Yazar Murathan Mungan, “Cumhuriyetin 100. yılında yüzyıllık yalnızlıklar” adlı söyleşiyle Ankara’da okurlarıyla bir araya geldi. Türkiye’deki adaletsizliklerden ve toplumsal hafızadan söz eden Mungan, hâlâ geçen yüzyılın sorunlarının konuşulduğunu söyledi. Sosyal medyanın insanları derinleşmekten alıkoyduğunu söyleyen Mungan, “Türkiye fikirden geri çekiliyor, okkalı lafların, aforizmaların peşinde” dedi.
Yazar Murathan Mungan, son çıkan kitabı “995 Km“nin imza günleri ve söyleşisi için Ankara’ya geldi. Mülkiyeliler Birliği’nin edebiyat buluşmaları kapsamında Mungan, “Cumhuriyetin 100. yılında yüzyıllık yalnızlıklar” söyleşisinde dün (1 Aralık 2023) okurlarıyla buluştu.
Ankaralıların yoğun ilgi gösterdiği söyleşide, izleyiciler Mülkiye Kültür Merkezi’nin salonuna sığmadı, ayakta ve merdivenlerde Mungan’ı dinlemeye çalıştı. Mungan, söyleşinin ardından kitaplarını imzaladı.
“Türkiye fikirden geri çekiliyor, okkalı lafların peşinde”
Kendisi gibi pek çok yazarın “deneme” türündeki kitaplarının sayıca az okunduğunu aktaran Mungan, bunda sosyal medyanın etkili olduğunu söyledi. İnsanların, sosyal medyada okuduklarıyla kendilerini her konuda bilgili sandığını öne süren Mungan, “Oysa sosyal medya insanı derinleşmekten alıkoyuyor, ufkunu daraltıyor ya da kolaycı, indirgemeci çözümleri gerçekliğin kendisi zannediyor. Türkiye fikirden geri çekiliyor. Okkalı laf, slogan, aforizma, ‘Vay be’ dedirten lafların peşinde” diye konuştu.
Türkiye’nin düşünce tarihini ve toplumsal tarihini görmek için denemelere, düz yazılara dönüp bakmak gerektiğini Söyleyen Mungan, “Bu ülkede dejavu diye bir şey yok, Türkiye’nin kendisi dejavu. Başka kuşaklar o dejavuyu yaşıyor” dedi.
“Bu ülke insanların yeni şeyler söylemesine müsaade eden bir ülke değil”
Mungan, “Cumhuriyetin 100. yılında yüzyıllık yalnızlıklar“ı anlatırken Türkiye’deki adaletsizliklere değindi. Mungan, herkesin bildiği şeyleri anlattığını vurgulayarak, “Ne yazık ki bu ülke insanların çok yeni şeyler söylemesini müsaade eden bir ülke değil. Uzatmalı gerçekler, sorunlar değişmiyor ki yeni bir şey söyleyelim. Hâlâ geçen yüzyılın halledilmesi gereken meselelerini söylüyoruz. 2023 yılında, şurada ben de istemez miyim size çiçekten, böcekten, aşktan söz edeyim” diye konuştu.
“Kötülüğün sürekliliği, dünyanın en derin, en köklü sürekliliği”
Mungan, “yüzyılın yalnızları” derken kimleri kast ettiğini ise Ezidilerle örneklendirdi. Ezidilerin yalnızlığının Osmanlı’dan bu yana sürdüğünü söyleyen Mungan, Ezidilerle ilgili çalışmalarını “Güne Söylediklerim” kitabında yayımladığını hatırlattı.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Mungan, Osmanlı’da yaşayan Ezidilerin Sultan II. Abdülhamid döneminde yürütülen zorunlu askerlik kapsamında askere alındığını söyledi. Mungan, Ezidilerin insan öldürmeyi günah saydığı için askerlik yapmak istemediğini ve mavi renk giymenin dinen yasak olduğunu ancak buna rağmen askere alınarak ordunun mavi üniformasının giydirildiğini de anlattı. Mungan “Günümüzden tanıdık geliyor değil mi? Kötülüğün sürekliliği, dünyanın en derin, en köklü sürekliliği çünkü” dedi.
“Herkes başkasını görmezden gelerek yaşamayı gizli riya anlaşmasına dönüştürdü”
İnsanların tarihteki gerçeklere gözlerini kapatmayı tercih ettiğini söyleyen Mungan, “Herkes bir başkasının ölüsüne ağlayarak, başkasını görmezden gelerek yaşamayı bir çeşit toplumsal gizli riya (yalan) anlaşmasına dönüştürdü” dedi.
Türk romanında çok yakın tarihe kadar, Varlık Vergisi’ni zamanında ödemeyen gayrimüslimlerin gönderildiği Aşkale Çalışma Kampı’ndan söz edilmemesini örnek veren veren Mungan, “Sadece halk gözlerini kapatmıyor” diyerek şöyle devam etti:
“Bir kısmın elbette sansür korkusu da var, kimse kaderinin Sabahattin Ali, Enver Gökçe, Nazım Hikmet gibi olmasını istemiyor. Sadece yazar olmak istiyor, kahraman olmayı düşünmüyor belki. Ama yine de yazmanın, her şeyi söylemenin bir zamanı, zemini yaratılabilirdi.”
Mungan’ın imza günleri 2-3 Aralık tarihlerinde devam edecek.