Yerel seçime dört ay kala partiler son hazırlıklarını tamamlıyor. AK Parti aday belirleme sürecinde gelenek haline gelen temayül yoklamasını tamamladı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ise memnuniyet anketlerine başlıyor. Ancak seçmen son dönemde “apati” yani siyasi ilgisizlik kavramıyla baş başa kaldı. Peki muhalefet bunu nasıl aşabilir? Prof. Dr. Seda Demiralp’ e göre seçmene kendini güçlü hissettiren taraf kazanacak.
Program editörü: Aliye Altınışık
Yerel seçimlere dört ay kaldı. Ancak özellikle muhalefet seçmeninde seçim yenilgisinin ardından siyasete ilgisizlik duygusu yani apati hakim. Prof. Dr. Seda Demiralp’e göre bu duygu yalnızca muhalif seçmende değil, iktidar seçmeninde de var. İki seçmen grubunda bu duyguyu körükleyen ortak neden ise siyasete etki edememe yani güçsüzlük hissi.
Prof. Dr. Seda Demiralp seçmene kendini güçlü hissettiren tarafın yerel seçimlerde başarı şansının daha yüksek olduğunu savunuyor:
“Muhalefet seçmeninin siyasi varlığının boşuna olmadığını hissetmesi gerekiyor. Kalkıp sandığa gitmesinin, eleştirilerini dile getrimesinin, siyasetle ilgilenmesinin boşuna olmadığını düşünmesi gerekiyor. Muhalefetteki akut apatinin ortaya çıkmasında yalnızca seçim kaybı değil, parti içinde değişiklik olmaması da etkiliydi. CHP’deki Özgür Özel değişimi ile seçmen ikinci bir şans verebilir. Seçmene etkililik duygusunu en azından teşkilat özelinde tattırdı. Seçmene kulak veren, parti ajandasını seçmen beklentilerine göre hazırlayan bir genel başkan profili faydalı olacaktır. Son 20 yılda siyasette duygular çok ön plana çıktı. İnsanlar duygularıyla karar veriyor. Seçmenin aşırı güçsüzlük duygusuna karşı ona güç veren bir politikanın etkili olacağını düşünüyorum.”