Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Çocuklarda depremin etkileri | Klinik Psikolog Tuğçe Merve Aytaç: “Alt ıslatma, parmak emme, uyku problemleri olabilir”

Türkiye, 6 Şubat’ta meydana gelen depremle sarsıldı. Uzmanlar, çocuklar ile doğru iletişim kurulması gerektiğinin altını çiziyor. World Human Relief (Dünya İnsani Dayanışma Derneği) ekibinden Klinik Psikolog Tuğçe Merve Aytaç ile depremin çocuklar üzerindeki etkileri hakkında konuştuk.

Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Malatya ve Hatay’da çok sayıda bina çöktü. Binlerce insan hayatını kaybetti, yüz binlerce insan ise yaralandı. Enkazlarda arama kurtarma çalışmaları devam ediyor.

Deprem çocukları da hem fiziksel hem de psikolojik olarak olumsuz etkiledi. Uzmanlar, özellikle çocuklar ile doğru iletişim kurulması gerektiğinin altını çiziyor.

Çocuklar nasıl tepkiler gösterebilir?

Medyascopea konuşan World Human Relief ekibinden Klinik Psikolog Tuğçe Merve Aytaç, çocukların bulundukları gelişimsel dönemlere göre ve depremi yaşadıkları koşullar ve deprem sonrası hayatlarındaki değişimlere bağlı olarak, farklı boyutlarda stres tepkileri gösterebileceğini aktardı.

Çocukların, yetişkinlerin ruh halini gözlemlediklerini ve hissettiklerini unutmamak gerektiğini vurgulayan Aytaç, “Sıklıkla ve ortak olarak görülebilecek bazı stres tepkileri kendi yaşamına veya sevdiklerinin yaşamına dair endişe duyma, fiziksel sebebi olmayan ağrıların başlaması, alt ıslatma, parmak emme gibi yaşından küçük olabilecek bazı davranışlara geri dönüşler, dikkatle ilgili zorluklar ve uyku problemleri olabilir” dedi.

“Çocuklar deprem görüntülerinden uzak tutulmalı”

Çocuklarla deprem hakkında konuşmanın önemine değinen Aytaç, çocuğun depreme ilişkin sorularının korkutucu olmadan ve doğru bilgi içerecek şekilde yaşına uygun olarak yanıtlanması gerektiğinin altını çizdi.

Çocukların deprem görüntülerinden uzak tutulması gerektiğini belirten Aytaç, “Çocukların depremle birlikte sarsılmış olabilecek güvende olma duygusunun yeniden onarılması için ebeveynlerle daha fazla zaman geçirmesi ve ailelerin duygularını konuşabilecekleri aktiviteler yapabilmesi önemli. Bu süreçte depreme dair görüntülerin bulunduğu televizyon ve sosyal medya uygulamalarından mümkün mertebe uzak durulmalı” dedi.

Çocuklara deprem nasıl anlatılmalı?

“Depremle ilgili konuşmaktan kaçmak, çocuk soru sorduğunda konuyu kapatmaya çalışmak depreme dair endişelerinin artmasına yol açabilir” diyen Aytaç, çocuklara depremin nasıl anlatılması gerektiğini şu sözlerle aktardı:

Çocuklara depremi anlatırken, yalın ve korkutucu olmayan bir dil kullanmaya gayret göstermek önemli. Çocukların kafalarını karıştırabilecek detaylara girmemek ve depremi anlatırken çocuğun yaşını ve gelişimsel düzeyini dikkate almak gerekiyor. Çocuğun depremi deneyimleme şeklini de göz önünde bulundurarak, depremle ilgili konuşabilmesi için gerekli alanı vermek önemli olacak. Depremle ilgili konuşmaktan kaçmak, çocuk soru sorduğunda konuyu kapatmaya çalışmak, çocukların depreme dair endişelerinin artmasına yol açabilir.

“Kriz ve afet dönemlerinde oyunun önemi büyük”

Deprem bölgesindeki çocuklar için oyuncak bağışı kampanyaları başlatıldı çünkü çocuklar için oyunun önemi büyük. Klinik Psikolog Tuğçe Merve Aytaç da “Çocuklar dünyayı oyunla tanır ve yaşadıkları zorluklarla da oyunla baş eder. Bu sebeple kriz ve afet dönemlerinde oyunun önemi büyük” dedi.

Aytaç sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çocukların depremi yansıtan oyunlarını görmek yetişkinler için zaman zaman kaygı verici olabilir. Böyle zamanlarda sakin olarak ve çocuğun öncülüğüne izin vererek, oyunu değiştirmeye çalışmadan çocuğun oyununa eşlik edebilmek gerek. Deprem sonrası çocukların iç dünyalarını yansıtmalarına yardım edecek her türlü oyuncak kullanılabilir. Oyuncaklar arası ayrım yapmadan, erişilebilen ve çocuğun gelişimsel dönemine uygun olan her türlü oyuncak çocukların oynaması için sunulabilir ve seçim süreci çocuğun tercihine bırakılabilir.”

Uzman desteği ne zaman alınmalı?

Aytaç, stres belirtilerinin uzun süre devam etmesi durumunda uzman desteği alınması gerektiğini belirtti.

Aytaç, “Çocukların ve yetişkinlerin afet durumları sonrasında gösterdikleri stres belirtilerinin doğal olduğu unutulmamalı. Bu belirtilerin güvenlik duygusunun mümkün ölçüde onarılması ve rutinlere dönüşle birlikte azalması beklenir. Bu süreçte çocukların tepkileri yetişkinler tarafından izlenmeli ve akut durumun geçmesi, rutinlere dönülmesine rağmen tepkilerin uzun süre devam etmesi, artması veya günlük hayatını etkilemeye başlaması durumunda profesyonel bir desteğe başvurulması önerilmekte” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.