Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında ikinci kez ihlal kararı vermesinin ardından Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde eylem düzenlendi. TİP ve avukatlar, Can Atalay tahliye edilene kadar adliyeyi terk etmeyeceklerini söyledi.
AYM Genel Kurulu, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın “AYM’nin ihlal kararının uygulanmaması” başvurusunu 21 Aralık Perşembe günü karara bağladı. Kurul, Gezi Parkı davasından tutuklu bulunan Can Atalay’a ikinci kez “hak ihlali” kararı verdi. Gözler yeniden, 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde.
İhlal kararının ardından Atalay’ın partisi ve meslektaşları, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde bir araya gelerek eylem düzenledi.
Atalay’ın avukatı Deniz Özen, AYM kararlarının kesin ve bağlayıcı olduğunu söyledi, “AYM kararları uygulanmak zorundadır. Zaten bir şüphe yoktu, bir kez daha tescillenmiş oldu. Anayasa’nın 153. maddesi hâlâ yürürlükteyse, Anayasa hâlâ yürürlükteyse, bu ülkede yurttaşların hukuk güvencesi hâlâ varsa, Can Atalay’ın bir dakika daha kaybedilmeden tahliye edilmesi anayasal zorunluluk” dedi.
Seçilmiş milletvekilinin cezaevinde tutulmasının suç olduğunu belirten Özen, “Buna engel olan herkes suç işliyor. Bugün Atalay tahliye edilene kadar burada kalmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Avukat Özgür Urfa ise açıklamasında Can Atalay’ın siyasi bir tutsak olduğunu dile getirdi, “Buradan 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyetine sesleniyoruz. Bu yargı darbesinin parçası olmamalılar. AYM kararını yerine getirmek zorundalar, bu kararı beğenmiyor olabilirler, bu karar hoşlarına gitmeyebilir, elleri bu karara imza atmaya gitmiyor olabilir ama uymak zorundalar, aksi suçtur” dedi.
Anayasa’nın üzerinde bir kuvvet olmadığını söyleyen Urfa, şöyle devam etti:
“‘Millet iradesi’ diye 20 yıldır bağıranlar, bugün Hatay halkının iradesini tanımamayı propaganda ediyorlar. Bunun için çeşitli yollar deniyorlar. O uymadığınız hukuk, gün gelir size de lazım olur, o gün ses etmeye hakkınız olmaz.”
Avukat Özgür Urfa, daha sonraki açıklamasında ise “Kimse tahliye dışında bir karar vermeyi aklının ucundan geçirmesin” dedi.
Ne oldu?
Avukat Can Atalay, Gezi Parkı davasından 18 yıl hapis cezası alarak 25 Nisan 2022’de tutuklandı. Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde kalan Atalay, 14 Mayıs 2023 Genel Seçimleri’nde TİP’in Hatay milletvekili seçildi. Milletvekili seçilmesinin ardından avukatları aracılığıyla mazbatasını alan ancak tutukluluğu nedeniyle milletvekili yeminini edemeyen Atalay ile ilgili Yargıtay’a yapılan tahliye talepli başvuru reddedildi.
Can Atalay talebi reddedilince “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği” gerekçesiyle AYM’ye başvurdu.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Atalay’ın “yasama dokunulmazlığı” gerekçesiyle yaptığı başvuru 5 Ekim’de AYM 2. Bölüm’de görüşüldü. Beş kişiden oluşan heyet, başvuruyu AYM Genel Kurul’a sevk etme kararı aldı. Kararda, “başvurunun niteliği itibarıyla Genel Kurul tarafından karara bağlanması gerekli görüldüğünden, AYM İç Tüzüğü’nün 28’inci maddesi uyarınca Genel Kurul’a sevkine karar verildi” denildi.
AYM Genel Kurulu 12 Ekim’de dosyayı görüşerek 25 Ekim’e erteledi. AYM 25 Ekim’de görüşerek Atalay’ın başvurusunu karara bağladı. “Seçme ve seçilme hakkı”, “kişi güvenliği ve hürriyeti hakkı” yönlerinden hak ihlali olduğuna ilişkin kararın kısa gerekçesi, yargılamanın yapıldığı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Gerekçeli karar daha sonra Resmi Gazete’de yayımlandı. Kararda, Can Atalay’ın hakkının ihlal edildiği söylendi, yeniden yargılamanın yapılması gerektiği hükmedildi. Can Atalay’a 50 bin TL tazminat ödenmesi gerektiği de belirtildi.
13. Ağır Ceza Mahkemesi de dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderdi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, AYM’nin Can Atalay hakkında ihlal kararını vermesine ilişkin mütalaasını Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderdi. Mütalaada, “Milletvekili, Türkiye Cumhuriyeti Anayasanın 83/2 maddesinde öngörülen yasama dokunulmazlığından yararlanamayacaktır” denildi.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yargıtay’dan yana tavır aldı. Erdoğan’ın açıklamalarının ardından Yargıtay Başkanlığı konuya ilişkin açıklama yaptı ve burada AYM’nin “hukuk sistemini kaosa sürükleyen kararlar aldığını” söylendi.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Can Atalay hakkında hak ihlali kararı veren AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu. Daire, AYM’nin “hak ihlali” kararına uyulmamasına hükmetti. Daire, Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi için kararın bir örneğini TBMM’ye gönderdi. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Yargıtay’ın kararını Meclis’te okumadı.
Atalay’ın avukatları, AYM kararına uymayan Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararına itiraz etti. Yargıtay 4. Ceza Dairesi, kararın itiraza açık olmadığı gerekçesiyle “karar verilmesine yer olmadığına” hükmetti.
Atalay’ın avukatları ikinci kez AYM’ye başvurdu. AYM ise 13 Aralık’ta Atalay’ın başvurusunu Genel Kurul’a sevk etti.
AYM Genel Kurulu kararı 21 Aralık’ta görüştü. Can Atalay’ın başvurusunu değerlendiren mahkeme, ikinci kez “hak ihlali” kararı verdi.
- Can Atalay’ın avukatları, tahliyesi için mahkemeye başvurdu
- Anayasa Mahkemesi Can Atalay hakkında ikinci kez “hak ihlali” kararı verdi
- AYM Başkanı Zühtü Arslan: “Uzaktan kumandalı yargı da yargıç da olmaz”
- CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, yargı krizine karşı eylem başlattı
- Yargıda Can Atalay krizi | Avukatlardan adliye önünde nöbet: “Bu karar, benzeri olmayan bir hukuk skandalı”
- Yargıda Can Atalay krizi: Yargıtay, “hak ihlali” kararı veren AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu