Münih Güvenlik Konferansı’ndan çıkan beş önemli sonuç

Münih Güvenlik Konferansı, transatlantik ilişkilerde tırmanan gerilim nedeniyle karamsar bir havada geçti. Avrupa, NATO’nun geleceği ve Ukrayna politikası konusunda belirsizlikle karşı karşıya. Peki Münih Güvenlik Konferansı’ndan çıkan beş önemli sonuç ne?

Münih Güvenlik Konferansı, Amerika Birleşik Devletleri’nden (ABD) üst düzey yetkililerin yaptığı bir dizi açıklamayla sarsıldı ve Avrupa’daki politikacılar arasında huzursuzluğa yol açtı.

Şimdi, ABD ve Rus yetkililerin önümüzdeki hafta Suudi Arabistan’da Ukrayna’daki savaşı sona erdirmek için müzakerelere başlamaları bekleniyor. Ancak Ukrayna ve Avrupalı politikacılar bu görüşmelere davet edilmedi. Bunun yerine, Avrupalı liderler ve Ukraynalı yetkililer, çatışmayı ve kıtanın güvenliğini tartışmak üzere Paris’te acil bir zirvede bir araya gelecekler.

İşte Münih Güvenlik Konferansı’ndan çıkarabileceğimiz beş kritik başlık:

Bir dönemin sonu mu?

    1949’da kurulan NATO, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) Avrupa’daki genişlemesini engellemeyi amaçlıyordu.

    Bugün, aralarında Doğu Avrupa ülkelerinin de bulunduğu 32 üyesiyle, üyelerden birine yapılan saldırıya karşı ortak savunma taahhüdü bulunuyor. Ancak bu hafta itibarıyla, İkinci Dünya Savaşı sonrası Avrupa’nın güvenlik mimarisi değişti. ABD hâlâ NATO’da yer alsa da, Avrupa artık otomatik olarak ABD’nin yardımına güvenemeyeceğini fark etti.

    ABD’nin NATO’ya desteğinin sorgulandığı bir dönemde, Avrupa ülkeleri savunma harcamalarını artırma baskısıyla karşı karşıya. ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, NATO’nun Avrupa üyelerinin savunma harcamalarını artırmaları gerektiğini belirterek, Ukrayna için “ezici” payda askeri finansmanı sağlamaları gerektiğini söyledi.

    Alt üst olan bir Ukrayna politikası

    ABD ve Rusya’nın, Ukrayna’da savaşın sona erdirilmesi için Suudi Arabistan’da görüşmelere başlayacağı açıklandı ancak bu müzakerelere ne Ukrayna ne de Avrupalı liderler davet edildi.

    Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ve ABD Başkan Yardımcısı JD Vance bir araya geldi.
    Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ve ABD Başkan Yardımcısı JD Vance bir araya geldi.

    ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz ve ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un bu görüşmelere katılması bekleniyor.

    Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, ülkesinin bu görüşmelere davet edilmediğini belirterek, Ukrayna’nın katılımı olmadan yapılacak herhangi bir anlaşmayı kabul etmeyeceğini yineledi.

    “Daha fazla para harcayın”

    Herkesin hemfikir olduğu bir konu var: Avrupa, Rusya’nın yeni güç gösterisine karşı koymak istiyorsa, savunma harcamalarını hızla artırmalı.

    NATO tarafından belirlenen asgari yüzde 2’lik GSYİH payının yüzde 3’e çıkarılması muhtemel görünüyor. Rusya şu anda savunmaya yüzdelik olarak bunun iki katından fazlasını harcıyor.

    Ocak ayında ABD Başkanı Donald Trump, NATO’nun Avrupa üyelerinin ulusal gelirlerinin yüzde 5’ini savunmaya ayırmaları gerektiğini belirtti. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte de üye devletleri savunma harcamalarını artırmaya çağırdı.

    Ancak Avrupa, Ukrayna’ya yaptığı yardımlarda ABD’yi geride bıraktı. Avrupa, 70 milyar euro finansal ve insani yardımın yanı sıra 62 milyar euro askeri yardım tahsis etti. Bu, ABD’nin 64 milyar euroluk askeri yardımı ve 50 milyar euroluk finansal ve insani yardımıyla karşılaştırıldığında daha yüksek bir rakam.

    JD Vance ne anlattı?

    ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, Münih’te yaptığı konuşmada Avrupa ülkelerini sert bir dille eleştirdi. Konuşma salonda sessizlikle karşılanırken, birçok Avrupalı lider tarafından “aşağılayıcı” bulundu. Trump, Vance’in sözlerini “muhteşem” olarak nitelendirdi.

    JD Vance’i dinleyenler, konuşması başlamadan önce, “ABD’nin Ukrayna’yı hiçbir koşulda terk etmeyeceğini” söylemesini bekliyordu. JD Vance bunun yerine Avrupa hükümetlerini – İngiltere de dahil olmak üzere – değerlerinden uzaklaşmakla ve göç ile ifade özgürlüğü konularında seçmen endişelerini görmezden gelmekle suçladı.

    Trump Ukrayna savaşını bitirebilecek mi?
    Trump Ukrayna savaşını bitirebilecek mi?

    Transatlantik ittifak çatlıyor mu?

    Trump, mart ayından itibaren tüm çelik ve alüminyum ithalatına yüzde 25 gümrük vergisi koyacağını açıkladı. Bu, Washington’un Rusya ile nasıl başa çıkılacağı konusundaki tutumundan ticarete kadar birçok konuda Avrupa ile arasındaki belirgin ayrılıkların bir göstergesi.

    İngiltere de hem ABD hem de Avrupa ile ilişkilerini dengede tutmaya çalışırken zor bir süreçten geçiyor.

    Münih Güvenlik Konferansı, Avrupa ile ABD arasındaki güvenlik ve diplomasi konularındaki çatlakları açıkça gözler önüne serdi. Avrupa ülkeleri, NATO ve Ukrayna krizi konusunda ABD’ye ne kadar güvenebileceğini sorgularken, Washington’ın Avrupa’dan daha fazla savunma harcaması ve bağımsız hareket etmesini beklediği anlaşılıyor.

    Bize destek olun

    Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

    Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.