İYİ Parti, Ordu’daki büyükşehir seçimlerinin yenilenmesi için Yüksek Seçim Kurulu’na başvurdu. Genel Başkan Meral Akşener’in katılımıyla İYİ Parti Hukuk ve Seçim İşleri Başkanı Hakan Şeref Olgun ve Ordu adayı Enver Yılmaz, YSK önünde “tam kanunsuzluk” gerekçelerinin oluştuğuna ilişkin açıklama yaptı.
İYİ Parti, 16 bin 138 oy farkıyla kaybettiği Ordu için itirazlarını sürdürüyor. İYİ Parti’nin adayı Enver Yılmaz 166 bin 595 oy alırken, kesin olmayan sonuçlara göre AKP’nin adayı 182 bin 733 oyla seçimi birinci tamamladı. Yılmaz, 31 Mart seçimlerinin ardından mükerrer oy gerekçesiyle 30 binden fazla oyun iptal edildiğini açıkladı.
İYİ Parti 9 Nisan Salı günü, tam kanunsuzluk sebebiyle itirazını Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) taşıdı. Genel Başkan Meral Akşener ile birlikte Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, Ordu’ya giderek süreci takip eden İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu ve Hukuk ve Seçim İşleri Başkanı Hakan Şeref Olgun da YSK önündeydi.
“İYİ Parti’ye mühür basılmış pusulalarda mükerrer oy, kayıp zarf ve pusula…”
Hakan Şeref Olgun, Ordu Büyükşehir Belediye başkanlığı seçimlerinde 486 bin 365 kişi oy kullanmasına rağmen, 30 bin 660 olan geçersiz oyların Türkiye ortalamasının çok üzerinde olduğunu vurguladı. Olgun, başvuruları sonucunda tekrar açılan sandıklardaki durumu anlattı:
“Geçersiz sayılan oy pusulalarından geçersizlik nedeni çift mühür olan oy pusulalarının neredeyse tamamının İYİ Parti ve başka bir partiye basılı olduğu, geçersizlik sebebi boş olan oy pusulalarında ise zarfa konulduğunda oluşacak katlama izinin olmadığı bu haliyle zarfa giren oyun sandığa sığma ihtimalinin bulunmadığı tespit edilmiştir. Sabah sandıklara teslim edilen oy pusulaları ile zarf sayısı kullanılmayan atıl oy pusulaları ve zarf sayısı ile oy kullanan seçmen sayısı karşılaştırıldığında çok sayıda sandıkta kayıp zarf ve oy pusulası olduğu tespit edilmiştir. Benzer hesaplama fazladan gelen oy pusulaları ve zarflarda da bulunmaktadır Bu durum seçim evraklarının güvenliği açısından şüphe uyandırmış olup farklı sandıklara farklı oy pusulaları ve zarfların girmiş olabileceği şüphesi doğurmaktadır.”
“Siyasi parti üyesi sandık başkanları var, tam kanunsuzluk hali oluştu”
“Toplam 1200 sandık sayısının içerisinde sadece 95 sandık kolu başkanının veya sandık kolu memur üyesinin siyasi parti üyesi olduğu tespiti yapılmıştır. Bilindiği üzere sandık kolu başkanı ve memur üye ile kanun koyucu sandıkta tarafsızlığı ve güvenliği sağlama amacını güder. Devlet memurlarının 657 sayılı kanuna göre siyasi parti üyesi olması mümkün değildir. Sandık kolu başkanı ve memur üyelerin memuriyetlerini engel bir durumun olması, yani siyasi parti üyesi olması yahut devlet memuru olmaksızın sandık kolu başkanı ve memur üye olarak atanması seçim güvenliğinin ve tarafsızlığının yok sayılması anlamına gelmektedir. Tüm bu sebeplerle YSK’ya tam kanunsuzluk hallerinin oluştuğundan bahisle Ordu Büyükşehir Belediyesi seçimlerinin yenilenmesi talebinde bulunduk.”
“Bize karşı yapılan komplonun kamu görevlileri üzerinden dizayn edildiğini idrak ettik”
Enver Yılmaz, inceledikleri bin 200 sandık görevlisinin 95’inin siyasi parti üyesi olduğunu belirterek, “Henüz geride 3 bine yakın incelenecek memur, başkan ve başkan yardımcısı arkadaşlarımız var çünkü her sandıkta iki kişi oluyor, 4 bin 500’e yakın sandık başkanının bu tedrisatta elenmesi lazım” dedi. YSK’nın hukuki çerçevede karar vereceğine inancını vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti:
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Özellikle dört tane ilçemizde bize karşı yapılan komplonun kamu görevlileri üzerinden dizayn edildiğini idrak etmeye başlayınca takibimiz nihayetinde iş sandık başkanlarına kadar geldi. Düşünebiliyor musunuz 15 bin seçmeni olan bir ilçede 5 bin geçersiz oy var. Az önce başkanımız da söyledi 95 bin geçersiz oy var, 32 bini Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin. Bu geçersiz oyların tamamı çift mühürlü, tamamında İYİ Parti ve Enver Yılmaz’ı görmüşler, sandıkları açmışlar yanına mühür vurmak suretiyle bizim oy pusulalarımızı geçersiz hale getirmişler.”
“Tam bir lakaytlığı görünce biz de siyasi parti araştırması durumunda kaldık”
“Dört ilçenin sayımlarına katıldım, çuvalların tamamına yakını mühürsüz. Üç boğum dedikleri üç bağla bağlanması lazım, çoğunda bağ yok. Mühürler çöp kutularında, çuvalların ağzı açık olması sebebiyle çuvallara rahat bir şekilde müdahale edilmiş. Gündüz 14.15’te açılan sandıklar var. Seçim kuruluna giden verilerle seçim kuruluna giden veriler arasında tenakuzlar var. Bunların hepsi gördüğümüz kadarıyla sandık başkanları ve kamu görevlileri üzerinden yürütülüyor. Kırsal ilçelerimizde kamu gücünün otoritesinin, özellikle iftar saatiyle birlikte dağılmasıyla birlikte çuvalları sandık başkanları omuzlarına almışlar, ekranlarda gördüğünüz kamuoyuyla paylaşıldı. Ünye ilçesinde gece 4’te sandık çuvalla ilçe seçim kurulunun önüne sürüklenmek suretiyle gelmiş. Tam bir lakaytlığı görünce biz de siyasi parti araştırması durumunda kaldık”
Akşener, Dervişoğlu ile birlikte geldi
İYİ Parti’nin 27 Nisan’da yapılacak olağanüstü kurultayında genel başkanlığa yeniden aday olmayacağını açıklayan Akşener, YSK önüne adaylığını ilan eden Müsavat Dervişoğlu ile birlikte geldi. Akşener, Olgun ve Yılmaz’ın açıklamalarının ardından YSK binasına girdi ve sonrasında kurultaya ilişkin soruları yanıtlamadan ayrıldı.
Dervişoğlu ise adaylık açıklamasından önce Akşener’le istişare edip etmediğini sorusuna yanıt verdi:
“Genel Başkanımızın hayır duasını alacağımı söyledim, ne yapıyorsam ortada yapıyorum. Ayrıca bir kişinin genel başkanlığa aday olması durumunda, genel başkanla görüş alışverişinde bulunması kadar doğal bir şey yok, bundan spekülasyon çıkarılmaya çalışıldığına şahit oluyorum ve doğrusu üzülüyorum. Siz en küçük şeyi yaparken ailenizin büyüğüne danışıyorsunuz da biz bu partinin kurulmasına ve bugünlere gelmesine vesile olan insanlara görüşlerini sormayacak mıyız? Kendi pozisyonları itibariyle önemli siyasi figürlerden sayılan insanlarla da görüşüyorum, bundan doğal bir şey yok.”