Sabancı Üniversitesi ve Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) ortaklığıyla hazırlanan, “Türkiye’de Kadınların İşgücüne Katılımı: Genel Eğilimler, Bölgesel ve Demografik Farklar, Tutumlar” raporu 8 Haziran’da kamuoyuyla paylaşıldı. Rapora göre nitelikli işlerde çalışan kadınlar, iş yaşamında cam tavanlara takılıyor, niteliksiz işlerde çalışan kadınlarsa güvencesiz çalışma koşullarına mecbur bırakılıyor.
KAGİDER ve Sabancı Üniversitesi’nin işbirliği ile hazırlanan,“Türkiye’de Kadınların İşgücüne Katılımı: Genel Eğilimler, Bölgesel ve Demografik Farklar, Tutumlar” raporu Sabancı Üniversitesi Altunizade Dijital Kampüs’te paylaşıldı.
Toplantının açılış konuşmasını KAGİDER Başkanı Emine Erdem ile Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Meltem Müftüler Baç yaptı. Kadınların iş yaşamına girmesindeki en büyük engelin toplumsal cinsiyet eşitsizliği, cinsiyet rolleri ve kalıplar olduğunun altını çizen Emine Erdem, “Bugün ülkemizde çalışma yaşındaki 32 milyon 934 bin kadının sadece 11 milyon 857 bini işgücünde. Bir başka deyişle Cumhuriyetimizin 100. yılına girdiğimiz 2023’te kadınların yüzde 70’i işgücünün dışında” dedi.
Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi öğretim üyeleri Esra Durceylan Kaygusuz, Alpay Filiztekin ve Zeynep Gülru Göker’in hazırladığı rapora göre, kadınların nitelikli işlerdeki istihdamı azalırken, düşük nitelikli işlerdeki istihdamı arttı. İstihdam oranıyla birlikte kadınların iş hayatında karşılaştıkları zorluklar da birbirinden farklı. Örneğin üniversite mezunu ve yüksek nitelikli işlerde çalışan kadınlar, iş hayatında daha fazla ayrımcılığa maruz bırakılıp cam tavanlara takılırken, düşük nitelikli işlerde çalışan, düşük eğitimli kadınlar ise güvencesiz çalışma koşullarıyla karşı karşıya kalıyor.
Türkiye’de kadınların işgücüne katılımına dair mevcut durumu, bölgeler arasındaki ekonomik, sosyal ve demografik farkları ve bu farkların zaman içindeki dönüşümünü inceleyen rapor, sadece istatiksel bir çalışma değil. Raporda, Dünya Değerler Anketi’nin 2018 sonuçları içerisindeki kadınların iş hayatına katılımı ile ilgili sorulardan yola çıkılarak oluşturulan endeks ve toplumsal cinsiyet eşitliğine dair tutumlar da yer alıyor.
Sessiz tehlike: Z kuşağı erkekler
Rapordaki verilerden biri ise Z kuşağı erkeklerin, diğer yaş gruplarındaki erkeklere göre daha ataerkil olması.
Rapora göre, 15-24 yaş arası genç kadınların geçmiş yıllara göre iş yaşamına katılımı artıyor. Artışa rağmen bu yaş grubunda yer alan kadınların hâlâ büyük bir bölümü ne istihdamda ne de eğitimde yer alıyor. Bu yaş grubundaki genç kadınlar ataerkilliğe yatkınlık göstermezken, benzer yaşlardaki erkeklerin ataerkilleşmesi gözardı edilemeyecek kadar büyük bir tehlike.
Salgın günlerinin de mercek altına yatırıldığı araştırma, salgın döneminde iş hayatındaki kadınların, erkeklerden daha fazla etkilendiğini ortaya koyuyor. Bu etkilenme de kadınlar arasında eşit dağılmıyor. Salgının yarattığı olumsuz etkinin ağırlığı, eğitimli kadınları daha kırılgan hale getiriyor.
Rapora göre yıllar içinde kadınların iş yaşamına katılım oranı ve eğitim düzeyi artıyor. Ancak bu oranlardaki değişim ilk bakışta göründüğü kadar olumlu değil. Yüksek eğitimli kadınların niteliksiz işlerdeki istihdamı artıyor, nitelik gerektiren işlerde kadın istihdamı endişe verici oranda geriliyor.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.