Ekonomik krizin derinleşmesiyle artan hayat pahalılığının en çok etkilediği gruplardan birisi de öğrenciler. Kitap almayarak, kültürel faaliyetlerden uzak kalarak hatta öğün atlayıp yemekten tasarruf etmeye çalışan öğrenciler yine de ay sonunu getirmekte zorlanıyor. Eve çıkmaları adeta uzak bir hayal olan üniversite öğrencilerinin temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için dahi finansal bir çaba göstermeleri gerekiyor. Ekonomik sorunlar nedeniyle gideremedikleri eksikliklerini ve yaşamlarının maddi kaynaklı yönlerini üniversite öğrencileriyle konuştuk.
Türkiye’de ekonomik krizin derinleşmesinin tesiri, en çarpıcı boyutlarıyla üniversite öğrencilerinin yaşamlarında görülüyor. Krizin vurduğu öğrenciler geçim sorunuyla baş edebilmek için yarı zamanlı işlere giriyor, kitap almayarak, kültür sanat faaliyetlerinden mahrum kalarak, aç kalarak tasarruf etmeye gayret gösteriyor. Ancak bütün bu çabaları ay sonunu getirmek için yeterli olmayan öğrenciler, yaşadıkları ekonomi kaynaklı problemleri aşamıyor. Kahvaltıyı simitle geçiştirip derslerine giren öğrenciler, yemekhanelere gelen zamlar nedeniyle öğünlerinden vazgeçerek, yarı zamanlı işlerde çalışıyor.
Beykoz Üniversitesi’nde tam burslu olarak Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü’nü okuyan üçüncü sınıf öğrencisi Müzgin Müjde ve Kırıkkale Üniversitesi’nde İstatistik Bölümü son sınıf öğrencisi Melisa Gizem Ayduğan, yaşadıklarını Medyascope’a anlattı.
“Yurt okula uzak, eve çıkmak istiyorum ama imkânım yok”
Türkiye’de okuyup geçinemeyen yüz binlerce öğrenciden biri olan Müzgin Müjde, Ankara’dan İstanbul’a üniversite eğitimi için geldi. İstanbul’da yaşamanın Ankara’ya göre daha fazla maliyetli olduğunu düşünen Müjde, geçinebilmek için geçen sene öğrenim yılı boyunca yarı zamanlı olarak garsonluk yaptı. Müjde, bu yıl da okul harçlığını çıkarabilmek için yarı zamanlı bir işe girmeyi planladığını söyledi.
KYK Cevizlibağ Atatürk Kız Öğrenci Yurdu’nda kalan Müjde’nin Beykoz’daki okuluna ulaşımı trafik yoğunluğuna göre iki saate ulaşabildiğini belirtti. Okula gidip gelmenin çok uzun sürdüğünü belirten Müjde, aslında okulun yakınlarında eve çıkmak istediğini ancak imkânlarının buna el vermediğini söyledi. Elektrik, kira, doğalgaz, su gibi giderlere ayırabilecek bir bütçesi olmadığını dile getiren, Müjde KYK yurdunda kalmaya mecbur kaldığını söyledi.
“Etkinliklere bütçe ayıramıyoruz”
Aylık bütçesinin büyük çoğunluğunu yeme-içmeye ayıran Müjde, yurtta mutfak olmadığı için kendi yemeğini pişiremediğini anlattı. Yurtta sabah kahvaltısı ve akşam yemeği verildiğini söyleyen Müjde, kahvaltının ve akşam yemeğinin yeterli olmadığını, bu nedenle özellikle kahvaltılık alışverişi yaptığını belirtti.
Yurda her akşam yemek saatinde gelemediği için akşam yemeklerini de bazen dışarıda yemek zorunda kaldığını anlatan Müjde, öğlenleri de dışarıda yemek yediğini söyledi. Müjde bazı günler ise arkadaşlarıyla beraber okulun yakınlarındaki Beykoz Belediyesi’ne bağlı Millet Sofrası’nda dağıtılan ücretsiz çorbalardan içerek öğle yemeğini geçiştirdiğini söyledi.
Temel ihtiyaçlarına odaklı bir şekilde yaşadığını anlatan Müjde, “Sinema, konser gibi etkinliklere bütçe ayıramıyoruz. Ona ayrılan bütçe biz öğrencilere çok geliyor. Öncelik olarak göremiyoruz ama bence bunlar da bir ihtiyaç. Ben okuduğum bölüm dolayısıyla elimden geldiğince bu tür etkinliklere gitmeye çalışıyorum” dedi.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Bir gün okula gidiş maliyeti: 220 lira
Ankara’da aile evinde yaşayan 25 yaşındaki Melisa Gizem Ayduğan ise haftada dört gün Ankara’dan Kırıkkale’ye okula gidip geldiğini anlattı. Ayduğan, geçimini sağlayabilmek için bir gözlük firmasında yarı zamanlı olarak çalıştığını ve ayda 5 bin 500 lira kazandığını söyledi. Ayduğan, bu parayla geçimini sağlamakta büyük zorluk çektiğini de ekledi.
Her gün okula 45 dakika yol gidip geldiğini anlatan Ayduğan, yolda midesinin bulandığını ve aslında eve çıkmak istediğini söyledi. Ancak Ayduğan, kazandığı parayla hem kendi geçimini sağlayıp hem de bir evin giderlerini karşılamasının imkânsız olduğunu belirtti.
“Öğle yemeği okulda 15 lira, bütçemi aştığı için yiyemiyorum”
En büyük masraf kalemi yol ücreti olan Ayduğan, okula gidip gelebilmesi için günlük 220 lira ödemesi gerektiğini belirtti. Maaşının büyük kısmını yol için ayırdığını dile getiren Ayduğan, bütçesini aştığı için okulda öğle yemeği yiyemediğini söyledi.
Saat 09.00’da dersi olduğu günler bir simit yediğini belirten Ayduğan “Geçen sene okulda öğlen yemek 4,5 liraydı. Bu yıl 15 lira oldu. Bu nedenle öğlen yemek yemeden Ankara’ya işe geçiyorum. Çoğu zaman açlıktan başım dönüyor. 18.00 gibi molaya çıkıp iş yerinin verdiği yemek kartıyla AVM’de yemek yiyorum” dedi.
Ders kitaplarına erişmekte sorun yaşadığını söyleyen Ayduğan, tek bir kitabın 200 liradan fazla olduğunu ve kitaplarını ikinci el almayı tercih ettiğini söyledi. İkinci el bulamadığı kitapları alamadığını anlatan Ayduğan, okuyabilmek için işe girdiğini belirtti.
Ayduğan, sözlerini “Bir senedir hiç tiyatroya gitmedim, en son üç, dört sene önce sinemaya gittim. Benim sadece kitap paramı çıkarabilmek için bile çalışmam gerekiyor. Sosyal aktivitelere ayırabilecek bir bütçem yok” diyerek tamamladı.