Herkesi şefe dönüştüren teknoloji: Air Fryer almalı mı, almamalı mı?

Bir süredir neredeyse her tarifte karşımıza çıkan Air Fryer, adeta bir çılgınlığa dönüştü. Farklı markaların da Air Fryer modellerini tanıtmasıyla Philips’in domine ettiği pazardaki rekabet daha da arttı.

Her bütçeye hitap eden modeli bulunan bu Air Fryer’lar tam olarak ne işe yarıyor?

Öncelikle mutfakta fazla vakit geçirmeyi sevmeyen veya daha az yağ ile yemekleri hazırlamak isteyenler için bir nimet olan Air Fryer, pek çok pişirme yöntemine göre daha sağlıklı ve fırın gibi yüksek enerji tüketen seçeneklere göre daha tasarruflu. Ayrıca kişi sayısına göre farklı hacim seçeneklerine sahip modeller de var. Bu sayede tek yaşayanlar ya da kalabalık aileler için farklı modeller tercih edilebilir.

Cihaz yağsız kızartma özelliğiyle ön plana çıksa da aslında “yiyecekleri kızartmıyor”. İsmine aldanmamak gerekiyor zira cihaz fritözden çok konveksiyonel fırını andıran bir mekanizmayı kullanıyor. Air Fryer, sıcak havayı bünyesinde sirküle ederek, içinde bulunan fan sisteminin de yardımıyla yiyecekleri kurutmadan pişirmeye olanak sağlıyor.

Piyasada onlarca farklı çeşit ve özellikte Air Fryer bulunuyor. Daha az yaygın olmasına rağmen bazı hava fritözleri 3000 nanometre ile 0,1 milimetre arasındaki dalga boylarına sahip elektromanyetik dalgaların gıda içindeki molekülleri harekete geçirerek pişirmeyi hızlandıran termal enerji ürettiği uzak kızılötesi radyasyon da kullanıyor.

Farklı markaların Air Fryer modelleri var. Philips başta olmak üzere Kumtel, Schafer, Karaca, Tefal, Wiami, Vandenberg gibi markalar farklı paradigmalara göre özelliklere sahip.

Neredeyse hiç yağ eklenmesine gerek olmayan bu pişirme yönteminin epey geçmişi de var. Havayla pişirme yönteminin geleneksel ayağı M.Ö. 3000’de Çinliler’den geliyor. Et ve türevlerini kızartmadan önce pişirmek için kullanılan havayla pişirme yöntemi, Antik Mısır’da da kullanılan bir yöntemdi. Ticari olarak derin kızartma yönteminin ise geçmişi 1800’lerin sonlarından 1900’lerin ortalarına kadar dondurulmuş ürünlerin de piyasaya sürülmesiyle popülerlik kazandı.

2010’lara geldiğimizde ise karşımıza Philips imzalı olarak Avrupa Tüketici Elektroniği Fuarı’nda çıkan Air Fryer’lar, 2020’lerde ancak popülerlik kazandı.

Derin yağa göre daha sağlıklı bir yöntem olduğu aşikar, peki geleneksel fırına göre nasıl bir konumda?

Fırınlar, yiyecekleri daha hızlı ve eşit şekilde pişirmek için sıcak hava sirkülasyonunu kullanıyor. Ancak fırınların havayla pişirme yöntemine kıyasla daha büyük boyutları, sıcak havanın daha geniş bir alanda dolaşması gerektiği ve ısının yiyeceklerin etrafında daha az bulunması anlanıma da geliyor. Standart fırınlar aynı anda daha fazla yiyeceği pişirme olanağı sunsa da Air Fryer’lar daha fazla kullanım alanına sahip ve daha pratik. Air Fryer, geleneksel fırınlara göre yüzde 50 daha kısa pişirme süresi sunarken bunun yanında yüzde 75 oranında daha az ön pişirme imkanı sunuyor.

Cihazın pratik bir pişirme yöntemi olarak popülerleşmesinin bir diğer tarafı ise yiyeceklerin dışının çıtır kalırken, içlerinin nemli ve yumuşak olmasında yatıyor. Örneğin patates kızartması yapmak istiyorsunuz. Dondurulmuş patateslere hiç yağ eklemenize gerek kalmadan ya da çok az yağ ile dışının çıtır, içinin sulu kalması mümkün oluyor. Bunun yanında benzer şekilde yağ eklemeye gerek kalmadan tavuk ve et pişirmek de mümkün.

Aktif bir Air Fryer kullanıcısı olarak, hayatımı kolaylaştırdı

Air Fryer kullanmaya yeni (1-2 ay önce) başladım ve kendi tecrübelerimi aktarmak istiyorum. Pişirme yöntemine bakacak olursak, cihazın ayarlandığında kısa sürede pişirmesi, yiyeceklerin lezzetinin korunması; derin yağda, ocakta yüksek ısıda ve mikrodalga gibi yöntemlere göre çok daha sağlıklı olması gibi avantajlar gerçekten hayatımı kolaylaştırdı.

Bir diğer yandan her ne kadar pratik olsa da en büyük boyu bile kalabalık ailelere yeterli gelmeyebilir. Yani fazla sayıda kişiye yemek yapılacaksa halen en iyi yöntemlerden biri fırın olabilir.

Bazı akşamlar eve geldiğimde yemek hazırlamak çok zor bir hale gelebiliyor. Air Fryer, hazırladığım yıkanmış ve baharatlanmış sebzeleri 10-12 dakika içinde pişiriyor. Sebzeleri haşlamaya kıyasla lezzetlerinin içinde kaldığını söylemem lazım.

Air Friyer’da et ve tavuk gibi pişirmenin önemli olduğu yiyecekleri de denedim. İnternetten araştırma yaptığımda pek çok kişinin bu cihazla yumurta pişirdiğini, tatlılarını yaptığını, sulu yemekleri özel hazneler sayesinde kısa sürede hazırladıklarını gördüm.

Peki bilimsel taraf ne diyor?

Bilim insanları ve araştırmacılar yıllardır yağlı yiyeceklerin tüketiminin artmasından kaynaklı hastalıkların yükseliş trendinde olduğunu söylüyor. Yani daha az yağlı ve sağlıklı besinler tüketmemiz lazım. Bu noktada Air Fryer güzel bir alternatif oluyor.

2015’te gerçekleştirilen bir araştırmada, derin yağda kızartılan ve havayla (Air Friyer) pişirilen patateslerde akrilamid oluşumunun nasıl değiştiği incelenmişti. Havayla pişirmenin akrilamid içeriğini derin yağda kızartmaya kıyasla yüzde 90 oranında azalttığı gözler önüne serildi.

Akrilamid daha çok nişastalı yiyeceklerin yüksek sıcaklıklarda pişmesinden kaynaklanan bir kimyasal sonuç olarak tanımlanıyor. Bu lezzetli kimyasal, yiyeceği gevrek bir hale getirirken aynı zamanda kahverengileşmesini de sağlıyor. Bazı araştırmalar ise bu reaksiyonun kanser riskini artırabileceğini öne sürüyor.

Yani bu durumda Air Fryer’ın akrilamid oluşumunu azalttığı göz önüne alındığında derin yağda ve tavada yüksek ısıda yapılan pişirmelere kıyasla daha sağlıklı bir yöntem olduğunu söylemek mümkün.

Riskleri hakkında da bazı iddialar bulunuyor.

Bu iddialardan biri de akrilamidin dışında başka tehlikeli bileşenlerin havayla pişirme yöntemiyle açığa çıkmasına yönelik oluyor. Örneğin yapılan bir çalışmada etin yüksek ısıda pişirilmesi sebebiyle “polisiklik aromatik hidrokarbon” ve “heterosiklik amin” adı verilen bileşiklerin oluştuğu ortaya kondu. ABD Ulusal Kanser Enstitüsü’ne göre, bu bileşikler kanser riskiyle ilişkili olduğu için dikkat edilmesi gerekiyor.

Havayla pişirme yöntemi ve bu risk arasındaki ilişki henüz kanıtlanmış değil.

Bir diğer yandan, sağlık haberleriyle bilinen bir platform olan WebMD tarafından bir haber yayınlandı. 2017 yılında yapılmış bir bilimsel çalışma makalesine göre balıklar havayla pişirme yöntemiyle yapıldığında “kolesterol oksidasyon ürünleri (KOÜ)” miktarında artış oluyor. Kolesterol içeren gıdaların işlenmesi sırasında, uygun olmayan ambalajlama ve depolama koşullarında, ısı ve ışık gibi faktörlerin etkisi artıyor ve sağlık riskleri oluşturuyor. Bu durum ise kalp hastalıkları ve damar sertliği gibi bozukluklara neden olabiliyor.

Aynı makaleye göre çözüm, balıkları havayla pişirme yöntemiyle pişireceksek maydanoz, frenk soğanı veya ikisinin de olduğu bir karışımı tarife dahil etmek oluyor. Araştırmada, bu bitkilerin pişirme sırasında oluşan toksik etkiyi azalttığı gösterilmiş.

Lezzetli yemekler yapabilen Air Fryer elbette “tamamen sağlıklı” yiyecekler yendiğinde daha sağlıklı bir yöntem oluyor. Yani yemek rutinini değiştirmeden, sadece sağlıksız yiyeceklerle Air Fryer’da yemek hazırlamak sizi daha sağlıklı bir noktaya taşımayacak. Havayla pişirme yönteminin çok daha sağlıklı olduğuna yönelik çalışmalar henüz oldukça yetersiz olsa da bilim insanları derin yağda kızartmaya göre kesinlikle daha iyi olduğunu düşünüyor.

Bir Air fryer alırsanız neler pişirebilirsiniz?

Benim deneyimlediğim; patates kızartması (dondurulmuş herhangi ürün, peynir çubukları, falafel), sert ve yumuşak sebzelerin pişirilmesi, tavuk ve et gayet lezzetli oluyor.

İnternette yapılan ve başarılı gördüğüm farklı tarifler; muffin, kek, ekmek, makarna, pilav türleri, sebzelerin ya da meyvelerin kurutulması, yumurta (omlet veya direkt yumurtanın bir kaba kırılmasıyla pişirmek) gibi pek çok tarife denk geldim. Bu noktada tarifleri çeşitlendirmek mümkün.

Faydalanılan kaynaklar:

“The Science Behind Air Fryers”

“Do Air Fryers Helath Benefits”

“Impact of Air Frying on Cholesterol and Fatty Acids Oxidation in Sardines: Protective Effects of Aromatic Herbs”

“Is air frying healthy?”

“Are Air Fryers Healthy?”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.