ABD Yüksek Mahkemesi, Trump yönetiminin USAID adına tamamlanmış 1,5 milyar dolarlık çalışmaların ödemelerini dondurmasına karşı, alt mahkemenin koyduğu son tarihi kaldırdı.

Donald Trump, göreve başladığı ilk gün ABD’nin yurtdışı harcamalarını durduran bir kararname imzaladı. Alt mahkeme, USAID adına tamamlanan çalışmalar için ödemelerin yapılmasına karar verdi. ABD Yüksek Mahkemesi ise Trump yönetiminin lehine bir karar aldı ve alt mahkeme hükmünü geçici olarak durdurdu.
Yüksek Mahkeme’nin kararı geçici olup, yargıçlara daha kapsamlı değerlendirme için zaman tanıyor.
Davalarda Trump’a ilk zafer
Bu karar, Trump’ın Oval Ofis’e dönüşünden sonra elde ettiği ilk Yüksek Mahkeme zaferi. Just Security’nin verilerine göre, yönetimin eylemlerine karşı şimdiye dek 94 yasal itiraz yapıldı. Yüksek Mahkeme’nin kararı, Trump ve ekibine hukuki açıdan moral sağladı. USAID, Trump yönetiminin yerleşik devlet uygulamalarını değiştirme hedefinin merkezinde yer alıyor.
Yönetim, binlerce federal çalışanın işine son vermeyi planlıyor. Trump, 1961’de Kennedy tarafından kurulan kurumun “Önce Amerika” politikasıyla uyumlu olmadığını savunuyor.
USAID nasıl kuruldu ve amacı ne?
USAID, 1961 yılında Demokrat başkan John F. Kennedy tarafından Soğuk Savaş döneminde kuruldu. Amerika’nın dış yardım programlarını tek çatı altında toplama kararı Sovyetler Birliği’nin küresel etkisini dengeleme stratejisinin önemli bir parçasıydı. Kurum, Amerika’nın toplam dış yardımının yüzde 60’ını yönetiyor. USAID, 2023 mali yılında 43.79 milyar dolar harcama yaptı.
Kurumun yaklaşık 10 bin çalışanı bulunuyor ve bunların üçte ikisi yurt dışında görev yapıyor. USAID, 130’dan fazla ülkede faaliyet gösteriyor. Kurum, stratejik açıdan önemli ülkelere, çatışma bölgelerine, yoksullukla mücadele eden toplumlara ve insani yardıma ihtiyaç duyan bölgelere destek sağlıyor.
USAID aynı zamanda gelişmekte olan ülkelerin ekonomik büyümesine ve dünya ticaretine katılım kapasitelerinin artırılmasına katkıda bulunuyor. Kurumun 2023 yılındaki en büyük yardım alan ülkeleri arasında Ukrayna, Etiyopya, Ürdün, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Somali, Yemen, Afganistan, Nijerya, Güney Sudan ve Suriye yer alıyor.
USAID’in çalışmaları, çatışma bölgelerindeki kadın sağlığından temiz suya erişime, HIV/AIDS tedavilerinden enerji güvenliğine ve yolsuzlukla mücadeleye kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Kurumun yardımları, yoksullukla mücadeleden demokratik kurumların güçlendirilmesine, afet yardımından sürdürülebilir kalkınmaya kadar uzanıyor.
Kurum aynı zamanda acil durum müdahale kapasitesi ve uzman personeli ile doğal afetler, salgın hastalıklar ve insani krizlerde hızlı müdahale yeteneğine sahip.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Küresel yardım sektöründeki yeri ve önemi ne?
Amerika Birleşik Devletleri, dünya genelinde en fazla resmi devlet yardımı yapan ülke konumunda. USAID, 2023 mali yılında dünya çapında dağıtılan insani yardımların yüzde 42’sini tek başına sağladı. Kurum, Birleşmiş Milletler’in takip ettiği yardım programlarının en büyük destekçisi olarak öne çıkıyor.
USAID, dünyanın en büyük insani yardım ağını yönetiyor. USAID’in küresel varlığı, Amerika’nın yumuşak gücünün (soft power) en önemli araçlarından biri olarak görülüyor. Kurum, uluslararası kalkınma hedeflerinin gerçekleştirilmesinde kritik bir rol oynuyor.
Trump USAID’e neden karşı çıkıyor ve kuruma ne yaptı?
Trump, 20 Ocak 2024’te yayınladığı başkanlık kararnamesiyle dış yardımların 90 gün süreyle durdurulmasını emretti. Donald Trump, dış yardım endüstrisinin ve bürokrasisinin Amerikan çıkarlarıyla uyumlu olmadığını ve birçok durumda Amerikan değerlerine aykırı olduğunu savundu. Başkan, kurumun yabancı ülkelerde ülkeler arası uyumlu ve istikrarlı ilişkilere ters düşen fikirleri destekleyerek dünya barışını istikrarsızlaştırdığını öne sürdü.
Trump yönetimi, USAID çalışanlarından “Önce Amerika” politikası doğrultusunda yardım tahsisini dönüştürme çabalarına katılmalarını istedi. Talimatlara uymayanları disiplin cezasıyla tehdit etti.
Trump ayrıca, Tesla ve SpaceX’in sahibi Elon Musk’ı federal hükümeti küçültme çalışmalarını yönetmesi için görevlendirdi. Musk, USAID’i “suç örgütü” olarak nitelendirdi ve kurumun ölmesi gerektiğini söyledi. Dışişleri Bakanı Marco Rubio, kendisini kurumun geçici yöneticisi ilan etti. Marco Rubio önceki ABD Başkanı Biden’a USAID yardımlarının arttırılması için mektup yazmıştı.
Çalışanlar Washington’daki genel merkezden uzaklaştırıldı. Trump ve Musk’ın bu hamleleri, Tayland’daki mülteci kamplarından Ukrayna savaş bölgelerine kadar pek çok yerde gıda, barınak ve sağlık hizmeti dağıtımını tehlikeye attı.
Elon Musk’ın USAID’e müdahalesinin detayları neler?
Elon Musk, “Devlet Verimliliği Departmanı” (DOGE) adını verdiği ekibiyle USAID’e müdahale etti. DOGE ekibi, 26 yaş altındaki genç mühendislerden oluşuyor. Bu ekip, ABD Hazine Bakanlığının federal ödeme sistemine ve personel yönetimi ofisinin istihdam kayıtlarına erişim sağladı. DOGE çalışanları, USAID’in güvenli odalarına ve gizli verilerine ulaşmak için baskı yaptı.
Musk, USAID’in siyasi liderliğini ve güvenlik görevlilerini arayarak onlarca üst düzey yetkilinin görevden alınmasını talep etti. Kurumun üst düzey yetkililerini özel verilere ve kısıtlı alanlara erişim sağlamaları için tehdit etti. DOGE ekibi, USAID genel merkezinde bilgisayarlara ve elektronik cihazlara bağlanarak veri topladı. Kurum içinde kaos ortamı yaşandı. Daha önce sıkı olan alanlarda güvenlik protokolleri gevşetildi. Bazı güvenlik görevlileri görevden alındı. USAID’in internet sitesi kapatıldı. Yüzlerce çalışan sistemden çıkarıldı.
USAID’in kapatılma girişiminin küresel insani yardım operasyonlarına etkisi ne oldu?
USAID’in kapatılma girişimi dünya genelinde şimdiden yıkıcı sonuçlar doğurdu. Sudan’da ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde hayati önem taşıyan ilaçlar depolarda kaldı. Afrika’da yüz binlerce çocuk okul yemeklerinden mahrum kaldı.
Guttmacher Enstitüsü’nün araştırmasına göre, 90 günlük yardım dondurma sürecinde 11.7 milyon kadın ve kız çocuğu doğum kontrol hizmetlerinden yoksun kalacak. Araştırma, hamilelik ve doğum komplikasyonları nedeniyle 8 bin 340 kadın ve kız çocuğunun hayatını kaybedeceğini öngörüyor.
Nepal’deki kız çocuklarının eğitim projesi kapandı ve bu durum çocuk evlilikleri ile insan kaçakçılığı riskini artırdı.
Bangladeş’te, çocuk ölümlerinin en önemli nedenlerinden biri olan ishalle mücadele eden araştırma merkezi, sıtma programlarında çalışan saygın bilim insanlarını işten çıkarmak zorunda kaldı.
Uganda’da sıtmayla mücadele programları durma noktasına geldi.
Malavi’de tarım yardım programlarının durması, iklim değişikliğinden etkilenen çiftçileri zor durumda bıraktı. Kolombiya’da şiddet olaylarından kaçan ailelere acil yardım sağlayan programlar faaliyetlerini durdurdu.
Uluslararası yardım kuruluşları USAID’in kapatılmasına nasıl tepki verdi?
342 uluslararası kalkınma kuruluşuyla yapılan anket, ABD’nin fonu olmadan bu kuruluşların yarısından fazlasının mayıs ayına kadar kapanma riskiyle karşı karşıya olduğunu ortaya koydu.
ABD hükümetinin “hayat kurtarıcı yardım” sunan projeler için muafiyet açıklaması kafa karışıklığını artırdı. Yardım kuruluşları, hangi projelerin hayat kurtarıcı sayılacağı konusunda netlik olmadığını belirtti.
Mülteciler Uluslararası Başkanı Jeremy Konyndyk, USAID’in kapatılmasını insani yardım sektörü için “yok edici bir tehdit” olarak nitelendirdi. Konyndyk, bu durumun sadece USAID’in değil, dünya genelinde yardım ve kalkınma çalışmaları yapan büyük bir ekosistemin çöküşünü tehdit ettiğini vurguladı. Birleşmiş Milletler kuruluşları ve diğer yardım örgütlerinin bütçelerinin istikrarsızlaşacağı konusunda uyarılar yapıldı. Küresel yardım dondurmasının etkilerini takip etmek için özel bir izleme sistemi kuruldu.
Mevcut çalışanlar ve federal hükümet çalışanlarına ne oldu?
Federal hükümet çalışanları ve USAID personeli, Trump yönetiminin gönüllü işten çıkarma teklifine karşı direniş gösteriyor. Çalışanlar, teklifin yasallığı konusunda şüpheler olduğunu ve yeterli bilgi verilmeden kısa sürede karar vermeye zorlandıklarını belirtti. Uzaktan çalışma imkanının kaldırılması ve ofise dönüş emri, özellikle mülteci programlarında görev yapan personeli zor durumda bıraktı. Çalışanların bir kısmı erken emeklilik seçeneğini değerlendirmeye başladı.
USAID çalışanları, kurumun web sitesinin karartılmasını ve tüm personelin idari izne çıkarılmasını şok edici buldu. İletişimin düşmanca ve gözdağı verici bir tonda olduğunu, yönetime güvensizlik ifade ettiğini vurguladılar. Çalışanlar ayrıca çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık uygulamalarının askıya alınmasından ve sadakat testlerine tabi tutulma olasılığından endişe duyduklarını belirtti. Kurum içinde korku kültürü oluştu. İnsanlar bina dışında buluşmaya başladı. Gözyaşlarını saklayan çalışanlar görüldü.
Kaynak: Guardian