerekirdi. Ancak bunu duymuyoruz. Çünkü pek çok ülkede daha disiplinli, tedbirlerin alındığı, uzman çalışan ve madencilerin olduğu eğitim süreçlerinin sertifikalandırılarak çok sıkı bir şekilde takip edildiği ve kuralların harfiyen uygulandığı tam işçi sayısıyla çalışılan bir süreç var. Ancak Türkiye’de, AK Parti hükümeti Türkiye Taşkömürü Kurumu’nu küçülttüğünde iş güvenliği risklerinin arttığını da ve bunun sonucu olarak da maden ocağında bu felaketlerin yaşanması kaçınılmaz hale geldi.”

“Yeni bir maden yasası çıkarılması ile ilgili çalışmalar yapacağız”

CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, Amasra’da meydana gelen maden kazasını araştırmak amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu’nda önerilerini sunduklarını belirtti:

“Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden görevlendirilecek havalandırma ve işçi sağlığı, iş güvenliği konusunda uzman bir profesörün olmasını talep ettik. TTK’dan emekli, Havalandırma ve İşçi Sağlığı İş Güvenliği Uzmanı mühendis Nevzat Ünlü’yü önerdik. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nden, Maden Mühendisleri Odası tarafından görevlendirilecek bir mühendis arkadaşımızı görevlendireceğiz. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Bakanlığı’ndan görevlendirilecek bir iş müfettişini talep ettik. Komisyon süresi üç ay raporunu hazırladıktan sonra kamuoyuna bilgilendireceğiz. Meclis’te kriterlere uygun yeni bir maden yasasının çıkarılmasıyla ilgili çalışmalar yapacağız. Uluslararası Çalışma Örgütü Türk temsilcisini, Bartın Amasra madenlerinde çalışan yöneticileri, madenlerde çalışan emekli işçiler ve sendikacıları, üniversiteden akademisyen ve uzmanları komisyonda mutlaka dinlemek isteriz.”

Kani Beko

“2019 yılında kuruma neden ceza kesilmiş? Bunu soracağız”

Komisyondaki üyelerin işçilerin öldüğü madene girip görmesi gerektiğini belirten Beko, soruşturmada nasıl bir yol çizeceklerini şöyle anlattı:

“Madencilerin dört ay eğitim görmesi gerekirken bu madenci arkadaşlarımızın sertifikaları var mıdır, yok mudur? Tabii bunları sormak gerekir. Madende yeterli işçi olmadığını tespit ettik. Neden yeteri kadar işi almadıklarını soracağız. Madenlerde karakutu var. Bu karakutunun komisyon tarafından mutlaka incelenmesi gerekir. İşçi sağlığı iş güvenliği uzmanların daha önce Bartın Amasra madenlerde hazırlamış oldukları raporları inceleyeceğiz. İşçilerin ailelerini dinleyeceğiz. 2019 yılında kuruma ceza kesilmiş. Neden kesilmiş? Bunu soracağız. Madende nefeslik var mıydı? Bunu araştıracağız. Baca sistemi yeterli miydi? Onlara da bakacağız. Bartın Amasra’da ölen 41 işçimizin öldüğü yeri kesinlikle komisyonun görmesi gerekir. Yaşam odaları olup olmadığına bakmamız gerekir.”

“41 arkadaşımızın kemiklerini sızlatmamak için üzerimize düşen ne görev varsa yapacağız”

Beko, komisyonda yer alan arkadaşlarının azimli olduğunu vurgulayarak, madenlerde ölen 41 işçinin hakkını aramak için iyi bir iş çıkaracaklarını belirtti:

“Kendi arkadaşlarım azimli. Bu davaya inanan bir kardeşimiz olarak şunu kısaca söylemek istiyorum. Bu konuların hassasiyetini bilen insanlardan, sendikacılardan biriyim. Biz burada bu görevi sonuna kadar yapabilmek için elimizden geleni yapacağız. 41 arkadaşımızın kemiklerini sızlatmamak için üzerimize düşen ne görev varsa yapacağız. Bunları hep beraber başaracağız. Amasra’da madenlerde ölen kırk bir arkadaşımızın el kemiklerini sızlatmak istemiyorsak burada gerçekten güzel bir iş yapmamız gerekiyor. Eğer suçlular varsa mutlaka teslim edilmesi gerekiyor. Ve dolayısıyla kesinlikle burada siyasal anlamda da bir müdahalenin olmaması gerekiyor ve komisyon başkanı da kesinlikle burada bir siyaset üstünlüğü takınmamalı. Biz bağımsız bir şekilde hareket edeceğiz. Önümüzdeki dönemde gerçekçi bir rapor çıkaracağız. Yani o komisyondaki yapılan konuşmaların arkasında durursa başta komisyon başkanı ve arkadaşlarımız kesinlikle alacağız.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.