Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Asgari ücret tartışması | Prof. Dr. Mustafa Durmuş: “İktidara yakın sendikalar, iktidarın ve işverenlerin işini kolaylaştıracak açıklamalar yapıyor”

Milyonlarca işçiyi ilgilendiren asgari ücret düzeyinin nasıl belirleneceğine ilişkin tartışmalar, iktidarın seçim yatırımı olarak “rekor zam” söylemleri ve işçi tarafını temsil eden TÜRK-İŞ’in pazarlığı açlık sınırından açmasına yönelik tepkilerle sürüyor. Asgari ücretin komisyondaki pazarlıklarla mı, iktidarın “lütfuyla” mı, yoksa emek örgütlerinin mücadelesiyle mi belirleneceğini Prof. Dr. Mustafa Durmuş, Medyascope için değerlendirdi.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2023 yılında uygulanacak asgari ücreti belirlemek üzere ilk toplantısını dün (7 Aralık) yaptı. İkinci toplantısını 14 Aralık’ta yapacak olan komisyonun çalışmalarıyla birlikte tartışmalar da sürüyor. 

HABER: Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ilk toplantısı yapıldı | İkinci toplantı 14 Aralık’ta

“İktidarın işini kolaylaştıran açıklamalar”

Hacı Bayram Veli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Durmuş, işçi tarafını temsilen komisyonda yer alan TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay’ın, pazarlığa kasım ayı için açıkladıkları 7 bin 785 TL düzeyindeki açlık sınırından başlayacaklarını söylemesine tepki gösterdi. Komisyon toplantıları için “oyun” diyen Durmuş, “İktidara yakın sendikalar, iktidarın ve işverenlerin işini kolaylaştıracak açıklamalar yapıyorlar. Çok alttan başlatıyorlar ve üzerine çıkılan her rakam iktidar açısından da, sendika açısından da başarı olarak addediliyor” diye konuştu. 

HABER: TÜRK-İŞ’ten asgari ücret açıklaması: “İşveren ve Bakanlık rakamını söylesin görelim, içimize sinmezse imza atmayız”

ILO Sözleşmesi’ne göre asgari ücretin ne anlama geldiğini açıklayan Durmuş, dört kişilik bir ailenin, insan onuruna yakışır bir geçim düzeyine göre asgari ücretin belirlenmesi gerektiğini söyledi. 

“Algı yaratma anketleri”

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ilk toplantısı sürerken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın açıkladığı araştırma sonuçları da tartışma konusu oldu. Bakanlık raporunda, asgari ücret için işçilerin beklentisinin 7 bin 56 TL, işveren beklentisinin 7 bin 50 TL ve işçi-işveren olmayan kamuoyunun beklentisinin 7 bin 845 TL olduğu paylaşıldı. Durmuş, bakanlığın araştırması hakkında şunları söyledi:

Anketler, kiminle nasıl yaptığınıza ve ne sorduğunuza göre çok değişen şeyler. Bana kalırsa da algı yaratmak ya da algıyı yönetmek amacıyla yapılıyor. Reel hayata baktığımızda bu ücretlere razı olacak çok az insan var. Ben, toplumun buna razı edilmesi çabası olduğunu ve bilimsel bir yanının olmadığını düşünüyorum. Türkiye’de gerçek durumu yansıtan anketlerin sonuçlarına uyulmuyor. Bakanlığın araştırması amaca uygun olarak gündeme getirilmiş.

“Asgari ücret mücadelesi herkesi etkileyebilecek bir ücret mücadelesi”

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, 6 Aralık’ta TİSK Olağan Genel Kurulu’nda konuşmuş, “Asgari ücret temel ücret oldu” eleştirilerinin “bilgisizliğe dayandığını” iddia etmiş ve asgari ücretli oranının yüzde 37 olduğunu söylemişti. Durmuş ise DİSK’in araştırmasına göre, asgari ücretin yüzde 20’si üzerinde ücret alanları da dahil ederek, toplam ücretliler içindeki asgari ücretli oranının yüzde 60’a yaklaştığına dikkat çekti. Genel ücret düzeyi haline gelen asgari ücretten 10 milyondan fazla işçinin etkileneceğini vurgulayan Durmuş, “Bu sadece asgari ücretlinin mücadelesi değil. İşçisi, memuru, küçük esnafı, küçük üreticisine kadar herkesi somut şekilde etkileyebilecek bir ücret mücadelesi” dedi. 

Ücret-fiyat spirali tartışmalarının ideolojik temelli olduğunu ve asgari ücretin maliyet unsuru değil, büyümeyi hızlandırabilecek talebin parçası olarak görülebileceğini belirten Durmuş, “Asgari ücretin yüksek olması, ekonomiyi vurmuyor, işsizliği ya da enflasyonu çok olumsuz etkilemiyor. Tam tersine, ekonomik büyümeyi hızlandırıcı ve kamu gelirlerini artırıcı bir rol oynuyor. Hatta yatırımların önünü açıyor” diye konuştu.

HABER: Prof. Dr. Mustafa Durmuş: “Enflasyonun düşeceği beklentisiyle asgari ücretin belirlenmesi, daha çok yoksullaşmayla sonuçlanır”

“Asgari ücret artışı için ‘kaynak yok’ demek ciddi tutarsızlık”

Durmuş, asgari ücretin özel sektörü ilgilendirdiğini ancak özel sektörde küçük üreticiye küçük işletmeciye verilebilecek destek için bütçeden ayrılacak kaynakların önemini vurguladı. Bütçede “verimsiz harcamalar” olarak adlandırılan, yüksek düzeydeki askeri harcamaların ve otoriterleşmeye dönük harcamaların azaltılması gerektiğini söyleyen Durmuş, “Bu harcamaların ekonomiye de demokrasiye de bir faydası yok, buralardan tasarruf sağlanabilir” dedi. Kaynak bulunması için vergi muafiyetlerine dikkat çeken Durmuş, şöyle devam etti: 

Sermaye kesiminden alınmayacak, adına da vergi harcamaları denilen, pratikte vergi muafiyeti, istisnası, indirimi şeklinde alınmayacak olan 994 milyar TL vergi söz konusu. Almadığınız vergi bütçe açığınızın bir buçuk katı, neredeyse topladığınız vergilerin üçte biri kadar. ‘Kaynak yok’ demek ciddi bir tutarsızlık. Bunlar azaltılırsa yeterince kaynak sağlanabilir.

“Asgari ücret masada değil, mücadeleyle belirlenir”

Ekonomi ve demokrasi mücadelesinin, politik mücadeleyle birlikte yürütülmesi gerektiğini belirten Durmuş, “Nasıl bir bütçe” sorusuna ise şöyle cevap verdi:

Asgari ücret masada belirlenmez, mücadeleyle belirlenir. Ufkunu sadece ekonomik kazanımlarla sınırlandırmış bir sendikacılıkla da değil, bir sınıf sendikacılığıyla ve bunun siyasetle örülmesiyle, politik mücadeleyle ve barış mücadelesiyle belirlenir.

HABER: Sendikalar ve partiler neden farklı asgari ücret öneriyor?

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.