AKP Fethiye İlçe Başkanı Murat Çağlar Ayıkol, Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı Söğütlü’de köylülerle bir araya gelerek HES ile ilgili çalışmalarını anlattı. Ayıkol, HES’e giden suyun Seydikemer köylerine ulaştırılması sırasında hiçbir kayba uğramadığını söyledi, “HES’in enerji üretmesinin, bir katma değer sağlamasının burada kime ne zararı var?” dedi.
Gündem Fethiye’nin haberine göre Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı Söğütlü Mahallesi’nde, köylerinin tek su kaynağının Fethiye Sulama Birliği ve Akfen Holding’e ait Sekiyaka 2 Hidro Elektrik Santrali’ne (HES), HES’ten geçen suyun da Seydikemer’deki köylere ulaştırılmasına karşı mücadele eden köylülere 9 Ağustos’ta jandarma müdahale etti. Sekiz köylü darp edilerek ve ters kelepçe ile gözaltına alındı.
İş makinaları, jandarmanın koruması altında köyün suyunun yönünü değiştirdi ve Söğütlü’ye giden su azaltılarak 90 litre/saniye su bırakılacağı söylendi.
Yaşananların ardından siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcileri 19 Ağustos’ta Söğütlü’de köylülerle bir araya gelerek dayanışma çağrısı yaptı.
AKP Fethiye İlçe Başkanı Murat Çağlar Ayıkol da dün (21 Ağustos) Söğütlü Köyü’nde köylülerle bir araya geldi. Ayıkol öncelikle suyun HES’e aktarılması için döşenen boruların bulunduğu alanda keşif yaptı. Ardından Çayan ve Ortaköy muhtarlarının da katılımıyla Akfen Sekiyaka 2 Hidro Elektrik Santrali ile görüştü.
“Size bir müjde vermek istedik”
Ayıkol, Söğütlü’ye daha önce gelmek istediklerini fakat gelişlerinin farklı bir anlamı olmasını istedikleri için bugüne kadar beklediklerini belirterek sözlerine başladı ve “Söğütlü’de yaşanan problemleri hep yakından takip ettik biz ve bugün de bir müjde ile size gelmek istedik” dedi.
Süreçte istenmeyen olayların yaşandığını söyleyen Ayıkol, “İstenmeyen olayların yaşanmasına sebebiyet veren bazı çevreler oldu ne yazık ki. Bu bazı çevreler, siyasi rant elde etmek uğruna ateşe körükle gittiler” dedi. Kendilerinin ise burada “müjde vermek” için bulunduğunu dile getirdi.
Ayıkol, Söğütlü’de yaşanan problemin çıkış nedeninin Bozluca su kaynağından gelen suyun ekim alanlarına göre paylaşımının yapılması olduğunu söyledi ve şöyle devam etti:
“Söğütlü Muhtarı ve köylü dedi ki, ‘Bizim ekim alanımız daha fazla. Dolayısıyla bizim daha çok suya ihtiyacımız var.’ Biz de hemen ilgili yerlerle görüştük, DSİ’den ilgili arkadaşlar geldi, burada sulama alanlarının tespiti için çalıma yapıldı ve ekim alanlarının 700 dönüm olduğu tespit edildi ve biz su kaynağı Söğütlü’den çıktığı için Söğütlü’ye pozitif ayrımcılık yapmak adına buradaki paylaşımı ona göre ayarladık.”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Normalde Söğütlü’ye saniyede 30 litre su verildiğini, ekim alnının 700 dönüme çıkması sonucunda ise saniyede 90 litreye çıktığını belirtti ve “Bazı günlerde de biz bunu 100-110 litreye kadar da çıkarıyoruz” dedi.
Köye 90 litre su verilmesine rağmen bu suyun tamamının köye ulaşmadığını söyleyen Ayıkol, “Yani asıl üzerinde durmamız gereken konunun paylaşımdan ziyade, paylaşılan suyun köye eksiksiz ulaştırılması gerektiğini anlamış olduk” diye konuştu.
Ayıkol şöyle devam etti:
“HES’in enerji üretmesinin, bir katma değer sağlamasının burada kime ne zararı var? ‘Boru döşenene kadar ne yapabiliriz?’ dendi. Biz de burada boru döşenene kadar şu an 90 litre olan suyu 110-120 litreye kadar çıkarmak için ilgililerle görüşeceğiz.”
“HES’in müdürüne bu kadar yetkiyi nasıl verebildiniz?”
Köylüler 40 gündür sıkıntı yaşadıklarını belirterek, bu süreçte neden köylünün yanında olunmadığını sordu. Ayıkol, süreci başından beri takip ettiklerini, ekim alanlarının tespitini yaptıranların kendileri olduğunu dile getirdi ve “Biz buraya siyaset yapmak için gelmiyoruz” dedi.
Köylüler ayrıca HES müdürünün kendilerini “Size kelepçe taktıracağım” şeklinde tehdit etmesini ve hemen ardından jandarma müdahalesiyle köylülerin ters kelepçe kullanılarak gözaltına alınmasını da toplantıda gündeme getirdi ve “Bir yönetici olarak, HES’in müdürüne bu kadar yetkiyi nasıl verebildiniz?” diye sordu.
Ayıkol, “Burada istenmeyen olaylar yaşandı. Bu olayların yaşanması öncesinde bazı çevrelerin kışkırtması var” dedi.
“Çevrecilerden Allah razı olsun”
Bir köylünün “Çevreciler olmasa biz bu safhaya gelemezdik, çevrecilerden Allah razı olsun” sözleri üzerine Ayıkol şu açıklamayı yaptı:
“Boruyu getiren çevreci değil. Onlar sadece siyasi propaganda yapmak için geldiler” dedi.
Köylülerin “Siyasi propaganda için değil, biz sesimizi duyuramayacaktık halk olarak. Çevreciler bize siyaset konuşmadı” diye konuştu.
Ayıkol, “’Çevreci’ dediğiniz kişiler kim bilmiyorum ama biz bu zamana kadar arkadan takip edip çözüm bulmak için geldik” diye yanıt verdi.