Savaşın gölgesinde “diktatörlük” tartışması: Ukrayna halkı Zelenskiy için ne düşünüyor?

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy için “diktatör” diyerek yeni bir tartışma başlattı. Trump’ın bu ifadesi, Ukrayna’da savaş nedeniyle seçimlerin ertelenmesi ve Zelenskiy’nin yönetim tarzına dair süregelen eleştirileri tekrar gündeme getirdi.

Zelenskiy gerçekten otoriter biri mi, yoksa savaş koşullarının zorladığı bir lider mi? Bu soruların yanıtını aramak için hem Ukrayna’nın iç siyasi dinamiklerine hem de Zelenskiy’nin kariyerine yakından bakmak gerekiyor.

Rusya-Ukrayna savaşına dair tüm haberlerimizi buradan okuyabilirsiniz.

Komedyenden devlet başkanlığına yükseliş

Volodimir Oleksandroviç Zelenskiy, siyasete alışılmışın dışında bir yoldan girdi. 25 Ocak 1978’de Ukrayna’nın Krivoy Rog kentinde Yahudi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Zelenskiy, Kiev Ulusal Ekonomi Üniversitesi’nde hukuk eğitimi almasına rağmen kariyerini televizyon ve eğlence dünyasında kurdu.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, başkan olmadan önce bir komedyendi.
Komedyenlikten devlet başkanlığına uzanan bir yolculuk.

2003 yılında kurduğu “Kvartal 95” adlı prodüksiyon şirketiyle Ukrayna’nın en büyük komedi programlarını üretti. Zelenskiy’i Ukrayna’da ünlü yapan, 2015’te yayınlanmaya başlayan Halkın Hizmetkârı (Servant of the People) adlı televizyon dizisi oldu. Dizide, yolsuzluk karşıtı bir konuşması viral olduktan sonra tesadüfen devlet başkanı seçilen mütevazı bir tarih öğretmenini canlandırıyordu. Ukrayna halkı bu hikâyede kendisini buldu ve 2019’da Volodimir Zelenskiy, gerçeğe dönüşen senaryosunun başrolüne geçti.

2018’de Zelenskiy, partisinin adını da diziden esinlenerek “Halkın Hizmetkârı Partisi” koydu ve 2019 başkanlık seçimlerinde aday oldu. Yolsuzluk karşıtı bir kampanya yürüttü ve geleneksel politikacılara karşı halkın öfkesini arkasına aldı.

Nisan 2019’da, yüzde 73,2 oy oranıyla rakibi Petro Poroşenko’yu ezici bir farkla mağlup ederek Ukrayna Devlet Başkanı oldu.

Seçim vaatleri arasında yolsuzlukla mücadele ve doğu Ukrayna’daki Donbas bölgesinde süregelen çatışmaları sonlandırmak vardı.

Bu vaatlerin bir kısmı hayata geçti, bazıları ise büyük engellere takıldı.

Savaşın gölgesinde bir Ukrayna

Volodimir Zelenskiy, ilk olarak Rusya destekli ayrılıkçılarla savaşın sürdüğü Doğu Ukrayna’daki Donbas bölgesine barış getirmeyi hedefledi. Başlangıçta, Minsk Anlaşmaları çerçevesinde Rusya ile barış görüşmeleri yaptı, esir değişimleri gerçekleşti. Ancak bu süreç Putin’in Donbas’ta yaşayanlara Rus pasaportu verme kararıyla bozuldu.

2020’de ateşkes ilan edildi ancak çatışmalar zaman zaman devam etti. Zelenskiy, Ukrayna’nın Avrupa Birliği (AB) üyeliği ve NATO’ya katılımı konusunda daha yüksek sesle konuşmaya başladı. Bu çıkışları, Putin’i öfkelendirdi ve Rusya’nın Ukrayna üzerindeki baskısını artırmasına neden oldu.

24 Şubat 2022’de Putin, Ukrayna’yı tam kapsamlı bir şekilde işgal etmeye başladı. Batı istihbaratı, Zelenskiy’nin kısa sürede düşeceğini öngörüyordu. Ancak o kaçmak yerine Kiev’de kaldı ve savaşın sembolü haline geldi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Kiev'de basın toplantısı düzenliyor (23 Nisan 2022).
Zelenskiy Kiev’de basın toplantısı düzenliyor.
(23 Nisan 2022)

Sık sık cepheyi ziyaret etti, uluslararası destek toplamak için diplomatik bir savaş yürüttü ve Batı’dan milyarlarca dolarlık askeri yardım sağladı.

Bu süreçte, klasik bir devlet adamı kimliğinden sıyrılarak askeri kıyafetleriyle sahada görünen, savaşın ortasında halkını motive eden bir lider haline geldi.

Ancak savaşın uzaması, Zelenskiy’nin iç politikadaki destek oranını da değiştirdi.

Bu süreçte sıkıyönetim ve olağanüstü hâl (OHAL) ilan edildi, bu da ülkenin normal seçim sürecini askıya aldı. Ukrayna Anayasası’na göre savaş hâli devam ettiği sürece genel seçimlerin yapılması mümkün değil. Bu nedenle 2024’te yapılması planlanan seçimler de belirsiz bir süreliğine ertelendi.

Trump’ın Zelenskiy’ye “diktatör” demesinin temel sebebi de bu oldu. Ancak Ukrayna’da yürürlükte olan savaş yasaları ve uluslararası hukuk göz önüne alındığında, seçimlerin askıya alınması teknik olarak anayasaya uygun bir karar.

Yolsuzlukla mücadelede başarılı oldu mu?

Zelenskiy’nin en büyük vaatlerinden biri Ukrayna’daki oligarkları siyasetten uzaklaştırmak ve yolsuzlukla mücadele etmekti. Ancak eski patronu milyarder İhor Kolomoyski ile olan bağları, bu mücadelede ne kadar samimi olduğu konusunda şüpheler uyandırdı.

Hükümeti bazı oligarklara karşı davalar açtı, Rusya yanlısı muhalefet lideri Viktor Medvedçuk’u vatana ihanet suçlamasıyla tutuklattı. Ancak bazı Batılı yorumcular, bu adımları “ABD yönetiminin desteğini almak için yapılan yüzeysel reformlar” olarak değerlendirdi.

2021’de yayımlanan Pandora Belgeleri, Zelenskiy ve ekibinin vergi kaçırmak için vergi cennetlerinde şirketler kurduğunu ortaya çıkardı. Zelenskiy, bu belgelerde bilinmeyen bir şeyin olmadığını ve yolsuzluğa bulaşmadığını iddia etti.

Zelenskiy ve eşi Olena.
Volodimir Zelenskiy ve eşi Olena.

Trump’tan Zelenskiy’e diktatör suçlaması: Gerçeklik mi, manipülasyon mu?

Trump’ın açıklamaları, Zelenskiy’nin ABD-Rusya görüşmelerinden dışlanmasına tepki olarak yaptığı eleştiriler sonrası geldi. Zelenskiy, ABD’nin Suudi Arabistan’da Rus yetkililerle doğrudan görüştüğü zirveye davet edilmemesi üzerine, Trump için “Rusya’nın dezenformasyon alanında yaşıyor” ifadelerini kullanmıştı.

Ayrıca Trump, Zelenskiy’nin ABD’nin Ukrayna’daki nadir toprak elementlerine erişimini engellediğini ve “anlaşmayı bozduğunu” öne sürerek ekonomik bir mesaj da verdi. Ukrayna yönetimi, bu iddiaya güvenlik garantileri olmadığı için karşı çıktıklarını belirtti.

Trump’ın Zelenskiy’ye yönelik “diktatör” suçlaması, Avrupa’da da tepkiyle karşılandı. Avrupalı liderlerin bu güçlü tepkileri, Trump’ın sözlerinin sadece Zelenskiy’yi değil, Batı’nın Ukrayna politikasını da hedef aldığını düşündürüyor.

Trump’ın saldırgan sözlerine karşılık Zelenskiy de sert bir yanıt verdi. “Dünya bir seçim yapmak zorunda: Putin’le mi, barışla mı?” diyerek, Rusya ile yakınlaşan her söylemin barış sürecine zarar verdiğini öne sürdü.

2019'daki seçim zaferini kutlarken.
2019’daki seçim zaferini kutlarken.

Zelenskiy gerçekten bir diktatör mü?

Trump’ın suçlaması, özellikle Ukrayna’daki seçimlerin ertelenmesi üzerinden şekillense de, Zelenskiy’nin yönetim tarzı klasik bir diktatörlükle örtüşmüyor. 

Bunun birkaç temel sebebi var:

  • Muhalefet susturuluyor mu?

Ukrayna’da muhalefet tamamen yok edilmedi ancak savaş nedeniyle önemli ölçüde etkisizleşti. Zelenskiy’nin partisi Halkın Hizmetkârı, parlamentoda çoğunluğu elinde tutuyor ve yasa çıkarma gücüne sahip.

Rusya ile bağlantılı olduğu gerekçesiyle en büyük muhalefet partisi “Opposition Platform – For Life” yasaklandı. Diğer muhalefet partileri parlamentoda hâlâ var ancak etkileri oldukça sınırlı.

Birçok muhalefet lideri savaşın başında Zelenskiy’ye destek verse de, zamanla hükümetin kararlarını eleştirmeye başladı. Genel olarak, muhalefetin gerçek bir tehdit oluşturacak kadar güçlü olmadığı ve çoğunlukla Zelenskiy’nin politikalarına destek vermek zorunda kaldığı bir ortam var.

Ukrayna’da muhalefetin tamamen bastırılmadığını ancak sıkıyönetim ve savaş nedeniyle büyük ölçüde etkisizleştiğini görüyoruz. Zelenskiy’nin yetkileri genişledi fakat parlamentodaki farklı sesler tamamen ortadan kalkmış değil.

  • Medya özgürlüğü kısıtlanıyor mu?

Savaş başladıktan sonra Ukrayna’da medya üzerindeki kontrol arttı. Bağımsız yayın yapan birçok medya kuruluşu kapatıldı veya devlet kontrolü altına alındı.

Devlet, savaş zamanı dezenformasyonu önleme gerekçesiyle medya politikalarını sıkılaştırdı. Muhalif gazeteciler savaş hakkında eleştirel haber yaptıklarında “vatan hainliği” ile suçlanabiliyor.

Buradaki kritik nokta şu: Savaş sona erdiğinde medya üzerindeki bu kontrol kalkacak mı, yoksa devam mı edecek? Eğer devam ederse, Zelenskiy’nin gerçekten otoriterleşmeye başladığını söylemek mümkün olabilir.

  • Zelenskiy’nin halk desteği ve meşruiyeti

Trump, Zelenskiy’nin yalnızca yüzde 4’lük bir halk desteğine sahip olduğunu iddia etti. Ancak Kyiv Uluslararası Sosyoloji Enstitüsü’nün (KIIS) Şubat 2025’te yaptığı ankete göre Zelenskiy’nin halk nezdindeki güven oranı yüzde 57. Bu oran, savaşın başındaki yüzde 90 seviyesinden düşse de hâlâ oldukça yüksek.

Bu rakamlar, Zelenskiy’nin Ukrayna halkı tarafından hâlâ meşru bir lider olarak görüldüğünü gösteriyor. Savaş uzadıkça bu desteğin azalması muhtemel.

Zelenskiy ve Trump
Zelenskiy ve Trump.

Peki Trump’ın temel stratejisi ne?

Trump’ın Zelenskiy’ye yönelik açıklamaları, ABD’nin Ukrayna politikasında bir değişim yaratma çabasının parçası olarak görülüyor. ABD’nin Ukrayna’ya sağladığı askeri ve ekonomik yardımları kesmesi muhtemel görünüyor. 

Trump ve Zelenskiy arasındaki bu savaş, sadece iki liderin kişisel hesaplaşması değil; ABD’nin Ukrayna politikasının geleceğini şekillendirebilecek kritik bir gelişme. 

Şimdi neler olabilir?

  • ABD’nin Ukrayna’ya askeri desteği azalabilir.
  • Avrupa’nın Ukrayna üzerindeki yükü artabilir.
  • Putin, bu durumdan cesaret alarak savaşı daha da uzatabilir.

Zelenskiy, uluslararası desteğini korumak için diplomatik adımlarını hızlandırırken, Trump ise “bu savaşın bitmesi için Ukrayna’nın fedakarlık yapması gerektiğini” savunuyor.

Önümüzdeki günlerde bu gerilim daha da büyüyebilir ve ABD’nin Ukrayna’ya yönelik yaklaşımında yeni bir dönemin başlangıcı olabilir.

Kaynaklar: BBC, ABC News, NPR, Kyiv Independent

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.