Açık Oturum’un bu videosunda 2013’te Güneydoğu Anadolu Bölgesi heyetinde yer alan Kezban Hatemi, Marmara Bölge Temsilcisi Levent Korkut ve Doğu Anadolu Grubu’nda yer alan Doğu Ergil yeni süreci değerlendirdi.
Mevcut süreç ile 2013’teki çözüm sürecinin kıyaslandığı programda, Kezban Hatemi yeni sürecin başarıya ulaşması için mutlaka bir hukuki zeminin hazırlanması gerektiğine dikkat çekti.
“Herkes rahatça konuşmalı ki gerçek ortaya çıksın” diyen Hatemi, “Hukuki zemin olmadan MHP Genel Bahçeli’nin sergilediği ‘daha cüretkar ve cesur’ tutum karşısında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan temkinli davranıyor, sütten ağzı yandığı için yoğurdu üfleyerek yiyor. O nedenle çok daha temkinli, bu bir. İkincisi de onun sırtında yük var, hukuki sorumluluk var. Sırtında büyük bir küfe var. Sayın Bahçeli’de yok o. Her ne kadar ortak gibi görünse de, sözü önemli” sözleriyle Erdoğan’ın tutumunu değerlendirdi.
“Hukuk hepimize lazım”
Öcalan’ın pozisyonunu da değerlendiren Hatemi, Öcalan’ın taleplerini çok önemli ve yerinde bulduğunu söyleyerek “Hukuk hepimize lazım. Öcalan da belirleyici ama tecrit var. Tecrit varken de barış olmaz. Bir kere bunu da dikkate almamız lazım. Rahatlıkla kendisini izah edebilmeli” dedi.
Doğu Ergil de önce toplumun kendi içinde barışık olması gerektiğine dikkat çekti.
Önemli olanın çözüm iradesi ve sürecin sorumluluğunu üsterecek aktörlerin belirlenmesi olduğunu söyleyen Ergil, “Tabii bunda hükümetin rolü başat olacaktır. Yani aslında bu işin fikirsel altyapısı, anlaşmaya uzlaşmaya dayalı altyapısı var” dedi.
Suriye dinamiği
Yeni sürecin başlamasında Suriye’deki gelişmeler kadar iç dinamiklerin de etkili olduğunu belirten Ergil şunları söyledi:
“Bu seçimli bir sistem. Bu seçimde iktidar değişikliği söz konusu ve iktidarın sürekliliği veya değişmesiyle sonuçlanacak olan süreçlerde, her siyasi adım bir takım hesaplara dayanır. Bunu ihmal etmeyelim. Cumhurbaşkanlığı seçimi artık bir iktidar seçimi oluştur. Çünkü bir tür Türk usulü başkanlık sistemi gelmiştir. Unutmayın, kanun hükmündeki kararnamelerle yönetiliyoruz. Kanun hükmündeki kararname demek, bir kişinin verdiği kararla yönetilebiliyor bu ülke ve kuvvetler ayrılığı filan bitmiştir. Dolayısıyla burada merkezileşmiş ve de sadece tekelleşmemiş, tekilleşmiş bir iktidar var.”
Levent Korkut ise şu anda masada Suriye’deki gelişmelerin olduğuna ve konunun çoklu aktörler düzeyinde ele alındığına vurgu yaptı. Türkiye’de siyaseten bu konuda iyi bir rol oynayabilirse, çözüm penceresinin yeni pencereler açma olasılığı olduğunu söyleyen Korkut, “Kesinliği yok ama olasılığı var. Ama tabii bu önemli bir gelişme olur” dedi.
Suriye’deki yaklaşımın ve kullanılan dildeki değişimin de önem taşıdığını söyleyen Levent Korkut şunları söyledi:
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Kardeşlik kelimesi tek başına bir işe yaramaz ama bir anlayış değişimi olarak, bir dil değişimi olarak değerli olduğunu düşünüyorum. Aksi halde hani Suriye’de nasıl bir ortam oluşacak konusunda ne diyeceğiz? Yani biz sorunlarımızı Türkiye’de halledemedik. O zaman Suriye’de de bir şey olmasın mı diyeceğiz?”