Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Cengiz Özdemir yazdı: Restorasyon süreçlerinin şeffaflığı yahut hesap verebilir olamamak

Geçtiğimiz yıl başlayan Kız Kulesi restorasyonunda, kulenin etrafının brandalarla örtülerek çatısının komple kaldırıp yerine daha hafif bir çatı sistemi koyma işlemi sırasında durumu farkeden vatandaşların tepkilerine şahit olmuştuk. Bu tepkilerin belirli bir aşamasından sonra restorasyonu sürdüren yetkililer, restorasyonun tüm onaylarının alındığını, çok saygıdeğer bir bilim kurulu tarafından takip edildiğini ve projelendirildiğini nihayet açıkladı. Bu açıklamanın sonunda da kendilerine yöneltilen eleştirilerin “maksatlı” olduğunu ima ettiler. Maksat kısmına yeniden döneceğimi belirterek geçen hafta ziyaret ettiğim Paris Notre-Dame Kilisesi ve mimarlık müzesinde bu süreçlerin nasıl yürütüldüğünü buradan paylaşmak istiyorum.

Notre-Dame Kilisesi malum çok büyük bir yangın geçirdi. Fransızlar için bu kilisenin onarımı adeta milli bir mesele haline gelmiş. Fransız milleti kadar herhangi bir şeyi ikonlaştılar konusunda becerikli zaten çok az ulus vardır. Fransız devleti de tüm bu restorasyon sürecini adeta bir şova dönüştürmüş. Şöyle ki; Notre-Dame Kilisesi’nin etrafına yüzlerce metre branda gererek tüm restorasyon sürecine dair fotoğraflar, görseller, bilgiler halkla paylaşılmış. Yetmemiş kilisenin arka cephesine bir TRİBÜN inşa edilmiş ve insanlar buradan süren restorasyonu izlemeye teşvik edilmiş. İnşaat izleyen dayılar fenomenini adeta yeniden hayata geçirmişler.

Buradan sonra uğradığımız mimarlık müzesinde ise en az on adet videoda, orgundan vitrayına, taş restorasyonundan ahşap tamiratına kadar nasıl titiz bir restorasyon sürecinden geçtiği anlatılıyor. Ayrıca ciltler dolusu restorasyon raporları ve alınan kararlar da burada sergileniyor. Dijital tarama yöntemiyle binanın çökmüş çatısının binlerce parçası kodlanmış olarak orijinal parçalara sadık kalmak suretiyle nasıl ayağa kaldırılacağı anlatılıyor. Burada yapay zeka ve çeşitli modelleme programlarının kullanıldığını söylememe gerek yok herhalde. Çünkü Fransız devleti bu işi HALKIN PARASI ile yaptığının bilincinde ve halkına karşı son derece şeffaf davranıyor. Hatta bu işi bir şova dönüştürüp vatandaşının devlete olan güven duygusunu yeniden inşa ediyor.

Gelelim bize. Bizde ne oluyor? Restorasyon kararları kapalı kapılar ardında alınıyor, kapalı brandaların gerisinde uygulanıyor. Hiçbir bilgi paylaşma refleksi yok. Hatta kasıtlı olarak bu işler gizli saklı yapılıyor, iş bittiğinde de “ben yaptım oldu” deniyor. İşin belli bir aşamasında restorasyon süreçlerine yönelik bir tepki doğarsa da eleştiriler “maksatlı” bulunuyor, eleştirenler suçlanıyor, “Siz bizim anlı şanlı hocalarımızdan daha mı iyi bilecekseniz” demeye getiriliyor. Elbette daha iyi bilemeyiz ama anlı şanlı hocaların altına imza attığı uygulamaları halktan gizleyemezsiniz. “İnternet sitesinde yayınladık” demek de topu taca atmaktır. Herkesin gözü önünde süren bir restorasyon herkesin görebileceği, anlayabileceği şekilde halka anlatılmalıdır. Çünkü harcadığınız para HALKIN PARASI. Hem milletin parasını harcayıp hem de bilgi paylaşmamak diye bir şey olamaz. Burada beni asıl şaşırtan bu “anlı şanlı” hocaların dünyada bu işlerin nasıl yapıldığını bal gibi bildikleri halde bu yangından mal kaçırma refleksine nasıl ortak oldukları. İnsan gerçekten hayret ediyor.

Bu eleştiriler sadece merkezi otoriteye yönelik değil, yerel yönetiminden vakıflara, tüm karar alıcılara yöneliktir. Çünkü çoğunda benzer refleksler var. Harcadığınız her kuruş halkın parasıdır ve hepiniz şeffaf olmak zorundasınız. Böyle davranmadığınız sürece gelen eleştirilere ne derseniz deyin, töhmet altında kalırsınız

Herkese iyi hafta sonları dilerim.

e-mail: kulturistan330@gmail.com

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.