İBB Başkanı İmamoğlu zaman zaman İstanbul’a muhafızlık etmek durumunda da kaldıklarını belirterek İmamoğlu, “İstanbul’u yönetmeye talip olduğunu duyduğumuz bir kısım arkadaşlar, bakanlıkta boğazın dibindeki bir yere planla, imarlı hale getirme çabasını dahi yaşadık” dedi. Toplantıda Gezi davası hükümlüsü mimar ve eski İBB çalışanı Tayfun Kahraman’ın mektubu da okundu.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Türk Mühendisler ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) İstanbul İl Koordinasyon Kurulu tarafından, ‘Kent ve Demokrasi‘ temasıyla Harbiye Askeri Müzesi’nde düzenlenen ‘5. İstanbul Kent Sempozyumu’nun açılış törenine katıldı.
“Yaptığımız her çalışmada aslında o işin uzmanlarıyla, akademisyenleriyle ve ilgili kurum ve kuruluşlarla düşünmeyi hiç ihmal etmedik” diyen İmamoğlu, “İstanbul’un iki dudak arasından yönetildiğinde nasıl bir duruma düştüğünü, hepimiz aslında çok yakinen gözlemledik” diye konuştu.
“Karşılığını büyük oranda almış durumdayız”
Kentsel planlamaların halka açık yapıldığına dikkat çeken İmamoğlu, “İlk an itibariyle arkadaşlarıma net olarak söylediğimiz şey bunu olabildiğince açık, şeffaf yönetin, yönetin ve toplumun ilgili kesimleriyle mutlak paylaşın” dediklerini aktardı.
İmamoğlu “Bugün görüyoruz ki, aslında karşılığını büyük oranda almış durumdayız” dedi.
“İstanbul artık 2100’ü konuşmalı”
“Başka bir İstanbul hayalimiz var diyerek çıktığımız yolda İstanbul Vizyon 2050 Strateji Belgesini hazırladık” diyen İmamoğlu, “2050 bir an için çok uzak gözüküyor olabilir ama aslında ne kadar yakında kapıda beklediğini de görüyor durumdayız. Artık İstanbul’un 2100’ü acilen konuşması gerektiğini düşünenlerdenim” şeklinde konuştu.
“21 şehirle çıktığımız yolda 80 şehre ulaştık”
Balkan Şehirleri Ağı’nın genişlemesine vurgu yapan İmamoğlu, “Balkan Şehirleri Ağını kurma çabamı karşılıksız bırakmayan Balkan şehirlerinde 21 şehir olarak başladığımız buluşma şu an 80 kente ulaştı” dedi.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
İmamoğlu, “Balkan coğrafyasında yılda en az 10-15 kez toplantılar düzenleyen, farklı görüşlerin bir araya gelerek tartışıldığı bir mekanizmanın sadece 2,5-3 yılda oluşmasının da keyfini yaşıyorum” diye konuştu.
“Kanunlaştırıp meclise taşımayı başarı gören anlayışla karşı karşıyayız”
İstanbul’da beklenen depreme ilişkin konuşan İmamoğlu, şunları söyledi:
“İstanbul’un devasa sorunu çözümü ülkede bir seferberlik duygusuyla, şehirde bir seferberlik duygusuyla yönetilmesinin şart olduğunu bize gösteriyor. O bütüncül yaklaşımın İstanbul için zaruret olduğunu, hem önceki dönem hükümetine ve onun ilgili bakanlıklarına, Şehircilik Bakanı’na hem de bu dönemin yine aynı şekilde ilgili bakanlığa uzun uzun anlatmayı ve uzun uzun bu talebi onlara iletmeyi kendime sorumluluk edindim.
Çok olumlu karşılandığını görsem de birkaç buluşma ya da birkaç toplantının ardından ne yazık ki yine kendi köşelerine çekilen kapalı kapılar ardında bir tasarım yapıp hatta bunu bazen kanunlaştırıp meclise taşımayı başarı gören bir anlayışla karşı karşıyayız.”
Tayfun Kahraman vurgusu
“Belediye başkanlığı dönemime başlamadan yani siyasete dahil olduğum an itibariyle teknik insanlarla çalışmayı, onlarla birlikte düşünmeyi, siyasi dönemimde onlarla birlikte hareket etmeyi ilke edindim” diyen İmamoğlu, Tayfun Kahraman’la çalışmaya başladıkları döneme atıfta bulundu:
“Bugün hepinizle birlikte bir an önce özgürlüğe kavuşmasını istediğimiz, Tayfun’la (Kahraman) da çalışmaya başladığımız dönem o dönemlerdir. Şimdi belediye başkanı olan Mehmet Çalık ki bunlar hepsi sizlerin meslek odalarında görev alan arkadaşlarımızdır. Onlarla çalışma dönemlerde yine o dönemlerde hala bu anlamda en etkin şekliyle teknik insanlarla, meslek odalarında görev yapan insanlarla ve sizin kurumlarınıza etkin bir şekilde çalışmaya devam ediyoruz.”
Tayfun Kahraman’dan mektup
Sempozyumda Gezi davası 2019-2022 yılları arasında İBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı görevinde bulunan Tayfun Kahraman’ın mektubu da okundu.
Kahraman şu satırları kaleme aldı:
“Bu etkinlikler aranızda olamasam da hukuksuzluğa karşı mücadelenin yakında sonuç verecek ümidiyle bir sonraki İstanbul Kent Sempozyumu’nda aranızda olmayı diliyorum. Yıllardır meslek odaları ve meslek insanları ile korunması için mücadele ettiğimiz İstanbul, bugün iktidarın yürüdüğü sistematik rant ekonomisi nedeniyle kötü bir sona doğru ilerliyor. Bilimin, şehircilik ve ilke sahasının askıya alındığı, görmezden gelindiği, kamu yararı için değil, belirli sermaye grupları için harcandığı bir ortamda İstanbul’un kentsel problemleri de içinden çıkılmaz bir hale geldi.
Yerel yönetimdeki değişim İstanbul’da bir nebze nefes alsa da merkezi yönetimin antidemokratik müdahaleleri hız kesmeden sürdü. Bu tabloda İstanbul gün geçtikçe kronikleşen problemler ile geleceğe dair kararlı bir tablo ortaya koysa da bu durumu değiştirme görevi biz meslek insanlarını düşünmektedir. Zorlu ve karmaşık bir görev olmasına karşın bunu başaracak kadrolu birikim TMMOB’da fazlasıyla bulunmaktadır.
Öncelikle depreme dayanıklı ulaşım sorunları çözülmüş ve toplumsal eşitsizlikleri azaltan, planlı bir gelişim için İstanbul bizlere düşen büyük bir sorumluluk vardır. Bunun bilinciyle mücadeleyi sempozyumda belirlenecek ilkeler doğrultusunda sürdüreceğinize eminim. Yılmadan sürdürdüğümüz mücadelemizi, bizi her türlü baskı ve tehditlerle yıldırmaya çalışsalar da cezaevlerine koşsalar da bırakmayacağız.
Sevgili meslektaşlarım, bu mücadelenin bedeli olarak cezaevinde olduğum süre boyunca göstermiş olduğunuz destek ve dayanışma için teşekkür ederim. Fakat bu açıklık, hukuksuzluk arasında düşen ses, maalesef artık cılız kalmaktadır. Dayanışmayı büyütmek toplumsal farkındalığı arttırmak ve daha bir gür sesle vermek üzere TMMOB ve meslek odalarımıza büyük bir sorumluluk düşmektedir. Gezide tecrübe ettiğimiz gibi yan yana durmak, bu karanlığı dağıtıp, aydınlığa kavuşturmak için tek şansımız olacaktır. Birlikte inşa edeceğimiz özgür ve mutlu yarınlara inancımla yakın bir zamanda aranızda olmayı ümit ediyor, başarılı ve verimli bir sempozyum olması dileğiyle Silivri’den sizlere sevgi ve selamlarımı yolluyorum.”