Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Serhat Güvenç yazdı: Savaşa “Noel molası”

Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, Noel nedeniyle, temas hattındaki Rus birliklerine 6 Ocak öğleden, 7 Ocak gece yarısına dek “ateşkes” emri verdi. Çatışmaların sürdüğü bölgelerdeki halkın çoğunlukla Ortodoks olması nedeniyle, Ukrayna’nın da aynı duyarlılığı gösterip ateşkese uymasını beklediğini ekledi. Ateşkes için Moskova Patriği Kirill’in Putin’den özellikle ricacı olduğu kamuoyuyla paylaşılan bilgiler arasında. Kiev, bu çağrıya uymayacağını ilan etti. Tüm Rus birlikleri Ukrayna topraklarından çekilene kadar herhangi bir ateşkes söz konusu olmayacaktı. Gelen haberlere göre ateşkesin yürürlükte olduğu 36 saat boyunca karşılıklı topçu ateşi devam etti. 

Rusya’nın niye tek taraflı bir ateşkes ilan ettiği konusunda farklı yorumlar var. Bazı askeri yorumcular, Rus birliklerinin kısa süreliğine de olsa nefes almaya ihtiyacı olduğu görüşündeler. Zira sahada inisiyatif uzun süredir Ukrayna’ya geçmiş durumunda. Rusya henüz bu durumu değiştirecek bir hamle yapamadı. Ortodoks Noel’i gerekçesiyle 36 saatlik ateşkes kısa süreliğine de olsa cephedeki Rus askerlerine gerçekten nefes alma imkanı sağlayabilirdi. Yeni yılın ilk günü HIMARS füzeleri ile vurulan bir Rus kışlasında bulunan ciddi sayıda Rus askeri hayatını kaybetti. Kayıpların neredeyse tamamı son seferberlikte alelacele cepheye sürülen askerler. Sadece bu örnek bile sıradan Rus askeri için cephedeki şartların ne denli çetin olduğunu ortaya koymaya yeterli. 

Ukrayna kaynakları bu saldırıda 400 civarında Rus askerinin öldürüldüğünü iddia ederken, Rus kaynaklar saldırıda 89 Rus askerinin öldüğünü kabul etti. Bu ölçekte bir asker zaiyatının resmi yetkililerin ağzından doğrulanması bile başlı başına önemli bir gelişme. Tamamen beceriksizlik ve disiplinsizliğin neden olduğu bu kayıpların resmen kabul edilmesi Kremlin’in savaşa ilişkin söyleminde önemli bir değişimin habercisi olabilir. Rusya, Ukrayna’da yaşanan çatışmayı hala “savaş” olarak nitelemiyor. Resmi söyleme göre Rusya, Ukrayna’da “özel askeri operasyon” yürütüyor. Başlangıçtaki kadar sık ve güçlü ifade edilmese de temel amaç bu ülkeyi “Naziler’den arındırmak.”

Neredeyse birinci yılını dolduran bu savaşta Rusya’nın uğradığı büyük kayıpları Rus kamuoyuna ikna edici biçimde anlatmak giderek zorlaşıyor. Çünkü kayıplar, herhangi bir “özel askeri operasyon” ölçeğinin bir hayli ötesinde. Ayrıca Ukrayna kaynaklarının ısrarla ileri sürdüğü gibi Belarus üzerinden Kiev’i hedef alacak yeni bir büyük bir saldırı planlanıyorsa, seferberliğin sürmesi ve kapsamının genişlemesi şaşırtıcı olmayacaktır. Genel bir seferberliğin meşrulaştırılması için “savaş” sözcüğüne Rus resmi söyleminde giderek daha sık yer verilmesi mümkün.

Öte yandan Ukrayna’nın esir aldığı bazı Rus askerlerinin sorgularında, Ukrayna’da Polonya ordusu ile savaştıklarını sandıkları ortaya çıkmış. Bu askerlere Polonya’nın Ukrayna’ya saldırdığı ve Rus askerlerinin Ukrayna’yı işgalden kurtarmak için gönderildikleri söylenmiş. Aktarılanlarda doğruluk payı varsa, Kremlin’in kendi kamuoyunun büyük bölümü için ikna edici anlatı inşa edebilme başarısını teslim etmek gerekir. 

36 saatlik ateşkes çağrısı da aslında hem Rus hem de Ukrayna kamuoylarını etkilemeyi amaçlayan özgün Rus anlatısının bir yansıması. Rus-Ukrayna birlikteliği savının dinsel/kültürel boyutunu anımsatma denemesi. Gerçi Ukraynalılar, 2014’den beri bu kültürel ortaklıktan kendilerini uzaklaştırmak için bir dizi adım attı. Bunların en çarpıcısı Ukrayna Ortodoks Kilisesi’nin 1686 yılından beri bağlı olduğu Rus Kilisesi’nden ayrılarak İstanbul Fener Rum Patrikhanesi’ne bağlanmasıydı. 2019’da Cumhurbaşkanı Poroşenko’nun katıldığı bir törenle Patrikhane, Ukrayna Ortodoks Kilisesi’nin bağımsızlığını tanıdı.

Bağımsız Ukrayna Kilisesi ilk kez bu yıl Noel’in 7 Ocak yerine 25 Aralık’ta da kutlanmasına izin vererek Rus Ortodoks Kilisesi ile yolları ayırmada bir adım daha atmış oldu. 25 Aralık’ta Noel kutlayanlar çoğunlukla Rum Ortodokslar olagelmişti. Diğer Ortodoks topluluklar, Noel’i 7 Ocak’ta kutlamaktaydı. Ukrayna Ortodoksları için artık iki seçenek var. Bu son durum, Putin’in Noel’de ateşkes çağrısının etkisini belli ölçüde gölgelemiş olabilir. Rus Birliği düşüncesini cebren Ukrayna’ya kabul ettirme girişimi, iki ulusun ortak kültür mirasının altını oyuyor. Savaş nasıl biterse bitsin bu tablodan birlik, beraberlik ve bütünleşme çıkartmak olası değil. Putin’in ihtirasları Ukrayna’nın sadece siyasi ve coğrafi değil, düşünsel açıdan da ayrışmasını ve kopuşunu hızlandırıyor.

Bu yüzden Putin’in, savaşı bütün kayıplara ve başarısızlıklara rağmen sürdürmekten başka çaresi yok. Rusya’nın kaynaklarını iyice tüketip fakirleştirmeden vazgeçmeyecek. Rusya’yı yakından izleyen bazı kaynakların değerlendirmelerine göre asker kayıpları bakımından Rus kamuoyu için psikolojik eşik 300 bin civarında. Bu sayıda asker savaşta ölene dek Putin kayıpları çok fazla dikkate almak zorunda değil. Yani daha milyonlarca Rus cepheye sürülebilir. Rusya’nın en büyük sıkıntısı silah ve donanım temini. İran ve Kuzey Kore dışında açık açık silah vermeye cüret edebilen henüz çıkmadı. Ayrıca iç güvenliği de düşünmek zorunda. Rus kamuoyu hala uysal davranıyor olabilir. Bunda dış etkenlere bir hayli dirençli “hakikat rejimi” inşa edilmiş ve korunmuş olmasının katkısı büyük. Uluslararası Finans Enstitüsü’nden Elina Ribakova’ya göre yeni bütçede iç güvenliğe ayrılan pay neredeyse savunma harcamaları kadar. Kısaca Putin, iç cepheyi de en azında dış cephe kadar gözetmek zorunda.

Mevsim şartları nedeniyle halen belli ivme düşüşü gözlense de 2023’de savaşın daha şiddetlenmesi ve hatta genişlemesi söz konusu olabilir. NATO üyeleri, Ukrayna’ya taarruz silahları verme konusundaki çekincelerini birer birer kaldırıyorlar. Geçen perşembe Fransa, Ukrayna’ya hafif tanklar hibe edeceğini ilan etti. Fransa’yı diğerlerinin takip etmesi şaşırtıcı olmaz. Bu arada ABD ve Almanya, zırhlı muharebe aracı göndereceklerini açıkladılar. Türkiye’den bir resmi açıklama yapılmasa da Romanya’da bir yük trenine yüklenmiş Kirpi modeli mayına karşı korumalı zırhlı araçların görüntüleri paylaşıldı. Ukrayna’nın elindeki Sovyet artığı silah ve teçhizatı idame edecek yedek parça ve mühimmat tükendikçe bunların yerine daha fazla NATO standartlarında silah ve teçhizat alacaktır. Kışın göreli sakinliği Ukrayna ordusunun yeniden donatılması için bir fırsat olarak kullanılacaktır. 

Rusya’nın, Ukrayna’daki kentleri ve kritik altyapıyı vurmak için kullandığı İskender, Kalibr ve Tochka füze stoklarının yüzde 70’ni harcadığı tahmin ediliyor. Kinzal ve Zirkon gibi hipersonik füzeler ise tahmin edildiği kadar yoğun ve etkili kullanılmadılar. Putin, bunları güç gösterisi ve gözdağı verme amacıyla zaman zaman tatbikatlarda sahaya sürüyor. Diğer yandan ABD’nin HIMARS stoklarının 1/3’ü Ukrayna’ya sevk edilmiş. Bu füze stokların yenilenmesi için her iki tarafta da hummalı bir faaliyet yaşanacak. Aslında mevcut tempoda savaşa silah ve cephane yetiştirmek gerçekten zor.   

Noel ateşkesinden sonuç alınamaması müzakere ve barış çağrılarının bir süre daha karşılık bulamayacağını ortaya koyuyor. Taraflar hala ellerinde karşı tarafın savaşma azmini kıracak imkanlar olduğunu düşündüğü sürece, barışı kendi şartları ile tesiste ısrar edecektir. Sorun şu ki ne Rusya’nın ne de Ukrayna’nın askeri imkanları ilan ettikleri siyasi şartları sağlamak için yeterli. Karşılıklı olarak birbirlerinin azim ve iradelerini sınayarak devam edecekler. Sonuç olarak 2023, tarihe savaşın ikinci yılı olarak geçmeye aday.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.