İYİ Parti’den ihracı istenen muhalifler Medyascope’a konuştu: “Biz ‘Söyleyecek sözümüz var’ diyoruz, Hanımefendi ‘Söyleyecek sözü olanlar gitsin’ diyor”

İYİ Parti’den ihraç edilmeleri istenen muhaliflerden Günay Kodaz ve Tamer Kayaalp Medyascope’a konuştu. Kodaz, Akşener’in söyleyecek sözü olanları göndermek istediğini söyledi. Kayaalp ise, disipline sevk edilmeyi hak etmediğini düşünen insanların tepkisinin Akşener’in fikrini değiştirebileceğini belirtti.

Seçimlerden sonra İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i istifaya davet eden, parti içindeki muhalif isimlerden, İYİ Parti Merkez Disiplin Kurulu (MDK) eski başkanı Ethem Baykal ile Kurucular Kurulu üyeleri Sevinç Gümüş, Tamer Kayaalp, Musa Ertugan, Günay Kodaz ve İsmet Koçak, Genel Başkan imzasıyla kesin ihraç istemiyle dün (19 Temmuz) MDK’ya sevk edildi. 

İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, konuya ilişkin Medyascope’a yaptığı açıklamada “yapıcı eleştiri ile hakareti ve partiye zarar verme yönündeki çabaları birbirinden ayırmayı dikkate almak” gerektiğini vurgulamıştı. Disiplin soruşturmaları kendilerine henüz tebliğ edilmeyen ve MDK’ya sevk edildiklerini basından öğrenen Günay Kodaz ile Tamer Kayaalp, Medyascope’a konuştu.

İYİ Parti’de muhalif isimler disipline sevk edildi | “Eleştiriyle, partiye zarar verme yönündeki çabaları ayırmak gerekir”

Kodaz: “Savunmamı yüce Türk yargısının önünde yapabilirim”

Parti içindeki muhalif seslerden olan Günay Kodaz’ın,  İYİ Parti 3. Olağan Kurultay’ında Akşener’e rakip olarak genel başkanlığa aday olacağı iddia ediliyordu. Genel İdare Kurulu’nun (GİK) önceki dönem yedek üyesi ve Kurucular Kurulu Üyesi Kodaz, kurultayda GİK üyeliği için aday olmak istediğini ancak blok liste nedeniyle başvuru yapamadığını söyledi.

Kodaz, MDK’ya sevk edildikleri kendilerine tebliğ edildiğinde kendisinden savunma isteneceğini, daha sonra karara varılacağını söyledi. MDK’nın alacağı karara itiraz için yargı yolunun açık olduğunu hatırlatan Kodaz, “Ben savunma vermemek de dahil olmak üzere alternatifleri değerlendiriyorum, savunmamı yüce Türk yargısının önünde yapabilirim” dedi.

“Eleştirilerimi söylemek için iki senedir Akşener’den randevu alamadım”

Aktif siyasete 2006’da Milliyetçi Hareket Partisi’nde başladığını ve MHP’den ayrılıp İYİ Parti’nin kurulması sürecinde Akşener’in yanında oluğunu söyleyen Kodaz, şöyle konuştu: 

Akşener’in teklifiyle Kurucular Kurulu üyesi oldum. Sekiz yıl boyunca bütün gayretim Akşener’in başarılı olması, Parti’nin iktidar olabilmesi adınaydı. Zaman içerisinde bazı kararlarla gördük ki, parti kurumsallaşmakta zorlanıyor ve kurumsallaşmaktan, mevcut yapısından daha da uzaklaşıyor. ‘Parti kurumsallaşmalı, İYİ Parti olarak Türk toplumuna bir başarılı organizasyon hediye etmeliyiz’ dedim. Bu içerde kabul görmemeye başlayınca, özellikle kurultay sürecinde, dışarıda da, sosyal medya hesabımda da, nazik ve hukuka uygun bir şekilde serzenişlerde bulunmaya başladım. ‘Niye bunu kendisine söylemedin’ diyeceksiniz şimdi. İki senedir ben kendisine yazılı başvurmama, özel kalemine not bırakmama, mail göndermeme, arada ortak dostlarımızla haber göndermeme rağmen randevu alamadım. sadece ben değil, diğer kurucu arkadaşlarımın da büyük çoğunluğu uzun süredir kendisinden randevu alamıyordur.

Akşener’den hem İttifak’a hem parti içi muhalefete: “Pişmanım, kuyruk siyasetine mal oldu”

“Meral Hanım’ın kurucuları partinin sırtında kambur olarak görmeye başladığını anladım”

Meral Hanım’ın, kurucuları bu partinin sırtında kambur olarak görmeye başladığını anladım ve ciddi manada rahatsızlık duyduğunu hissettim. Bunu zaten anlatıyordu. En son kurultayda da kurucularla ilgili, açtı ağzını yumdu gözünü. Biz kendisiyle ilk yola çıkanlar ve Parti’nin kurucularından olduğumuz için, doğal olarak fikrimiz var ve paylaşmak istiyoruz. Hanımefendi de ‘Hayır siz bana biat edeceksiniz, ben ne dersem o olur, emrimde değilseniz güle güle’ diyor. Ben de ‘Parti’nin içinde mücadeleye devam edeceğim, ta ki yapı kurumsallaşıp, demokratikleşip, hak edene hakkını verdiği yere kadar bunun arkasındayım’ diyorum.

“MHP’den ayrılırken bize ‘Bu işin omurgası siz Türk milliyetçileri olacaksınız’ demişti”

Bunlar kurultay sürecinde yaşandı, ben de kurultayda çarşaf liste istedim. Çarşaf liste olsun Genel Başkan isim bildirsin ama tamamını belirlemesin istedim. Anadolu’nun birçok yerinden GİK’te insan yoktu. İllerden de, bizlerden de seçilebilsin, Parti’yi böyle yönetelim istedim ancak Akşener’in arkadaşlarıyla partiyi yönetip, bizi partiden göndermek istediği bir sürece evrildi. Özellikle MHP’den ayrılırken bize ‘Bu işin omurgası siz Türk milliyetçileri olacaksınız’ demişti ve bunun neticesinde biz oradan ayrılıp buraya gelmiştik. Her aşamasında vardım, daha Parti kurulmadan tüzüğü yazanlardan biriyim. O günden buraya evrildi. Biz ‘Söyleyecek sözümüz var’ diyoruz, Hanımefendi de ‘Söyleyecek sözü olanlar gitsin’ diyor. İşin özü o.

“Bu siyaset diline uygun değil, Akşener de aslında bu değil”

“Kurultay sürecinde Parti’nin içindeki doğrular ve yanlışlar tartışılır. Bunun karşılığında da eleştirilere rağmen doğru yaptığınız düşünülüyorsa oradan aklanıp çıkarsınız. Eleştirenler haklı bulunursa, siz oradan kaybeder çıkarsınız veya iki tarafın da birbirinden öğrenecekleri olur. Siz onların eleştirilerinden ‘Şuralarda aksaklıklar var ve tabanda ciddi bir kitleyi rahatsız ediyor, biz bunların ortak yolunu nasıl buluruz’ diye düşünürsünüz. Bunun yerine inatlaşma ile ‘Sizi ihraç ederim, gönderirim, kurultayda da blok liste yaparım, demokrasiyi de gelin de benden alın’ derseniz, bu siyasetin diline uygun bir dil değil. Akşener de aslında bu değil ama niye buraya evrildi. Ben de tavrını anlamış değilim.”

“Genel başkanlığa aday olsaydım geri adım atmazdım”

Ortak Akıl Platformu, partinin kuruluş ilkelerinden uzaklaştığını öne sürerek, seçimlerin ardından Akşener’in istifasını istemişti. Platform’un iki toplantısına katıldığını ve bütün aşamalarında yer almadığını söyleyen Kodaz, “Ortak Akıl Platformu’nu Parti’nin içindeki demokrasi mücadelesi gibi görmek lazım. Gördüğüm kadarıyla onların da arzusu, hepimizin arzusu Parti içindeki bazı hatalı konuları konuşup sağlıklı bir zeminde çözüm üretmek, yani Parti’yi büyütmek, partiyi yukarı taşımak, burada kötü bir niyet yok” diye konuştu. 

Kodaz’ın, Ortak Akıl Platformu’nun genel başkan adayı olacağı iddia ediliyordu ancak Platform, 21 Haziran’da aday çıkarmayacağını açıkladı. Kodaz, adaylık iddiasıyla ilgili şunları söyledi:

Ben onların adayı gibi lanse edildim ama benim öyle bir kararım yoktu. Onların da henüz bir aday çıkarıp çıkarmama veya kimi aday çıkaracakları noktasında bir kararları yoktu. Ben aday olsaydım, geri adım atmazdım. Seçilirdim, seçilmezdim ayrı ama bir oy alsam bile aday olurdum.” 

“Siz sekiz sene mücadele ediyorsunuz, iki-üç gün önce üye olanlar Meclis’e taşınıyor”

Kodaz, milletvekili aday listelerinin oluşturulmasına yönelik süreci şöyle eleştirdi:

Ben bu Parti’de emek verenlerin, zaman harcayanların bir yerlere taşınacağını düşünüyordum ama listelere baktığımda bir hafta önce gelen insanların listelerde yer aldığını ya da beş gün önce gelip aday olanların listelerde seçilir yerlerde olduğunu gördüm. Yani siz sekiz sene mücadele ediyorsunuz, bakıyorsunuz bu listelerle iki-üç gün önce üye olanlar Meclis’e taşınıyor. O gün şuna kanaat getirdim, bu partiyi biz kurduk ama bu partide ben ve arkadaşlarıma belli ki yer kalmamış. Bu siyasetin ne ettiğine, ne demokrasisine, ne hakkaniyetine, ne de vefasına yakışır bir tavır. Ben süreci, İYİ Parti’nin kurucu iradesinin belli bir yere taşınmaması kararı gibi algıladım.

Kayaalp: “Meral Hanım bir torba hazırladı, beş kişinin yanına beni de koyup disipline sevk etti”

İYİ Parti destekçileri sosyal medyadan gösterdikleri tepkilerle, Tamer Kayaalp’in MDK’ya sevk edilmesini şaşkınlıkla karşıladı ve “Bunu hak etmiyor” yönünde paylaşımlar yaptı. Kayaalp’e göre insanların şaşırmasının nedeni, altı kişi arasında yalnızca kendisinin Ortak Akıl Platformu’nun bir parçası olmaması. Platform’un yaptıklarının yanlış olduğuna dair açıklamalar yaptığını hatırlatan Kayaalp, “Meral Hanım bir torba hazırladı, beş kişinin yanına beni de koyup disipline sevk etti, bunun yanlış olduğunu ve düzeltilmesi gerektiğini söylüyorum dedi. 

“Benim üzerimden bir korku imparatorluğu kurulsun istemiyorum”

Bu Parti’nin başarılı olmasını istiyorum, benim üzerimden bir korku imparatorluğu kurulsun istemiyorum. Ben Genel Başkan’ın değişmesi gerektiğini düşünen insanların gönderilmesini normal bulmuyorum. Sosyal medyadan partiyi tanıyan bir partili, Ethem Baykal çıkıp ‘Akşener gitsin torununa baksın’ dedi ihraç edilebilir’ diye bakar ama benim Genel Başkan’a karşı öyle net bir ifadem yok. Vicdani ve mantıki bir şekilde fikirlerini cesurca beyan eden bir adamım. Hükümetin sosyal medya üzerinden vatandaşı baskı altına almasından rahatsız olduğumuzu söylüyoruz. Görüyoruz, birini yaka paça yakalamışlar gözaltına alıyorlar. Aslında çok önemli bir unsur değil, akşam bırakıyorlar ama haberlerde onu o halde gören birçok insan ‘Aman yazdığıma çizimi dikkat edeyim’ diyor. Bunun İYİ Parti içinde yapılmaya çalışıldığını düşünüyorum, ben bundan Partim adına rahatsızım.

“Bizi MHP ihraç etmedi, kendi kurduğumuz parti mi ihraç edecek?”

Ben Akşener’i seven biriyim ama yaptığı şeyler beni de rahatsız etti. Bir Parti üyesinin ‘Genel başkan değişmeli’ demesi suç mudur? Bir vatandaşın ‘Cumhurbaşkanı değişmeli, bu seçimde başka birini seçelim’ demesi suç mudur? Biz MHP’de muhalefet sürecinde Meral Akşener genel başkan adayı diye iki sene Türkiye’yi gezdik. Bizi MHP ihraç etmedi, kendi kurduğumuz parti mi ihraç edecek? Biz bu Parti’yi demokrasi talebiyle kurduk. ‘Merkez parti olacağız, herkesi kucaklayacağız’ diyoruz. Herkesi kucaklamak demek, herkese tahammül göstermek, saygı göstermek demek. Parti içindeki kurucuların fikirlerine saygı göstermezsen böyle bir iddiayla nasıl toplumun karşısına çıkacaksın?

“Parti kurulduğundan beri oksijen çadırı gibi CHP’nin çadırından çıkamıyoruz”

Kayaalp soru üzerine Parti’ye yönelik eleştirilerini şöyle anlattı:

Ben CHP ile olan ittifakımızın çok fazla uzadığını düşünüyordum, onu paylaşıyordum da. Parti kurulduğundan beri bir oksijen çadırı gibi CHP’nin çadırından çıkamıyoruz. Biraz çıkıyoruz, nefes nefese kalıp tekrar koşup içine giriyoruz. Genel Başkan masadan (Altılı Masa) kalktığında destekledim, geri oturmasını yanlış buldum. Kılıçdaroğlu’nun adaylığına açıktan karşı çıktım.”

“Genel Başkanımız kurultayda kime bağırıp çağırıyor diyorduk, bizeymiş”

İYİ Parti’nin mevcut yöneticilerinin de ittifaklar konusunda benzer beyanları olduğunu söylediğimizde Kayaalp, şöyle konuştu: 

Bu partide bugüne kadar yazdığım, çizdiğim her şey doğru çıktı ama demek ki bu da birilerine rahatsızlık veriyor. Sizin yanlış dediğiniz bir şeyin, bir süre sonra yanlış olduğu ortaya çıkarsa insanlar ‘Bu kadar bariz yanlış olduğunu birileri bilirken sen niye bilemedin’ diye sormaz mı? Siyasetin doğası gereği birilerinden rahatsız olabilirsiniz ama kamuoyunun önünde ‘Kurucu üyeleri ihraç edeceğim’ demeniz bana değil, partiye zarar verir. İYİ Parti, kurucu üyelerini ihraç eden bir parti olsun istemiyorum. Herkesin fikirlerini son derece rahatlıkla ifade edebildiği, güven dolu bir parti olsun istiyorum. Genel Başkanımız çıktı kurultayda bağırdı çağırdı. Biz de kime bağırıp çağırıyor diyoruz, bize bağırıp çağırıyormuş. Sana kötü bir şey yapmadık Genel Başkanım, yol arkadaşlığı yaptık biz sana. Ne lazımsa söyledin, biz de yerine getirdik. Para dedin para verdik, emek dedin emek verdik, sadakat dedin sonuna kadar. Biz senden hakareti hak edecek bir şey yapmadık ki, hep teşekkürü hak edecek işler yaptık.

“Meral Hanım iyi bir siyasetçidir, tepki çektiğini görürse fikrini değiştirir”

MDK’nın kesin ihraç istemine karşıt bir karar vereceğini düşünmediğini belirten Kayaalp, “Bunun döneceği yer Meral Akşener’dir” dedi. Kayaalp, Akşener’in fikrinin değişip değişmeyeceği konusunda ise şunları söyledi: 

Meral Hanım iyi bir siyasetçidir, eğer yaptığı şeyin çok tepki çektiğini görürse fikrini değiştirir. Tabanda tepki gözlemliyorum. Beni dünden beri yüzlerce insan aradı. Belki bir kısmı sosyal medyadan dillendirebiliyor. Disipline sevk edilen diğer beş arkadaşla ilgili, şu an Parti’de insanlar fazla sesli konuşamıyorlar, açık söyleyeyim hak ettiğini düşünüyorlar ama Tamer Kayaalp konusunda ciddi bir rahatsızlık var. Ben kamuoyu önünde bir insanım, benim ihracı hak edecek bir şey yapmadığımı çok iyi biliyorlar. Sekiz senedir bu partiye yaptığım katkıları, ciddi bedeller ödediğimi çok iyi biliyorlar. Bugün işler rahata geldiğinde sağdan soldan bulunan adamların makamlara oturup, bizim gibi emektar insanların, hakikaten bu işin hak sahibi insanların sokak hayvanı gibi kapının önüne konmasından rahatsız insanlar.  ‘Bugün bu adamın başına gelen, yarın beni de başıma gelir’ diye endişe ediyorlar doğal olarak.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.