Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Göksel Göksu yazdı: İmamoğlu’yla Kılıçdaroğlu anlaştı, öncelik İstanbul

Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) değişim rüzgarı estiren Ekrem İmamoğlu, yeniden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday mı olacak? İmamoğlu’nun bu soruya gelecek hafta yazılı bir açıklama yaparak netlik kazandırması bekleniyor ama öncesinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun memleketi Tunceli’deydi. Kameraların karşısına geçti ve uzun zamandır doğrudan iletişim halinde olmadığı Kılıçdaroğlu’nu telefonla arayıp sohbet etti. Bu sıcak görüşme kurultay sürecindeki CHP’de suların durulduğu anlamına gelmese de, İmamoğlu’nun yeniden İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) aday olacağının göstergesi olarak yorumlandı. Zaten İmamoğlu da Tunceli’den “Artık kaybedemeyiz, İstanbul’u da kaybetmek yok” diye seslenerek o mesajı daha da pekiştirdi.

İki tarafa da yakın olan isimlere bakıldığında İmamoğlu’nun önünde iki seçenek vardı. Birincisi kurultayda CHP Genel Başkanlığı’na aday olmak, ikincisi de elindeki güce, yani İBB Başkanlığı’na dört elle sarılıp, İstanbul’u AKP’ye kaptırmamak…

Ve günü geldiğinde eğer hâlâ popülaritesini devam ettirebiliyorsa Cumhurbaşkanlığı’na aday olmak.

Görünen o ki ilk seçenek mevcut koşullarda rafa kalktı, ikinci seçenek devreye girdi. Yani İmamoğlu, birlikte yol alabileceği bir isimle ilerleyip, bu süre içinde de İBB Başkanlığı’na aday olup, enerjisini yerel seçimlere harcamayı seçti; böylelikle günü geldiğinde de popülaritesi hâlâ devam ediyorsa Cumhurbaşkanlığı’na aday olacak.

Hatta İmamoğlu’na yakın kaynaklardan edinilen bilgiye göre İmamoğlu, İBB Başkanlığı’na yeniden aday olduğu yönündeki kararını 14 – 15 Ağustos’ta yazılı bir metinle kamuoyuna açıklayacak. Şu sıralarda da bulduğu her fırsatta o metne son şeklini vermek üzere çalışıyor.

Bilindiği üzere seçim yenilgisinin ardından “değişim” talebiyle yola çıkan ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile yüz yüze yaptığı görüşmelerden sonuç alamayan Ekrem İmamoğlu’nun Kılıçdaroğlu’yla arasında bir süredir soğuk rüzgarlar esiyordu. Bir yandan kongre süreci devam eden CHP’de basına sızan çevrimiçi toplantının ve İmamoğlu’nun kaleme aldığı makalenin ardından daha da sert esen bu rüzgar, yerini bir süredir suskunluğa bırakmıştı. Ancak o suskunluk Kılıçdaroğlu’nun memleketi Tunceli’de ilk kez bozuldu. İmamoğlu’nun Tunceli ziyareti sırasında, yan yana bile gelmeyen iki ismi aniden kameralar karşısında, sıcacık bir telefon sohbeti yaparken bulduk.

CHP’li kaynakların aktardığına bakılırsa bu sıcak telefon görüşmesi sebepsiz değil. Yüz yüze görüşmeseler de ikili arasında Ekrem İmamoğlu’nun adaylığı konusunda zımni bir mutabakat söz konusu. Mutabakatı sağlayan aktörler ise parti içindeki akil kişiler. Akil isimlerin kim olduğu konusunda ketum davranan CHP’li kaynaklar, kimler olmadıkları konusunda çok net.

Akil heyet basına sızan çevrimiçi toplantıya katılan Bülent Tezcan, Gökhan Günaydın, Selin Sayek Böke gibi Kılıçdaroğlu’nun eski kurmaylarından oluşmadığı gibi, yakın zamanda İmamoğlu ile bir araya gelen CHP eski genel başkanlarından da oluşmuyor. Bilinen ise isimleri açıklanmayan bu heyetin bir süredir Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu arasında mekik diplomasisi yürüttüğü.

Zımni anlaşmanın kodları da İmamoğlu’nun Kılıçdaroğlu’ndan habersiz gerçekleştirdiği anlaşılan Tunceli ziyareti sırasında, uzun zamandır yan yana gelemediği genel başkanla; sanki az önce beraberlermişçesine samimi bir havada geçen telefon görüşmesinde gizli. Görüşmenin kameraların önünde gerçekleştirilmesi de sürpriz değil, konuşma sırasında sıcak bir hava estirilmesi de…

Kılıçdaroğlu’nun, gelen sürpriz telefonu -ki sürpriz olduğu söyleniyor- açması, bununla yetinmeyip “Vallahi sizden habersiz Tunceli’ye geldim” diyen İmamoğlu’na “Rahatınız yerinde mi, bir ihtiyacınız var mı?” diye sorması ise bir sürpriz olarak değerlendirilebilir.

Tunceli’den estirilen sıcak rüzgarın anlattığı ise şu: İkili arasında esen rüzgarın önüne -en azından yerel seçimlere kadar- bir rüzgarsavar yerleştirildiği ve partinin devam eden kongre sürecine rağmen seçim startını vermek üzere düğmeye basma hazırlığında olduğu.

Hatta İmamoğlu’nun Tunceli ve ilçelerinde yaptığı konuşmalarla düğmeye bastığını söylemek bile mümkün. Hem “Artık kaybetmek yok” dedi, hem de “Yerel seçimlerde İstanbul’u kaybetmeyeceğiz“:

“Kaybettiğimiz her seçim, ülkemizin bir başka beş yılını bizden alıp götürüyor. Biz artık kaybedemeyiz. İstanbul’u da kaybetmeyeceğiz. Göreceksiniz. Ama memleketin bundan sonraki seçimlerini de kaybetmeyeceğiz. Bakın, kararlı bir söz söylüyorum: Artık kaybetmek yok. İstanbul’u da kaybetmek yok. Diğer büyük şehirleri de kaybetmek yok. Türkiye’nin seçimlerini de kaybetmek yok. O bakımdan önümüze daha güçlü bakan, ama hatalarından ders çıkartan, halkıyla dertleşen, hesap veren ve her zaman halkın denetimine tabi olan siyasiler ve kurumlar olmaya, hepinizin huzurunda, şu güzel vatanın en cesur insanlarının bulunduğu güzel Tunceli’de, sizlerin huzurunda söz veriyorum.”

Zamanın giderek daraldığına işaret eden partili kaynaklara göre, CHP’de yerel seçim beyannamesi üzerinde de çalışılıyor.

Hatta seçim döneminde partinin izleyeceği yol haritası da netleşmeye başladı.

Buna göre çalışmalara yön verecek iki başlık var. Birincisi 2019 yılından bu güne yani son beş yılda ülke genelinde yaşanan çoklu krizler: Pandemi ve deprem. CHP bu çerçevede kentlerin nasıl dayanıklı hale getirileceğini anlatacak. İkinci sırada ise “yapacağız, edeceğiz” demek yerine CHP’li belediyelerin yaptıklarını anlatmak, moda tabirle “pozitif siyaset” üretmek var.

Adayların nasıl belirleneceğine gelince…

Aday belirleme sürecinin eylül ayında başlatılması planlanıyor. Görünen o ki CHP’li 11 büyükşehir belediyesinde görevini layıkıyla yerine getirdiği düşünülen isimlerle yola devam edilecek, diğer illerin adaylarını belirlemek için de bir yandan anketler yapılacak ve sokağın, esnafın, hatta ticaret odalarının görüşü alınacak.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.