14 Mayıs’taki seçim, ilk turda yüzde 50 şartı sağlanamadığı için 28 Mayıs’ta ikinci tur ile nihai sonuca varacak. Ahali gergin, sokakta insanların birbirlerine tahammülü kalmadı. Bunun bir yansımasını da futbol sahalarında görüyoruz. Ligin biteceği, düşenlerin ve şampiyonun belirlendiği haftalara girdik.
Gergin zamanlarda en tehlikeli olgulardan biri hedef olmak/yaratmaktır. Süper Lig’in 34. haftasında oynanan Fenerbahçe-Trabzonspor maçında, sarı-lacivertlilerin “Trabzon” doğumlu oyuncusu Samet Akaydın’ın, Trezeguet’in gol sevinci sırasında, ona tükürdüğü iddia edildi. Evet bu şekilde mevzu öne çıkarılırsa, tartışabilirdik. Görüntüleri izlerdik, Samet’i haklı veya haksız bulurduk. Lakin önce Trabzonspor şöyle bir açıklama yaparak kamuoyuna sıkıntısını duyurdu: “Trezeguet’nin gol sevinci sonrasında secdeye giderken Fenerbahçeli futbolcu Samet Akaydın’ın ‘dönerek’ oyuncumuzun üzerine doğru tükürmesi rezilliktir ve iğrençliktir!”
Haydaaa!
Müslüman, Türk bir futbolcu, Mısırlı meslektaşı secdeye giderken tükürüyor. Hem de maç 3-0’dan 3-1’e gelmiş yani hırslanacak en ufak sebep yokken. Zaten insanın insana herhangi bir sebepten tükürmesi ağır suçken, ülkenin hassas damarlarından biri olan din üzerinden bir oyuncu saldırı gerçekleştiriyor. Bu yazdıklarıma inanan var mı?
Cevap veriyorum: Evet! Trabzonspor’un iddiası Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) tarafından karşılık buldu ve Trabzonlu Samet Akaydın, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’na sevk edildi. Aslında görüntülere bakınca Trezeguet ile Samet’in tükürürken arasında 1 metreden fazla mesafe var. Yani dikkatli bakıldığında bile olayın bir yanlış anlaşılmadan kaynaklandığı görülüyor.
TFF’nin 29 yaşındaki futbolcuyu “secdeye gidene tükürmek suçuyla” PFDK’ya göndermesi; Suudi Arabistan, Katar, Mısır gibi Müslüman kimliğinin önde olduğu ülkelerde de haber oldu. Mısır’ın en büyük yayın organlarından biri futbolcularına tükürülmesini haber yaptı. Katar’dan The Peninsula, sayfalarına “Trabzonspor, Trezeguet’ye yapılan ‘insanlık dışı’ tükürmeyi kınadı” olarak verdi. Kısacası Samet’in olayı, Arap basınında geniş yer buldu. Haberlerin altındaki yorumlar daha da fena.
PFDK da geçtiğimiz gün Samet Akaydın için, “FENERBAHÇE A.Ş. sporcusu SAMET AKAYDİN hakkında, rakip takım sporcusuna yönelik tükürme eylemi nedeniyle Kurulumuza sevk yapılmış ise de; isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından CEZA TAYİNİNE YER OLMADIĞINA karar verilmiştir” açıklamasında bulundu. Yani Samet suçsuz bulunmuştu. Lakin problem şu: Böyle hassas bir dönemde TFF oyuncuyu radikalleşmekle övünen bir grubun önüne attı. Arap haber ajanslarına baktığımda, daha bir kişi bile PFDK’nın Samet’i suçsuz bulmasını sayfalarına taşımadı.
29 yaşındaki futbolcunun ailesi Trabzon’da yaşıyor diye tahmin ediyorum. Bu sayfalardan açık bir çağrımdır: Samet Akaydın ve ailesinin başına gelebilecek en ufak kötü olaydan TFF sorumludur! İvedilikle Samet’e iadeyi itibar yapılmalıdır. Hatta Trabzonspor’un da yanlış anlaşılma olduğuna dair bir bildiri yayınlaması ütopik ama olması gerekendir.
“Mecliste Hizbullah istemiyoruz” tezahüratı suç mudur?
Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütlerinden Fenerbahçe taraftarı da Süper Lig’in 34. haftasında oynanan Trabzonspor müsabakasında “Mecliste Hizbullah istemiyoruz!” tezahüratı yaptı. Buraya kadar okuduklarınızda bir anormallik var mı?
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Mecliste Hizbullah istemiyoruz, uzantılarını istemiyoruz… İsteyenin olması esas suç unsuru oluşturmuyor mu? Fenerbahçe taraftarı, tribünlerden “Hitler’i istemiyoruz” diye tezahürat yapsa yine PFDK’ya sevk edecek miydi TFF?
e-mail: dogaurundul@medyascope.tv