Şam’ın en tedirgin mahallesi Mezze 86: Alevilerin çoğunlukta olduğu mahalle bugün diken üstünde

Şimdi gözler, Suriye’nin Alevilerinde. Nasıl hissediyorlar, ne yapacaklar? Göksel Göksu ve Kaya Heyse, Şam’da Alevilerin yaşadığı Mezze 86’ya gitti ve orada yaşayanlarla konuştu.

Mezze 86 Şam’da Alevilerin yaşadığı en büyük mahallelerden biri (Fotoğraf- Kaya Heyse, 21.12.2024)
Mezze 86 Şam’da Alevilerin yaşadığı en büyük mahallelerden biri (Fotoğraf – Kaya Heyse, 21.12.2024)

İç savaş boyunca güvende olan Şam’daki Kasyun Dağı’na sırtını yaslayan Mezze 86 Mahallesi, HTŞ’nin yönetimi ele geçirmesiyle Şam’ın en tedirgin mahallesine dönüştü.

Girişine kontrol noktası kurulan mahalle Suriye’nin devrik lideri Beşar Esad’ın kente kuşbakışı bakan sarayının da bulunduğu Kasyun Dağı’nın dik yamacına sıra sıra dizilen yüzlerce gecekondudan oluşuyor.

Mezze 86 girişindeki HTŞ savaşçıları (Fotoğraf- Kaya Heyse, 21.12.2024)
Mezze 86 girişindeki HTŞ savaşçıları (Fotoğraf – Kaya Heyse, 21.12.2024)

İç savaş yıllarında nüfusu katlanarak artan Mezze 86 Mahallesi’deki nüfusun büyük çoğunluğunu aleviler oluşturuyor. Bu yoksul mahallede yaşadığı bilinen bir başka kesim de Esad döneminde görev yapan, şimdilerde ise silahını ve kimliğini teslim etmek için sıraya giren Suriye Ordusu’na mensup askerler, emniyet ve istihbarat mensupları.

Şam’ın en büyük Alevi Mahallelerinden Mezze 86 sokakları çöp dolu, belediye hizmetleri yeni başlıyor (Fotoğraf- Göksel Göksu, 21.12.2024)
Şam’ın en büyük Alevi Mahallelerinden Mezze 86 sokakları çöp dolu, belediye hizmetleri yeni başlıyor (Fotoğraf – Göksel Göksu, 21.12.2024)

HTŞ yönetime gelene dek, yoksul olduğu kadar ülkenin en güvenli noktası olarak biliniyordu. Suriye’de stratejik konumu ve demografisi nedeniyle Esad’ın bomba yağdırmayacağına kesin gözüyle bakılan tek yer burasıydı, gerçekten de Esad döneminde burnu bile kanamamış mahalledekilerin.

Kontrol noktasından geçip de dar sokaklarda ilerledikçe yoksulluğun boyutları giderek daha görünür oluyor. Alışverişten dönmekte olan yaşlıca biri elinde tuttuğu torbaları göstererek “Emekli maaşım 300 bin Suriye Lirası ve 100 binini bu torbalara verdim” diyor.

Bir Suriyeli emekli maaşının büyük bölümüne mal olan alışveriş torbalarını gösteriyor (Fotoğraf- Göksel Göksu, 21.12.2024)
Bir Suriyeli emekli maaşının büyük bölümüne mal olan alışveriş torbalarını gösteriyor (Fotoğraf – Göksel Göksu, 21.12.2024)

Tedirginlikleri yüzünden okunuyor. HTŞ geldiğinde en çok paniğe kapılanlar onlar oldu. Hatta Lazkiye’ye kaçanlar oldu. Hirmiz Abdullah da HTŞ’nin Şam’a doğru yola çıktığını duyar duymaz memleketi Tartus’un yolunu tutmuş, “Biz giderken onlar geliyordu” diyor. Ancak HTŞ’nin katliam yapmadığını ve hayatın normal akışında devam ettiğini öğrenince gerisin geri dönerek giyim eşyaları sattığı dükkanın kepengini açıp işinin başına geçmiş yeniden.

Hirmiz Abdullah Mezzeh 86’daki dükkanında giysi satıyor (Fotoğraf- Kaya Heyse, 21.12.2024)
Hirmiz Abdullah Mezzeh 86’daki dükkanında giysi satıyor (Fotoğraf – Kaya Heyse, 21.12.2024)

Silahlar toplanıyor

“Önümüzü göremiyoruz” diyor, “Eli kana bulaşanlar korkar” diyerek kendisinin korkmadığını söylüyor ama Alevilerin korktuğunu söylemeden de edemiyor. O da mahalleye iç savaş yıllarında yerleşenlerden.

HTŞ’nin cami hoparlöründen “Kimin evinde silah varsa teslim etsin” diye çağrı yaptığını ve silahları toplamaya başladığını söylüyor, hâlâ devam ediyor bu süreç.

Ama Mezze 86 Mahallesi’nde kimseye kötü davranılmamış, hiç kimse herhangi bir şey yapmaya zorlanmamış. Bu durum mahalledeki bir kesimi rahatlatsa da çekim yaparken yanımıza gelerek telefonuna gelen tehdit mesajını gösterip, çalıştığı gazetenin Esad yanlısı olması nedeniyle kapatıldığını, kendisinin de arandığını söyleyince herkesin dükkan sahibi kadar rahat olmadığı anlaşılıyor.

HTŞ’nin yönetimi devralmasıyla kendisini gösteren belirsizliğin etkisiyle bin Suriye Lirası’ndan 4 bin – 5 bin Suriye Lirası’na çıkan ekmek fiyatlarıyla mı uğraşsınlar endişeli bekleyişle mi boğuşsunlar bilemiyorlar.

“Ne Esad ne HTŞ”

Yolda karşımıza çıkan 20 yaşındaki Şam Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencisi Jessica İbrahim ise farklı bir tedirginlik yaşıyor. HTŞ gelene dek aynı zamanda modellik de yapıyormuş. Ama çalıştığı ofise gelen ve HTŞ’li olduğunu söyleyen birileri burayı açamayacaklarını söylemiş ve onlar da evlerine dönmüşler.

Jessica İbrahim, korku ve umudu bir arada yaşayan gençlerden (Fotoğraf- Kaya Heyse, 21.12.2024)
Jessica İbrahim, korku ve umudu bir arada yaşayan gençlerden (Fotoğraf – Kaya Heyse, 21.12.2024)

Hristiyan bir anne, Alevi bir babanın kızı olan Jessica ne Esad’ın gittiğine üzülüyor ne de HTŞ’nin gelmesine seviniyor. Endişesini şu sözlerle aktarıyor:

“Bizlerin Esad’ın koruması altıda ayrıcalıklı bir hayat sürdürdüğümüzü zannediyorlardı ama öyle değildi. Hiç rahat yaşamıyorduk. Şimdi bizden bunun acısını çıkarmalarından korkuyoruz.”

Aslında Jessica’nın tanımlamaya çalıştığı o korku Suriye genelinde yaşayan Alevi ve Hristiyan toplumlarının tamamında var. HTŞ her ne kadar kimseye zarar verilmeyeceği teminatını verse de hemen hepsi telaşlı ve kaygılı bir bekleyiş içinde.

Suriye’nin laik, medeni ve özgür bir ülke olacağına inanmak istiyor ama bu hayalin gerçekleşeceğine de inanmıyorlar.

Ancak bütün tedirginliklerine rağmen evine kapanmıyor kimse, HTŞ’nin çağrısına uyup hepsi işine gücüne dönmüş, sokaklar cıvıl cıvıl mahallede. Esnaf bağıra bağıra müşteri çekmeye çalışıyor, kadınlı erkekli gruplar sokaklarda sürekli bir yerden başka bir yere gidiyor, daracık sokaklarda her adımda trafik sıkışıyor.

Suriyeli bir kadın ojeli parmaklarını gösteriyor (Fotoğraf- Göksel Göksu, 21.12.2024)
Suriyeli bir kadın ojeli parmaklarını gösteriyor (Fotoğraf – Göksel Göksu, 21.12.2024)

Silahını bırakıp arkasına bakmadan kaçanlar…

Esad döneminde orduda, emniyette, istihbaratta görev alanlar ise sudan çıkmış balık gibi halkın arasına karışıp, kara kara ne yapacağını düşünüyor.

Esad’ın sarayının hemen arkasındaki nöbetçi kulübelerinden birinde nöbetteyken HTŞ askerlerinin gelmesiyle silahını kimliğini bırakıp arkasına bakmadan kaçan Alaa Ahmet onlardan biri. Bugün “Herkesin rahat ve güvende yaşadığı, mezhep çatışmalarının olmadığı bir Suriye istiyoruz” dese de düne kadar orduda görev yapıyormuş.

HTŞ’nin Şam’a girdiği gün silahlarını bırakıp, üniformasını çıkaran eski asker Alaa Ahmet zafer işareti yapıyor (Fotoğraf- Kaya Heyse, 21.12.2024)
HTŞ’nin Şam’a girdiği gün silahlarını bırakıp, üniformasını çıkaran eski asker Alaa Ahmet zafer işareti yapıyor (Fotoğraf – Kaya Heyse, 21.12.2024)

Arkadaşları HTŞ’nin çağrısı üzerine belirlenen noktalara gidip askeri kimliğini teslim edip yeni kimlik almak üzere sıraya girse de o bunu bile yapamıyor. HTŞ’lilere kendini anlatmanın, arkadaşları gibi yeni kimlik edinmenin yolunu arıyor.

Gücünü elindeki silahtan alan bu askerin, bir günde işsiz güçsüz kaldığı mahalleden ayrılıp gücün yeni sahiplerinin bulunduğu kontrol noktasına ilerliyoruz. Silah bu kez orada nöbet tutanların elinde, konuşurken de hissediyoruz, gencecik çocuklardan kendilerini görüntülemek için izin istediğimizde yüzlerinde beliren özgüveni görünce de.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.