TBMM İliç Araştırma Komisyonu şimdiye kadar ne yaptı? Dokuz işçiyi yutan altın madenini ve çalışanları ne bekliyor?

13 Şubat’ta İliç Çöpler Altın Madeni’nde siyanürlü toprağın kayması ardından kurulan ve yaklaşık iki aydır faaliyet yürüten TBMM İliç Maden Kazasını Araştırma Komisyonu bugüne kadar hangi çalışmaları yaptı? Çıkacak rapor soruşturmayı nasıl etkileyecek? Eski Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum üyelere bilgi verecek mi? Dokuz işçinin cansız bedenine ulaşılmasının ardından madenin akıbeti ne olacak? Faciada gelinen son durumu CHP Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olan Zonguldak Milletvekili ve komisyon üyesi Deniz Yavuzyılmaz ile konuştuk.

Erzincan – İliç’te Çöpler Altın Madeni’nde 13 Şubat’ta siyanürlü toprağın kaymasının üzerinden 118 gün geçti. Anagold Madencilik tarafından işletilen maden ocağında kayan altı milyon metreküp hacmindeki malzemenin altında kalan dokuz işçinin cansız bedenine ulaşıldı. Faciaya yönelik 23 Mayıs’ta 262 sayfalık kapsamlı Bilirkişi Raporu hazırlandı. Raporda sorumluların kusur durumundan olayın çevreye etkisine kadar önemli tespitler yapıldı. İliç Cumhuriyet  Başsavcılığı tarafından soruşturma yürütülürken, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İliç Maden Kazasını Araştırma Komisyonu’nun da çalışmaları devam ediyor. 14 Şubat’ta kurulan ancak 18 Nisan’da faaliyete başlayan komisyonun şimdiye kadar neler yaptığını, hangi bilgiler elde ettiğini ve gelecekteki planlarına yönelik komisyon üyesi CHP Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz ile konuştuk.

Komisyona kimler geldi? 

Yaklaşık iki aydır çalışmalar yürüten, dokuz kez toplanan komisyonla ilgili bilgi veren Yavuzyılmaz, şimdiye kadar Enerji ve Tabii Kaynaklar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın, Devlet Su İşleri (DSİ), Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) yetkililerinin komisyona çağrıldığını söyledi. Üniversitelerde görev yapan akademisyenlerin, maden mühendislerinin, çevre ve halk sağlığı uzmanlarının da komisyona davet edildiğini ve dinlendiğini anlattı. Üyelerin Erzincan’da iki gün çalıştıklarını dile getiren Yavuzyılmaz, bu süreçte başka bir altın maden sahasına da gidilerek incelemelerde bulunulduğunu ifade etti. Yavuzyılmaz, son toplantıda madeni işleten Anagold yetkililerinin dinlendiğini belirtti. 

Görmedim, duymadım, bilmiyorum…”

Kurumların yığın liç sahasındaki sorumlulukları, denetim yapıp yapmadıklarına yönelik sorulara komisyonda yanıt aradıklarını vurgulayan Yavuzyılmaz, “Enerji Bakanlığı sadece maden cevherinin çıkarılma sürecini denetlediklerini, yığın liç sahasında yapılan işlemlerle ilgili bir denetim yapmadıklarını, sorumluluklarının bulunmadığı ifade etti. Çevre Bakanlığı yetkilileri, yığın sahasının altındaki membran (geçirimsiz malzeme) serimi ve bu süreçte kullanılan kimyasal içerikli malzemelerin toprağa karışmasını engelleyecek kısımla ilgili sorumluluklarının bulunduğu, onun dışında bir denetleme yapmadıklarını, sorumluklarının olmadığını ifade etti. Çalışma Bakanlığı, altın madenindeki yığın liç sahasının dışındaki kısımlarda denetim yaptığını ifade etti. O da yığın liç sahasıyla ilgili bir sorumluluğunun bulunmadığını belirtti. Yani üç bakanlık, ‘ben görmedim, duymadım, bilmiyorum…’ şeklinde bir savunma yaptı ve sorumluluktan kaçtı. Kurumlar sorumluluğu birbirilerinin üzerine atıyor” diye konuştu.

CHP Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz

Milletvekillerinin sorduğu 178 soruya yanıt verilmedi 

Bakanlıkların yanıtlaması istemiyle yazılı olarak 178 soru sorduklarını vurgulayan Yavuzyılmaz, bunlara yanıt alamadıklarını dile getirdi. Soruların içerikleri arasında , “yığın hiç şev açıları”, “ şirketin sahada uyguladığı uygulama projeleri”,  “acil durum planı” olduğunu belirtti. Komisyonun çalışma sürecinde bazı soruların yanıtlarının araştırmalar sonucu ortaya çıktığını aktaran Yavuzyılmaz, “Her verilen yazılı yanıt resmi bir belge niteliğinde. Belki de bakanlıkların sorumluluğunu ortaya koyan kanıt niteliğinde bilgiler içerdiğinden hareketle bu yanıtları vermekten imtina ediyorlar” dedi. Yavuzyılmaz, Anagold şirketinin komisyona gelmeden önce milletvekillerinin facia öncesi sahada uygulanan uygulama projesinin dosyasına ulaşamadığı anlattı.

Anagold şirketinin komisyonda verdiği bilgilere değinen Yavuzyılmaz, firmanın bilirkişi raporundaki birçok konuya itiraz ettiğini söyledi. Siyanürlü toprağın su, toprak, havaya etkisi ilgili yapılan testlerde ağır metallerin sınır değerlerini aştığı yönündeki bulgulara şirketin itiraz ettiğini vurgulayan milletvekili, “Enerji Bakanlığı’nın bu yığın liç sahasına 68 milyon ton yığın liç serildiği konusunda bir sunum yapmıştı. Şirket bunu kabul etmiyor, ’60 milyon ton oksitli cevher serimi yaptık’ diyor” sözlerini kullandı. 

“Toplantıda sorulara daha çok avukatlar yanıt verdi”

2021 yılı Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunda belirtilen 58 milyon tonluk mevcut kapasitenin aşıldığını anlatan Yavuzyılmaz, şirketin bilirkişi raporuna itiraz edeceği bilgisini paylaştığını dile getirdi. Anagold yetkililerinin tüm suçu mühendislere atmaya çalışan bir yaklaşım sergilediklerini, birçok soruya avukatların yanıt verdiğini ifade etti. Toplantıya katılan Anagold Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Yalçın Demirci’nin aynı zamanda bu sahaya 590 metre mesafede bulunan başka bir ruhsat sahasından oksitli cevheri getirip madene yığan Kartaltepe Madencilik’in yönetim kurulu başkanı olduğunu belirtti. Milletvekili, iki şirketin yönetim kurulu başkanının aynı kişi olmasının üretim zorlamasına neden olduğuna vurgu yaptı. Erken uyarı sistemiyle ilgili eksikliklerin olduğunun toplantıda açıkça ortaya konulduğunu söyledi. 

Dönemin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişiliği Bakanı’nın Murat Kurum olduğunu hatırlatan Yavuzyılmaz, ÇED Olumlu Kararı’nda imzası olan Kurum’un milletvekilliği dokunulmazlığının kaldırılmasını ve soruşturmaya dahil edilmesi gerektiğini belirtti. Komisyona bilgi vermesi için resmi başvuruda bulunduklarını dile getirdi. Komisyondaki divanın buna karar vereceğini söyledi. Yavuzyılmaz, “Murat Kurum’un komisyondan kaçırılmaması gerekiyor. Olayın sorumlularının cezalandırılması, tedbirlerin alınması, denetimlerin yapılması, görevini suiistimal edenler veya görevini kötüye kullananlar varsa bunların tespit edilmesi yönünde bir gayretimiz var. Kamuoyu, Kurum’un komisyona gelerek milletvekillerinin sorularının yanıtlamasını bekliyor. Aksi takdirde komisyondan kaçmış ve kaçırılmış olacak” dedi. 

Yavuzyılmaz, ekonomik kriz sürecinde şirketin yapacağı tüm madencilik faaliyetleriyle ilgili şikayette bulunmamaları şartıyla  bölge halkına 2016 yılında toplam 130 bin lira yardımda bulunacağı yönünde protokol olduğunu da hatırlattı.

Şirketin işçileri işten çıkaracağı iddia edildi

Türkiye’de yığın liç yöntemiyle altın üretimi yapılan sahaların ziyaret edilmesinin planlandığını ifade eden milletvekili, bir sonraki toplantıda akademisyenlerin bölgenin deprem durumuna yönelik bilgi vereceğini söyledi. Sendikaların, işçilerin ailelerinin komisyona gelmesi için CHP milletvekillerinin dilekçe verdiğini vurguladı. TBMM tarafından hazırlanacak raporun, yetkililerin komisyonda verdiği beyanların hukuki sürece etkisi olacağını belirten Yavuzyılmaz, işçilerin bulunmasıyla birlikte şirketin işten çıkarmaya gideceğini söyledi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan’ın komisyonda yaptığı sunumda kayan yığın liç içerisinde sekiz ton altın bulunduğu yönündeki beyanlarını hatırlatan Yavuzyılmaz, bu miktarın piyasa değerinin en az 520 milyon dolar olduğunu dile getirdi.

Yavuzyılmaz, edindiği son bilgilere yönelik şöyle konuştu:

“Enkaz altında kalan dokuz cenazenin çıkarılmasının ardından şirketin 400 çalışanını işten çıkarmak için Çalışma Bakanlığı’na başvuru yaptığı, taşeron firmalarla birlikte bu sayının bine çıkabileceği belirtiliyor. Yığın liç sahası devre dışı kaldığı için şirketin Çöpler ve Çakmaktepe’den buraya oksitli cevher getirmek yerine, kayan liç kütlesini önce başka yere nakledip, ardından bu kütlenin içindeki altını çıkarmaya yöneleceği anlaşılıyor. Şirketin bir yandan yaşanan felakette hiçbir suçu olmayan işçileri işsiz bırakmanın yollarını ararken diğer yandan kayan liç kütlesinin içindeki altının peşine düştüğü anlaşılıyor.” 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.