İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, İzmir’de tıp fakültesi öğrencisi Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay’ın elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmesiyle ilgili suç duyurusunda bulunduklarını ve ayrıca bölgeden sorumlu Gediz Elektrik’i delilleri karartmak ve yok etmekle suçladıklarını açıkladı. Olaya ilişkin bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan ön rapor da ortaya çıktı. Raporda besleme devrelerine ait kabloların zeminden 36 ila 45 santimetre derinlikte olduğu, temasın olduğu noktada ise bu derinliğin 15 santimetreye kadar gerilediği neredeyse mazgalın kalınlığıyla aynı seviyeye geldiğinin vurgulandı.
İzmir Barosu üyeleri, geçtiğimiz günlerde İzmir’de etkili olan sağanak yağışta su birikintisinin içinden karşıya geçmeye çalışırken elektrik akımına kapılarak iki kişinin yaşamını yitirmesine ilişkin olayın gerçekleştiği Alsancak – Başar Sokak’ta basın açıklamasında bulundu. İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, olayın göz göre göre gelen bir cinayet olduğunu vurgulayarak, olayda sorumlulukları bulunan kişiler hakkında baro tarafından suç duyurusunda bulunulduğunu belirtti.
Olaya ilişkin bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan ön rapor da ortaya çıktı.
Bilirkişi incelemesine ilişkin teknik ayrıntıların yer aldığı raporda, bir besleme devresine ait kablonun yağmur tahliye mazgalı altına sıkıştığı ve yalıtımının zedelendiği, ölümlere bu bölümdeki faz toprak arızasının neden olduğu belirtildi.
Besleme devrelerine ait kabloların zeminden 36 ila 45 santimetre derinlikte olduğu, temasın olduğu noktada ise bu derinliğin 15 santimetreye kadar gerilediği neredeyse mazgalın kalınlığıyla aynı seviyeye geldiğinin vurgulandığı raporda, ilgili yönetmeliğe göre ise bu derinliğin normalde 60 ila 80 santimetre olması gerektiğine dikkat çekildi.
“Kamunun görevi kişilerin yaşam hakkını sağlamaktır”
İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, “Bu ülkede artık hukuk güvenliğinden bahsetmek mümkün değil. Yaşam hakkının varlığı, anayasal bir teminattır. Kamunun görevi anayasada yer aldığı üzere kişilerin yaşam hakkını ve bu yaşam hakkının sürdürülebilirliğini sağlamak ve bunu kolaylaştırmaktır. 12 Temmuz günü akşam saatlerinde burada Alsancak İskelesi’nden çıkıp merkeze doğru giden ya da merkezden Alsancak İskelesi’ne yürüyen tüm yurttaşlarımız aslında bir ölüm tehlikesi altındadır. Bunu yaşamışlardır. Bu başlangıç da değildir, ilk de değildir” cümleleriyle söze başladı.
“Hukuken delilleri karartma ve yok etme çabası”
2019 yılında İzmir’in yerel basınından Ege Telgraf Gazetesi’nde yer alan bir haberi dile getiren Yılmaz, aynı yerde bir köpeğin elektrik akımına kapılarak öldüğünü hatırlattı.
Yılmaz, 2024 yılı ocak ayı başında bu konuyla ilgili bir şikayette bulunulduğunu, bu şikayet üzerine büyükşehir belediyesinin mazgalları değiştirdiği konusunda bilgi paylaşımı yapıldığını belirtti.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Yılmaz ayrıca bölgeden sorumlu Gediz Elektrik’in olayın ardından savcılığın yapması gereken incelemeden önce bölgede bulunduğunu ve delilleri kararttığını iddia etti.
“Bu mangallar değiştirilirken de Gediz Elektrik’ten bir kontrolörün istendiği ve hazır bulunduğu iddiası basına da yansıdı. TEDAŞ, Gediz Elektrik, GDZ Elektrik, büyükşehir belediyesi, İZSU, Konak Belediyesi… Bu kurumların aslında müştereken ve müteselsilen sorumluluğunun tespiti açısından yapılması gereken en önemli şey hemen olayın arkasında daha soruşturma başlamadan Gediz Elektrik’in burada kazı çalışmaları yapmıştır.
Bizce Gediz Elektrik’in burada yaptığı bu çalışma savcılığın da izni olmadan yapıldığı için hukuken delilleri karartma ve yok etme çabasıdır. Çok açık bir biçimde söylüyorum; bu konuda savcılığın yapması gereken incelemenin öncesinde yapılan bu eylem delil karartmaktan, delilleri yok etmekten başka bir anlam taşımaz. Bu alan kamusal bir alandır. Kamusal alandaki faaliyetlerin, işlemlerin mutlaka kamu kurumlarının denetiminde, gözetiminde ve yine kamu kurumları tarafından yapılması gerekir.
“Suç duyurusunda bulunduk”
Savcılığın başlattığı bir soruşturmadan söz eden Yılmaz, bu soruşturma çerçevesinde 29 kişinin gözaltında olduğunu dile getirdi ve ekledi: “Gözaltında olanların hangi birimde yer aldıkları konusunda bilgi olmamakla birlikte dokuzunun İZSU mensubu olduğu yönünde bir bilgi paylaşımı var. Biz de hemen tatilden sonraki ilk mesai günü olan bugün Cumhuriyet Savcılığına Enerji ve Tabii kaynaklar Bakanı, Çevre ve Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Konak Belediyesi, Gediz Elektrik Perakende Satış Anonim Şirketi, İZSU, TEDAŞ yetkilileri hakkında Türk Ceza Kanunun kasten öldürme, kasten yaralama, görevi kötüye kullanma suçlarıyla birlikte dilekçemizde anlattığımız olaylara uygun suç vasıflarıyla ilgili soruşturma başlatılması, sorumluların tespiti ve en ağır şekilde cezalandırılması için İzmir Barosu olarak suç duyurusunda bulunduk. Biz gerek savcılığın resen başlattığı soruşturmayı gerekse yapmış olduğumuz suç duyurusuna ilişkin durumu, gelişmeleri çok yakından takip edip ve bunun ısrarlı takipçisi olarak sorumluların adalet önünde mutlaka hesap vermelerini sağlama yönünde üzerimize düşeni yapacağımızı bütün kamuoyunun bilmesini istiyoruz.”
“80 santimetre dipten gitmesi gerekirken 15-20 santimlik bir yüzeye yakın bir yerden çekilmiş”
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) İzmir Şube Başkanı Gülhan Güler ise bilir kişi ön raporunda yazılanlara de değinerek meslektaşı bilirkişi arkadaşının sokakta yaptığı tespitte trafo merkezinden dağıtım panosuna giden izolasyonda bozukluk olduğunu tespit ettiğini dile getirdi:
“Bu kablolar çekilirken belli standartları var. Bu kablonun 80 santimetre dipten gitmesi gerekirken 15-20 santimlik bir yüzeye yakın bir yerden çekilmiş. 80 santim dipte olsaydı hangi çalışma yapılırsa yapılsın bu kablo hasar almayacaktı. Tabii şu anda soruşturma süreci devam ettiği için bizim bu tür yorumlar yapmamız belki doğru değil. Ancak elektrik hizmeti, teknik uzmanlık isteyen bir dal. Siz bunu özelleştirirseniz ve özelleştirilen firmada bakımı, onarımı, yapılacak olan yatırımı, yetkin personel çalıştırmayı, bir külfet, bir maliyet olarak görürse, sonucunda da bunları da yaşarız. Acilen elektrik hizmetinin kamulaştırılması gerekiyor. Bütün onarımın, bakımın, testlerin, ölçümlerin kamu eliyle yapılması gerekiyor.”
Ne oldu?
İzmir’in Konak ilçesinde sağanak yağıştan kaçmaya çalışırken elektrik akımına kapılan iki kişi 12 Temmuz Cuma günü hayatını kaybetti. Kentteki şiddetli yağmurdan kaçmaya çalışan 23 yaşındaki Özge Ceren Deniz, Başar Sokak’taki su birikintisine bastıktan sonra elektrik akımına kapılıp yere düştü. Deniz’e yardım etmek isteyen 44 yaşındaki İnanç Öktemay da akıma kapılarak düştü. Bölgeye gelen sağlık ekipleri, dakikalarca akıma kapılan Deniz ve Öktemay’a kalp masajı yaptı.
Daha sonra 112 Acil Sağlık ekiplerince Alsancak Devlet Hastanesi ile Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan Deniz ve Öktemay kurtarılamadı.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma başlatıldı. Olaya ilişkin bilirkişi atandı. Başsavcılık tarafından görevlendirilen bilirkişi çalışmalarına başladı.