Formula 1’de 2024 sezonunun başlamasına sayılı günler kala, 21-22-23 Şubat’ta Bahreyn’de takımlar araçlarını test etti. Medyascope Spor’dan Muhammed Kaya, pilotların ve takımların performansını değerlendirdi.
Formula 1’de 2024 sezonu başlıyor: Takımların test performansları
Yakıt yükleri, lastikler, güç modları, DRS kullanımı ve hatta gününa saati ile rüzgâr yönü en hızlı tur süreleri üzerinde önemli bir etkiye sahip olabileceğinden Formula 1 takımlarının testlerde gerçekten neler yaptığını bilmek her zaman karmaşıktır.
Buna rağmen tüm tur verilerinin ve diğer bilgilerin ışığında takımları değerlendirmek istiyorum. Her takımın en hızlı tur süresini referans alarak değerlendirmeler yapacağım. Kullanılan lastiklerin ortalama farklarını saniye cinsinden de ekliyor veya çıkarıyor olacağım.
Ferrari (1:30.421, Carlos Sainz)
Ferrari ilk günden itibaren iyi işler çıkardı. Araç pist üzerinde gayet tutarlı görünüyordu. Uzun stintler oldukça dengeliydi ve bu turlar sırasında sert hamurlu lastikleri de iyi kullanıyor gibi görünüyorlardı.
Ferrari geçen yılı güçlü bir şekilde tamamladı ve bu ivmeyi de yeni sezona da taşımış görünüyor. Geçmişte hayal kırıklığına uğratan bazı strateji hatalarını ve lastikleri çabuk tüketme sorununun düzeltildiğinden de emin olunması gerekiyor.
Ferrari açıkça yüksek yakıtla temposunu gizlemek yerine bir zaman hedefi belirlemeye çalıştı ancak yakıt açısından da fena sayılmayan bir ağırlıkla çıktı muhtemelen 25 kilograma yakın; fena sayılmaz.
Red Bull’a yakın olurlar mı? Herkes gibi ben de merak ediyorum ancak bu sezon geçen seneden iyi gibi duruyorlar.
Red Bull (1:30.679, Sergio Perez)
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Testler başlamadan önce herkes Red Bull’un pistin geri kalanını Formula 2 araçlarına benzeteceğini düşünüyordu ancak zaman geçtikçe diğer takımlar daha iyi hale geldi ve Red Bull o kadar da ilerleyemiyor gibi görünüyordu.
Başlangıçta aracın oldukça fazla önden savrulması vardı ama bu çabucak ortadan kaldırıldı ve bu gelecekte sorun yaratabilecek temel bir problem de olabilir.
Red Bull’un geçen yıl olduğu yere geri döneceğini düşünüyorum ancak aradaki fark biraz da olsa aşınacak. Hiçbir zaman 30 kg’dan daha az yakıt tüketmediğinden eminim, dolayısıyla daha fazlası da gelecek, ancak aynalardaki gözler daha tetikte olacak.
Mercedes (1:30.868, George Russell)
W15, geçen sezonun aracından hem aerodinamik felsefe olarak hem de mekanik olarak çok farklı bir araç. Mühendisler bile bunun tamamen yeni bir öğrenme süreci olduğunu söylüyor ve testler Mercedes’in hâlâ bu konuda öğrenmeye devam ettiğini gösteriyor.
Pistte araç iyi ve dengeli görünüyordu. Virajlarda oldukça keskin hamleler de gördük, pilotların bunu yapabilmesi yere basma gücüne güvendiklerini gösterir.
Mercedes’in henüz Red Bull veya Ferrari’yi yenebilecek bir rakibi olduğunu düşünmüyorum ancak şu anda sahip olduğu şeyin gelişmelere daha duyarlı olacağını düşünüyorum. Şampiyon kafasından çıkıp gelişim kafasına geçmiş gibi duruyorlar.
McLaren (1:31.030, Oscar Piastri)
Yine araç stabil görünüyor ve büyük bir sorunu yok gibiydi. Her iki pilot da halinden memnun ve aracı anlamış gibi görünüyordu; aslında pistte araçta hangi pilotun olduğunu tahmin etmek neredeyse imkansızdı. Dolayısıyla bu gelişim yönü açısından her zaman iyiye işarettir. Pilotun değil aracın performansı öne çıkıyordu.
McLaren, iyi ve olumlu bir gelişim yönüne sahip olduğundan emin. Podyuma da yakın olduğu işareti net bir şekilde görünüyor. Geçen senenin yükselişi devam ederse galibiyet de uzak değil. Mercedes’e yakın oldukları aşikâr üstelik daha dengeli pilotları mevcut.
Sauber (1:31.147, Guanyu Zhou)
Pistte aracın yol tutuşu biraz eksikmiş gibi görünüyordu; umutsuz bir durum değil ama sadece diğerlerinden daha fazla yol tüketiyormuş gibi hissettirdi. İlk sabahın ardından Sauber dengeyi yakalamayı başardı ve hatta ikinci gün için yeni bir zemin altı sistemini bile kullandı.
Buradaki aerodinamik yol değişebileceğinden (normalde alışmak birkaç saat kadar sürer) bir günün geç saatlerinden ertesi günün erken saatlerine kadar ne kadar iyi olduğunu söylemek zor. Zhou’nun son günün sonunda hızlı tur süresini belirlerken yakıtının oldukça düşük olduğundan eminim. Belki de yeni sponsorluklar ve Audi geçişinin algı/süreç yönetiminin bir parçası.
Sauber muhtemelen geçtiğimiz sezondan daha iyi olacak ancak en fazla 6-8 arası olabilir gibi duruyor.
Aston Martin (1:31.159, Fernando Alonso)
Aston Martin’i tekrar burada görmek şaşırtıcı. Pistte araç en stabil ve istikrarlı olanlardan biriydi, bu yüzden bunu yalnızca yakıt yüklerine ve herhangi bir yarış turuna çıkmadan test programını tamamlamak isteyen bir takıma bağlayabilirim.
Pilotlardan en az birinin oldukça rahat bir şekilde ilk 10’a girmesini bekliyorum ancak ilk sekize girmek biraz zorlayıcı olabilir. Geçen sene gibi tepeye yarışmaları şaşırtıcı olacaktır.
Racing Bulls (1:31.275, Yuki Tsunoda)
Geçen yıl, Yuki Tsunoda testi en hızlı altıncı pilot olarak tamamlamıştı ancak ilk yarış haftasının sonunda ilk 10’nun dışında kalmıştı. Yuki Tsunoda ve Daniel Ricciardo, 2024’te tekrar bir düşüş yaşanmamasını umuyorlar; her ikisinin de bu yıl daha iyi şeyler yapma potansiyeli var ve Bahreyn sıralama turlarında bunu kanıtlama şansları olabilir.
Racing Bulls ekibinin geçen yıla göre daha iyi bir aracı var, orası kesin. Bu yüzden orta sıra grubunun ön ucunda karışıklık çıkarabilir ancak bu grupta, ilk beş olarak sınıflandıracağım araçlarla bariz şekilde fark görünüyor. Sezon içinde gelişim göstermeleri zaruri duruyor.
Williams (1:31.484, Alex Albon)
Bunun Williams adına çok da yersiz bir sıralamada olduğunu düşünmüyorum ancak diğer taraftan hepimiz Alex Albon’un sıralama turlarında aracın yapabileceğinin üstünde performans çıkarma konusunda çok iyi olduğunu da biliyoruz. Ancak yine de gerçek anlamda performans göstermesi için hızlı bir araca ihtiyacı var ve Williams’ın geçen yıla göre çok fazla ilerleme sağladığına inanmak için herhangi bir nedenimiz maalesef bulunmuyor.
Aynı zamanda bazı dayanıklılık sorunları yaşayan birkaç takımdan da biri oldular bu yüzden bunun üstesinden gelmeleri gerekiyor. Sonuçta, önde bitirmek için önce yarışı bitirmeniz gerekiyor.
Haas (1:31.686, Nico Hulkenberg)
Araçta üzerine konuşulabilecek ilham verici hiçbir şey olmaması açısından Williams’a çok benzer durumdalar. Pistte istikrarlı ve tutarlı ancak oldukça yavaş görünüyorlardı.
Haas, lastik aşınma sorunlarına odaklanmış gibiydi ve testin çoğunu daha uzun stintli testler yaparak geçirdiler. Nico Hulkenberg’in Albon gibi araçtan ekstra güç çıkarabildiğini biliyoruz ve günün sonunda Bahreyn’de de bunu yaptı. Tüm bunların ışığında Haas’ın sıralama turlarında son seansa kalması mucize gibi duruyor. Bağımsız takımlar bir bir dökülüyor.
Alpine (1:32.061, Esteban Ocon)
Bir fabrika takımının bu hallere düşmesi oldukça şaşırtıcı. Her virajda daha da dengesizleşen Alpine aracı sanki F2 yarışlarına hazırlanıyordu. Her iki pilot da aracı pistte tutmakta zorlandı ve dışarıdan hata yapıyorlarmış gibi görünüyordu ancak durum araç ile ilgiliydi.
Testlerin en dengesiz ve tutarsız aracı kesinlikle A524 idi. Lastik verimi, tasarım ve aerodinamik verimlilik muhtemelen başlıca sorunlar olacak.
Genel olarak toparlayacak olursak, ön tarafta Red Bull’u yakından takip eden Ferrari’yi göreceğimizden oldukça eminim ara sıra Mercedes ve McLaren de onlara eşlik edecek gibi duruyor. Bu ekibin ensesinde de Aston Martin olacaktır. Diğerlerinde ise özellikle orta sıralarda normal şartlarda çok yakın bir mücadele olacak gibi görünüyor. Sauber, Williams ve Haas son sıralarda mücadele edecek sinyali verdi.
Yazan: Muhammed Kaya
Editör: Doğa Üründül